Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

tuba erdem

Bakhtin'in dediği gibi, "Konuşan kişi Adem değilse, alıntı yapar."
Reklam
David Lodge'un bizi uyardığı gibi: Eğer bir roman diğer romanlarla benzerlik içermeseydi onu nasıl okuyacağımızı bilemezdik ve eğer bütün diğer romanlardan farklı olmasaydı o romanı okumak istemezdik.
Çocukluk anısı olarak taşıdığımız çoğu iz, bize çocukluğumuzu anlatan yetişkinler tarafından oluşturulur ( ürkütücü biçimde manipülasyonu açık bir alan yani). Bir zaman sonra bu ikinci el tanıklıkların bir kısmını, fark etmeden birinci elden tanıklığa dönüştürerek kendimizin kılarız. Sonra üstüne yavaş yavaş eklenen yaşanmışlıklarla gerçekliği tartışmalı bu anılar iç içe geçer. Hatırlama her zaman palimpsestiktir. Hatırlama nokta atışı gibi değil de bölgesel bir taramayla çalışır. Minnacık bir kabukluyu tutabilmek için avuç dolusu kum almak gibi. Zihnimde ulaşmaya çalıştığım, çağırdığım bilgi, hemen her zaman yanına özel olarak çağırmadığım ve olasılıkla aradığım bütünle doğrudan ilişkisi olmayan ya da yokmuş görünen parçaları da alarak gelir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Konuşan insan, gören insana oranla dünkü çocuktur. Yazan insan bu hesapla hala prematüredir, belki de henüz doğmamıştır.
tuba erdem
@tburhanoglu·Bir kitabı okumaya başladı
Anne Ben Düştüm mü?
Anne Ben Düştüm mü?Beliz Güçbilmez
8.6/10 · 18 okunma
Reklam
Dünyaya bir defa geleceğiz ölümü istediğimiz kadar düşünmeyelim öleceğiz.
Bizi yedi kat yerin dibinden alıp sırtında götürürken zümrüdü anka kuşu Budumuzdan et kesip veririz. Sonra Kafdağı'na ulaştık mıydı Kuş unutulur Biz buraya say-i zatimizle çıktık, deriz.
72 syf.
·
Puan vermedi
Jaguar Güneş Altında
Jaguar Güneş AltındaItalo Calvino
7.1/10 · 215 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Nefha
NefhaSezgin Kaymaz
7.1/10 · 467 okunma
Reklam
Nerde huzur ve güzellik varsa, içinde acı bulunur.
Sayfa 145Kitabı okudu
Özlemediğinizi fark edersiniz şaşarak, anmadığınızı da... İçilmiş, yıkanması unutulmuş bir kadehtir kokusu üzerinde, yeşilimtırak tortusu dibinde; hatta tiksinirsiniz.
"Eskiden daha mı mutluyduk? Daha mı aldırmazdık?" diye düşünüyor. Fırtınada, yağmurda, karda yolda kalacakları korkusu geçmezdi akıllarından. Evleri su basar mı kaygısıyla tetikte olan var mıydı sahi? Korkularını daha önemli olaylara saklardılar herhalde. Savaş çıkar mı, aç kalır mıyız gibi...
Şimdi hiçbir düşüncenin üzerinde oyalanmıyor, durup kalmıyor insanlar. Her şey, yenilen içilen gibi bir anda tüketiliyor; atılıyor, dökülüyor, çöp kamyonuna veriliyor. Sevgiler, iş arkadaşlıkları, politik çıkışlar, tartışmalar, günden konuları, iç haberler, dış haberler, beğeniler, nefretler... Hepsi resmigeçit yaparak önlerinden geçiyor ve parçalanmış kelimeler, konfetiler halinde uzaya dağılıyor.
Mangal toplantıları, iskambil masaları, ayaküstü balkondan balkona, bahçeden bahçeye konuşmalar, birbirine tel zımbayla tutuyordu dostlukları.
464 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.