Katliam mı Tehcir mi?
Belgeli bir tarih araştırması. Her şey açık ve net. Her vatandaşın okunmasında fayda var. Tehcirin şartlarını, oluş sebeplerini öğrenmek için bire bir. Sadece Osmanlı değil yabancı arşiv belgeleri de incelenmiş ve ona göre yazılmış bir kitap. Acıların yaşandığını yok sayamam. Zaten bir yerde iç savaş denilecek bir hadise oluyorsa oradq karşılıklı acılar yaşanır. Hepimize geçmiş olsun. Umarım böyle şeyler bir daha olmaz demekten başka bir şey denilemiyor sanırım. Eline sağlık hocam.
Zeynebimdin. Mahremimdin, Mahzenimdin, Cennetimdin
Bu kitapla tanışmam birkaç gün öncesine dayanır. Nurdan Damla’nın daha önce çıkan “Aşka Adanmış Bir Ömür, Hazreti Hatice” kitabını bilsem de onu da henüz okumamıştım. Bu vesileyle her iki kitabı da edindim Önce hakkında daha önce hiç bilgim olmayan “Sabır ve Vefa Timsâli Hazreti Zeynep”ten başladım.
Elbette kitabı bir kritikçi veya eleştirmen
Özellikle yakın tarihimize ışık tutan eserlerin sahibi İsmet Bozdağ'ın vefatından önceki son yazdığı (bildiğim kadarıyla) kitabı "Soykırım Yalanı", 1915 olayları, öncesi ve sonrasındaki Anadolu'nun durumu, Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecindeki yapısı, milliyetçilik akımına kapılan ve Rusya, İngiltere, Fransa ve Yunanistan gibi devletlerin de teşvikiyle ülke içindeki iç çatışmalar ve bunun neticesinde zorunlu olarak alınan tehcir kararının nedenleri ve sonuçlarını detaylı olarak anlatıyor. Çeşitli belgeler ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş bu kitap, yakın tarihle alâkalı çarpıcı bilgiler içermekte.
Kötülük bu kadar sıradan mı?
Kitabı iki ay sonra bitirebildim. Ama iyi ki okumuşum diyorum. Nazi Almanyasında yaşanan süreci anlatıyor. Aslında tek derdi mevkii edinmeye çalışan ve bu uğurda yazarın tabiri ile "ne yaptığını hiç farketmemiş" olan, yaptığı iş Yahudileri, Çingeneleri kısaca Saf Alman olmayan herkesi sınırdışı yada sınır içi
İstanbul üniveristesinde görev yapan Maya Duran.Klasik metropol sehir yaşamını sürdürürken hayata olan bakış açısını değiştiren Alman profesör Maxilliam Wagnerle tanışır. Amaa ne tanışma hayatı değişir ve derki hayatımın dönüm noktasi.1939-42 yılında istanbula gelen profesörün acıklı aşk hikayesi,nazi almanyası vee struma faciası, mavi alay ,tehcir kanunu aslında kitabın temelinde anlatılmak istenen bence insana insan olduğu için değer verilmesi din dil ırk cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bunun yapılması gerektiği . 24 Şubatta yaşanan Struma olayı her ne kadar yahudi olsalarda insanlardı. Mavi alayda katledilen kırım Türkleri de onlarla aynı kaderi paylaşmış ne için??Insanoğlunun hırsı nefsi yüzünden değer miydi onca hayatın sonmesi ,hayır değmezdi.Bir başka dikkatimi cekende bir kez daha İstanbulun ne kadar kozmopolit bir yer oldugunu görülmesi gerektiğini ,mükemmel olduğunu gördüm.Max in Nadia hazırladığı serenad ,telaffuz edilemeyecek kadar güzel.Maya duranın kendi geçmişiyle ilgili bilmedikleri ve daha birçok şey... Okunmalı mi derseniz ,Hemeen! Bilgi dolu bir hazine
#OkudumBitti
Arsine "Tehcirde Bir Ermeni Kızı" adından da anlaşıldığı gibi 1915 Tehcir Kanunu'nun çıkarılması ile göçe zorlanan hayatların yaşadığı zorluklar, sönen hayatlar, kaybedilen umutlar ve kalplerde açtığı kapanması zor yaralar kitaba konu oluyor.
Tehcir, göç, mübadele vb. Kavramlar bazılarımız için basit bir kelime olmaktan fazlasıyla uzak.. Yıllarca büyüklerimden yaşanan acıları ve hikayelerini dinledim. Kitabı okurken anne-babasını göç sırasında kaybedip henüz 1 yaşını bile doldurmamış kardeşine tutunan dedem geldi aklıma.. Kitabın büyük bir kısmını göz yaşlarıyla okudum diyebilirim..
