Tayfur Şengül

Tayfur Şengül
@tayfur_shengul
Bir an geldi ve ruh, Tanrı' ya ait olmaktan çıktı
160 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Kırlangıçlar, Yangınlar, Ölü Leylekler
Bazı kitaplar çocukluğun gibidir. Köyüne götürür seni, toprak damlı evleri olan, yolları tozlu, yılan gibi kıvrılan... Güneşli bir günde kurumuş ot kokuları gelir burnuna. İnek sesleri, koyun çanları, toz toprak içinde yalınayak koşuşan çocuklar, ağlayan, gülen çocuk sesleri... Cami avlusunda dedikodu yapıp oturan adamlar, çeşmeye su getirmeye giden başı bağlı kadınlar... Son derece düz, sade, alışılmışın dışına çıkamayan hayatlar... Kitap sana çocukluğunu getirir, tam karşındadır, sen ona bakıyorsundur, o sana, elini uzatırsın tutamazsın... Yılanı Öldürseler bana Marquez'i, ve hatta onun Kırmızı Pazartesi romanını hatırlattı. Ne kadar farklı olursa olsun, ne kadar uzak yerlerde olursa olsun, toplum denilen mekanizmanın işleyiş biçiminin benzerliği şaşırttı beni. Örf, âdet, gelenek, inanç kalıplarının karşısında insanın yalnızlığı, çaresizliği, kimsesizliği nerede olursa olsun hep aynı. Ve insanın önünde sonunda bu kalıplara uymak zorunda kalışı, her yerde aynı. Bazı kitaplar ulu çınarlar gibidir. Toprağa oturur, sırtını o ağaca yaslarsın. Yüzlerce yıllık rüzgârlar eser üstüne; düşünürsün, üşürsün, korkarsın...
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Cem Yayınevi · 197919.3k okunma
Reklam
134 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Aşırı Doz Yeşilçam İçerir
Hani şey gibi bu; kadın son bir kez ardına bakar çaresizce, adama tam bi şey söyleyecekken gözyaşları engel olur ve ağlaya ağlaya kaçar ya, işte öyle... Melodrama; "ağlatı ve dramın bozulmuş, karikatürleştirilmiş biçiminden ortaya çıkan tür" olarak tanımlanır. Temel özelliği ise dünyanın "iyiler" ve "kötüler" olarak ikiye ayrılmış olmasıdır. Bu ikiye ayırma öylesine bariz ve keskindir ki, iyiler saf birer melek kötüler ise şeytandır sanki. Aşırı kurgusal dolayısıyla gerçekliğini yitirmiş, irrasyonel bir dünya resmi çizen bu kitapta olduğu gibi... Diğer birçok örneğe benzer şekilde, bunda da bol bol acı göreceksiniz. Çilecilik, fedakarlık, acıyı yüceltme, acı çekme, acındırma kitabın şekillendiği temel unsurlardır. Geniş kitlelerin en çok sevdiği şeydir zaten 'ağlayan kadın" görmek. Bu açıdan bakıldığında edebî bir değerden ziyade ticari bir meta değerine sahiptir. Geniş kitlelere istediklerini vermiştir yazar. Melodram örneklerde görülen acı, bitmek bilmeyen gözyaşı, sonsuz hüzün ve bütün bu duyguların oluşumuna sebebiyet veren tesadüfî olaylar dizisinde, aslında İsa ile Meryem'in kavramlaştırıldığı söylenir, Hıristiyan kültüründe. Hani şey gibi bu; bütün umutların tükendiği anda, çaresizce gökyüzüne bakar ve "beni neden terkettin" diye son bir kez sorar ya, işte öyle...
Kerime Nadir
Kerime Nadir
Funda
FundaKerime Nadir · İnkilap Kitapevi · 1949145 okunma
565 syf.
8/10 puan verdi
Kafasız Bir Dünya
Kitabı, "bilginin kurban edilişi" şeklinde de özetleyebiliriz aslında. Bizim yaptığımızsa; yüzümüzde müstehzi bir gülüşle, bu kurban edilişin aşamalarını, çekingen bir zevkle seyretmek. Şiddetin çok tuhaf bir çekiciliği vardır, hem yapan hem de şiddete tanık olan için. Bir çocuk eline, arka bahçede; savunmasız, küçücük, sevimli bir yavru kedi alır. İncecik, tiz bir sesi vardır yavru kedinin. Çocuk başta sevgiyle bakar ama sevgi giderek anlamsız bir öfkeye dönüşür. Belki de çok savunmasız ve çaresiz oluşudur, sevdiğinin canını yakmak isteği uyandıran. Ve elindekinin canını yaktıkça kendini daha güçlü hisseder çocuk, öfkesinin içindeki o tuhaf tadı keşfeder. Kendisine zarar gelmeyeceğinden emin bir şekilde, bir camın arkasından sokaktaki kavgayı izlemeye koyulur birisi. İçinde şiddet barındıran her türlü kavga olabilir bu. Köpeklerin birbirlerini ısırması, aslanların birilerini ya da diğerlerini parçalaması, insanların birbirlerini öldürmesi... Son anına dek, hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan, o tuhaf zevkle şiddeti seyreder insan. Belki de acıyı, güçsüzü görmek insana kendini daha iyi hissetirir. Böyle kafasız bir dünya işte. Peki siz hangisisiniz? Şiddeti izlemeye koyulan mı yoksa elinde tuttuğu savunmasıza şiddeti uygulayan mı?
