İnsanlar dünyaya yayıldıkça yanlarındaki evcil hayvanlar da onlarla birlikte yayıldı. 10 bin yıl önce, sadece birkaç milyon koyun, inek, keçi, yaban domuzu ve tavuk Afrika-Asya'nın belirli bölgelerine sıkışmış hâlde yaşıyordu. Bugün dünyada bir milyar koyun, bir milyar domuz, bir milyardan fazla inek ve 25 milyardan fazla tavuk var, üstelik bu
Kekik, kimyon, karanfil ve dereotu ile pişirilen horoz eti eklem ağrısına, gaza, mide ve bağırsak iltihaplarına iyi gelir. Tavuk eti aklı güçlendirir, horoz eti meniyi artırır.
Reklam
"Hekimler frengili hastaları tedavi etmeyeceklerini söylediler. Hekimlerin bu umursamazlığı üzerine frengililerin tedavisi, berberlere,sahte hekimlere cıva satıcılarına kaldı.Berber ya da cerrah cıvanın içine canlı kurbağa, tavuk kanı, yılan zehiri ve insan eti ilave ediyordu. Cıvali merhemi sürdükten sonra hastayı battaniyelerle sıkıca sarıp sıcak bir odaya ya da fırına sokuyorlardı. Hakim tıbbi görüşe göre şeytani salgılar aşırı terlemeyle vücuttan atılabilirdi. Hastaların yarısı kalp yetmezliğinden, su kaybından, nefessiz kalmaktan ya da doğrudan cıva zehirlenmesinden öldü.Birçok frengili, cıva buharı koklayarak pişmektense, intiharı tercih etti."
Evet aç bir arslan, zaîf bir yavrusunu kendi nefsine tercih ederek, elde ettiği bir eti yemeyip yavrusuna vermesi; hem korkak tavuk, yavrusunu himaye için ite, arslana saldırması; hem incir ağacı kendi çamur yiyerek yavrusu olan meyvelerine hâlis süt vermesi, bilbedahe nihayetsiz Rahîm, Kerim, şefik bir zâtın hesabıyla hareket ettiklerini kör olmayana gösteriyorlar.
Sinestezi
Syn eki "birlikte" gibi bir anlam içerdiğinden "sinestezi" kelimesi duyuların beraber algılanması anlamına geliyordu. Bir örnekle açıklamak gerekirse, normalde gözümüzden gelen bilgiler beynimizin görme bölgesine gider ve biz görürdük. Ya da dilimizden gelen bilgiler beynimizdeki tat bölgesine gider ve biz de tadı algılardık. Peki, normalde gözümüzden gelen bilgiler beynimizin görme bölgesine giderken aynı anda tat bölgesine de giderse ne olurdu? Aslında cevap çok basitti. Gördüğünüz şeylerin tadını da hissederdiniz. Yani sarı renk ağzınızda metalik bir tat oluştururken, kırmızı renk şekerli bir tat hissetmenize neden olabilirdi. İşte sinestezi böyle garip bir durumdu ve bu konuda çok fazla çeşitlilik bulunmaktaydı. Çikolata yerken kulağında piyano sesi duyan, bir şarkıyı dinlerken gözünün önünde renkler uçuşan, kadife bir yüzeye dokunduğunda tavuk tadı alan bir sürü örnek vardı.
Sayfa 74
John Sandwich, bir yandan kumar oynarken bir yandan da oyunu yanda bırakmamak için, masasına getirttiği ve arasına peynir, sucuk, salam, tavuk eti, jambon filan koydurttuğu yağlı bir ekmek yerdi. Bugün kumar oynar gibi yaşayan ve/ya da üzerine kumar oynanan milyarlarca insanın ayakaltı mekanlarda ayaküstü tıkındıkları sandviçler işte bu kumarbaz İngiliz siyasetçinin icadı ve yadigarıdır.
Reklam
436 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.