Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ROJI KURT Mecmuası hükümet tarafından tatil edildikten sonra Mikisli Hamza beyin idaresi altında HETAVE KURD mecmuası çıkmaya başladi.Bu mecmualarda Kürtgençleri ateşli kıymetli yazılar yazıyorlardi. Bilhassa Hakkarili şair Abdürrahim Rahmi beyin edebi yazıları, her kesin takdirini üzerine çekiyordu.
ümera ve paşalarin birbirlerine olan zıddıyeti ittihatçılar'n bunlari kolaylıkla dağıtmasına tesir etti. Kendisini Kürdistan'ın manevi babasi ve tarikat şeyhlerinin başında gören Seyid Abdulkadir efendi merhum ile Bedirhanilerin anlaşmazlığı ile de bu suretle nihayete ermiş oldu.Bu esnada cemiyet müessislerinden çok değerli, kıymetli, muhlis bir Kürt vatanseveri olan motki kazasinin modan aşiretinden Halil Hayali-merhum ve kıymetli arkadaşları samimi birer millet sever olan Diyarbekirli Miri Katibi Zade Cemil ve Liceli Kürdizade Ahmet Ramizle beraber Kürt çocuklarını okutmaya mahsus bir okul ve Kürt cemiyetine bağlı bir de Kürt basımevi tesis etmişlerdi.Bu zavat kürdistan namı ile bir gazete neşretmekte idiler.Kürt Terakki teavün Cemiyetinin hükümet tarafından dağıtılması üzerine okul kapatıldığı gibi Kürdistan gazeteside tatil edildi.
Reklam
Bundan on yahut yirmi yıl önce, orta sınıf tarafından daha geniş çapta hissedilmeye başlanan boşluk duygusuna banliyö hastalığı gözüyle bakılarak gülünüyordu. Boş geçen bir hayata dair en belirgin imge hafta içi her gün aynı saatte uyanıp kent merkezindeki işyerine gitmek için aynı saatteki trene binen, ofiste her gün aynı işleri yapan, aynı yerde öğle yemeği yiyip garsona her gün aynı bahşişi bırakan, her akşam eve aynı trenle dönen, 2-3 çocuğu olan, küçük bahçesiyle ilgilenen, hoşlanmadığı halde her yaz deniz kıyısında iki haftalık bir tatil yapan, her Noel ve Paskalya günü kiliseye giden ve altmış beş yaşında emekli olduktan kısa bir süre sonra bastırılmış öfke nedeniyle kalp krizi geçirerek ölen banliyö insanıdır. İçten içe hep sıkıntıdan öldüğüne dair şüphelerim olmuştur.
Ben ikna oldum ..
Selma'ya kalsa sevgililer gününü resmi tatil ilan ederdi.
Akıl tâtil-i eşgal etse de, nazarını ihmal etse, vicdan Sanii unutamaz.
Nokta RisalesiKitabı okuyor
Ayrılan Yollar: Millî Yol'un 23 Kasım 1962 tarihli 43. sayısı "Nurculuk meselesi" başlıklı kapakla çıkar. "Çok kimsenin içyüzünü dahi bilmediği ve basının temas etmekten çekindiği bu konuyu tarafsızlık ve cesaretle ele aldık" alt başlığıyla orta sayfalarda başlayıp arka sayfalarda devam eden uzun bir yazı. Sonraki sayıda
Reklam
Bizim hayaller siyah poşete Burçak
"Dileğim kar yağıp, yarın okulların tatil olması, iyi akşamlar."
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1960-1975 YILLARI ARASI 1960'ta ilk ihtilal. Türkçülerde yine ümit ve hareketlenme var. İhtilalin içinde yer alan Alparslan Türkeş ve arkadaşlarının tasfiyesine rağmen ümitler kırılmamış. Türk milliyetçileri siyasete giriyor. Atsız ve Türkçüler, Türkeş'in arkasında. 1970'ler, soğuk savaşın en şiddetli rüzgârlarının estiği yıllar.