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,572 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
·
Not rated
Tanıştığımıza Memnun Oldum
Bir kitabı değil bir insanı anlatmak istiyorum. Hiç, bir insanı incelediğiniz oldu mu? Karşısına geçip uzun uzun bakarak; yüzüne, gözlerine, ellerine yeni anlamlar vererek... Ben ihtimallere baktım uzun uzun, ölümünün bile nasıl olduğu kesin olarak bilinmeyen bir insanın ihtimallerine... Birinde; 1973'ün 5 Mayıs'ında, bir gece,
Sevdadır
SevdadırArkadaş Zekai Özger · Mayıs Yayınları · 20011,682 okunma
146 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
İnceleme
.............................................................................. Bu kitap, bir insanın kendisiyle konuşmasına benziyor. İncelemem bitti. ...............................................................................
Eve Dönmenin Yolları
Eve Dönmenin YollarıAlejandro Zambra · Notos Kitap · 20211,607 okunma
Reklam
320 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
İnanmak... Benim yara izim de bu. Karanlık ve dipsiz bir kuyuya "seni seviyorum" diye bağırmak aslında bu yaşamak denilen şey. O an duyduğum, kendi sesimin yankısına inanmak sonra. Ne başı ne sonu olan bir rüyanın içinde bir şeyler söylemek... Bir kitap da ayna olabilirmiş. Nasıl ki o saydam cisim, karşısına geçenin suretini yansıtırsa, bir kitap da insanın ruhunu yansıtabilirmiş. Elinize aldığınız bir kitabın satırlarında, ruhunuza ait bir şeyler okuyabilirsiniz. Tuhaf... ama bu kitaptaki üç kız kardeşte kendime dair bir şeyler buldum; Acılar İcat Eden'in (Jennifer) acıyı sevmesinde, Telefon Bekleyen'in (Amanda) aşkını yaşama biçiminde, Bir Delilik Yapan'ın (Leticia) vazgecişinde biraz kendimi gördüm. Yinede bu kadar inanmamak gerekir belki de. Herhangi bir kitap işte... diye geçebilecek birileri de vardır belki de.
Yara İzleri
Yara İzleriJorge Franco · İthaki Yayıınları · 201249 okunma
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 32 hours
Birisi Bu Gülleri Darmadağın Ediyor
"Odanın köşesinde, bir cırcır böceği kanatlarını kaldırdı... Korku! Ne kadar derin, ne kadar anlamlı bir sözcük... Ses, içi oyulup boşaltılmış gibi bomboş kalmış kafatasının içinde yankılanıyordu... Hayır. Gürültünün cildi kaypaktı, elle tutmak mümkün değildi... Örneğin ilk kez öldüğü gün hissetmişti... Ölümün İncil'de sözü geçen tozuydu
Mavi Köpeğin Gözleri
Mavi Köpeğin GözleriGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20111,942 okunma
248 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Kötülüğü Düşünmek: Seniha
Tevrat ve genel olarak tüm tek tanrılı dinler insanlık tarihinin bir kötülükle başladığını söyler. Cennetten kovulma, yasak elmayı yeme, şeytana uyma... Biraz daha ileri gidecek olursak Tanrı'nın insanı yaratırken, belki de bile isteye, insanın içine gizlediği kötü olma potansiyeli hatta Tanrı'nın insanı yaratma şekli, kötülüğün
Kıskanmak
KıskanmakNahid Sırrı Örik · Oğlak Yayıncılık · 20211,375 okunma
165 syf.
6/10 puan verdi
"O Kadın" Veronika
Litvanya'nın küçük bir köyünde İkinci Dünya Savaşı yılları... O zamanlarda da aşk varmış. Savaşın içinde, küçük bir köyde, yoksul sessiz bir evde, bencil bir baba - silik bir annenin yanında, gelip geçen mevsimlerin içinde, tabanı taş döşeli pazar meydanında, o meydanda büyük bir taşın üstünde otururken, kucağında bebek yalın ayak yollarda yürürken, zaman hiç geçmeyecekmiş gibi ağırken ama hızla geçerken, müşfik bir insanı cani bir katile dönüştüren zaman sadece bir an'ken... Zaten insanlar içinde bulundukları koşul ne olursa olsun hep âşık olmayı başarmışlardır. Bir dönüşümün hikâyesidir bu. Âşığının evlenmeyi reddettiği, babasının kapının önüne koyduğu, kendi bebeğini bırakmak zorunda kalan ama -belki de kendini affetmenin bir yolu olarak- Almanlardan kaçan Yahudiler'in çocuklarını ve Sibirya'ya sürülen Kulaklar'ın çocuklarını büyüten Veronika'nın "O Kadın"a dönüşüm hikâyesidir. Bu dönüşüme ise; tabanı taş döşeli pazar meydanında, büyük bir taşın üstüne oturmuş, olup bitenlere hiçbir müdahalede bulunmayan bütünüyle sâde, yalın bir üslupla ve olgun bir sükunetle tanık olacaksınız. Kitabı tek bir cümle ile özetleyecek olsak bu: "Suskunluğumu koruyorum" olurdu.
Neyin Üstünde Durur Dünya
Neyin Üstünde Durur DünyaIcchokas Meras · Om Yayınevi · 20027 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
Kırmızı Pazartesi
"Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 05.30'da kalkmıştı" diye başlıyor kitap. Sonunda ne olacağını en başında bilmek hikâyeye akıcılığından bir şey kaybettirmemiş. Kurgusal güzellik, Marquez'in kendine has üslûbu ve özellikle karakterlerin canlılığı, okurken çok tanıdık bir
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178.2k okunma