İçinin büyük acısı, onun aşkının kırılışıyla duymuş olduğu ve bir zamanlar acıların en muazzamı diye tasavvur ettiği acıya içinde dudak büküyor, o acı ile eğleniyor. Fakat eğlenilen bu acı, paramparça bu kalbin bir köşesinde kalan ve kalın kabuklu bir yara izi değil mi?