Merhaba kitapseverler #Fersude#EmrahAkdeniz#öykü#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar " Hayata yeniden başlamak, elbette belirsizlikler ve zorluklarla dolu bir süreçti. Ancak Taylan, cesaretini toplayarak bu belirsizliklerle yüzleşmeye hazırdı. Taylan lise son sınıf öğrencisi,anneye düşkün ,bir abla ve hayattan ümidi kesmiş alkolik bir babaya sahiptir.Annesi oğlunun gönül ilişkileri için erken olduğunu düşünüyor çünkü önünde hayatının sınavını vereceği üniversite sınavı var ve günün birinde iyi bir mesleği olsun istiyor. Taylan' ın ailesiyle birlikte gittiği tatilde gönlünü inci ' ye kaptırır. Annesine söylemekle, söylememek arasında git gel yaşadıktan sonra annesine söyler. Annesi de bu durumu hoş karşılamaz . Tatil dönüşünde yaşadığı o talihsiz trafik kazası sonucu anne ve babasını kaybetmiştir. Ya sonrasında gelen yeni bir aşk? Taylan hayata tutunmayı başaracak mı ? İlk tanışma fırsatı bulduğum bir kalem ben çok sevdim . Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın @_burakbilgili @burcutektasofficial @azyayingrubu
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
Atsız ve Arkadaşları Eylemde: Fatih'in Türbesini Temizliyorlar: Atsız yine Süleymaniye Kütüphanesi'ndeydi. Oradaki tasnif işine devam ediyordu. 1952 yazının bir tatil gününde öğrencileri Altan Deliorman ve Erk Yurtsever ile Divanyolu'ndaki bir kıraathanede buluşmuştu. Sonra birlikte Fatih'in türbesine gittiler. "Türbeye
Reklam
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
"Atsız, öğretmenlikten alındığının açıklandığı gün son dersten önce, Haydarpaşa Lisesi'nin geniş bahçesinde öğrencileriyle hâtıra fotoğrafları çektirdi. Gençler, ona kır çiçeklerinden bir demet sundular. Atsız derli toplu giyinirdi ama şık görünmeye meraklı değildi. Elbiseleri hep gri renkteydi. O gün de, yine gri renkte, fakat sanki terziden yeni çıkmış gibi bir elbise giymişti. Kolalı beyaz gömleği, bıçak sırtı gibi ütülü pantolonu ile her zamankinden farklıydı. Sanki bayram yerine gider gibiydi. Sonra derse girdi. Üçüncü dönem bitmiş, tatil yaklaşmıştı. O gün ders dışı konuşmalar yapıldı. Sınıfta acı bir sessizlik hüküm sürüyordu. Öğrencilerden biri müsaade isteyerek, yazdığı manzum hicviyeyi okudu. Atsız, gülümseyerek dinliyordu. Hava biraz yumuşamıştı. Sonra, bir başka öğrenci, bütün sınıfın merak ettiği soruyu sordu: Nakil kararı niçin verilmişti? Millî Eğitim Bakanı milliyetçi bir kimseydi. Bu karara nasıl imza atmıştı? Gülümseyen, sakin Atsız'dan o zaman eser kalmadı. Kükrer gibi konuşmaya başladı. Öğütler verdi, gerekli gördüğü açıklamaları yaptı. Nasıl geçtiği anlaşılmadan ders sona erdi. Atsız, yine sakin adımlarla öğretmenler odasına doğru yürüyüp uzaklaştı. Bu, onun öğretmenlik hayatındaki son noktaydı."
Artık bayramlar tatil beldelerine kaçmak için değerlendirilen günler haline geldi.Yani sıla-i rahim (akraba ziyareti) yerine bireysel tatil daha kıymetli oldu.Halbuki bireysellik uzun vadede mutluluk vermiyor.Bu bayramlar aile bağlarımızı güçlendirmek için bir vesiledir.
Hiç...
Bir doktora gittim, detaylı raporlarımı götürdüm, ona şikayetimi tarif etmeye çalıştım. Okudu, sordu ve beni muayene etti. "İmrenilecek derecede sağlıklısınız", diye övdü sonra, "bedensel olarak hiçbir şeyiniz yok. Keyiflenmek için literatür veya müzik arayın kendinize." "Mesleğim icabı her gün bir sürü yeni şey okuyorum." "Herneyse, dışarıda da yeterince hareket etmeyi lutfedin kendinize." "Her gün üç, dört saat yürüyorum, tatil zamanlarında en az bunun iki katı." "O halde insan içine çıkmaya zorlamalısınız kendinizi. Ciddi anlamda insanlardan kaçan bir insan kaçkını olma tehlikeniz var." "Öyle olsa, ne olur ki?"
Eskiden bir fikir ile gerçekleştirilen seyahat şimdi daha çok bir itki ile gerçekleştiriliyor. Diziler, filmler, sosyal medya paylaşımları, arkadaş ve komşuların tavsiyeleri ve indirimli tatil paketlerinin etkisi altında çıkılan bu yolculuklar eskisine göre dahaaz içsel tecrübeye dönüşüyor; amaç çoğu zaman görmekten ziyade göstermek, anlamaktan ziyade anlatmak aslında.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.