Yurt içinde de bir başka karışıklık Ermeni meselesiydi ve Dahiliye Nazırı olarak Talat Paşa’nın çözüm arayışı kaçınılmazdı. Van isyanı ile alınan küçük tedbirler yetersiz kalmış, Müslüman halkın katledilmesi ile tehcir zorunlu olmuştu. İsyanı bastırmak için bölgede bulunan Ermeniler başka illere gönderilmişti. İşte bu nakil sırasında yaşanan bazı olaylar Talat Paşa’yı hedef yapacaktı.
Atatürk, Rum ve Ermenilere kötü davranıldığına inanan Amerikalı gazeteci Clarence K. Streit’ın kendisini ziyareti esnasında, Ermenilerin zorunlu göçe tabi tutulmasının gerekçelerini sorması üzerine yine sinirlenerek şu cevabı vermiştir: “Düşmanca ithamda bulunanların sürdürdükleri büyük mübalağalar dışında Ermenilerin tehciri (zorunlu iskan)
Reklam
Zat-ı fahimaneleri ise Diyarbekir'de bir Kürt muhitinde bulunuyordunuz. Arkadaşlarınıza muhalif ve netice-i harpte [harbin sonunda] Türkiye'nin parçalanacağına mü'tekid olanların [inananların] belki birincisi idiniz. Kürtlere hoş görünmek istediniz ve ilk defa olmak üzere, muahharen [sonradan] Elaziz'de idam ettirdiğiniz Dersim Mebusu Hayri Bey'in kumandasında, karargahınıza merbut [bağlı] bir Kürt taburu teşkil eylediniz. Efrad ve zabıtanı kamilen Kürt olan bu taburun kıyafeti de temamen Kürt kıyafeti idi. Bu tabur efradı [fertleri] şal, şepik ve kolos giyiyor, Kürt hançeri takıyorlardı. Kumandanlar değilse de emirler aralamnda Kürtçe olarak söyleniyordu. Bu, Osmanlı ordusunda Kürtlere ilk defa yapılmış bir cemile idi. Bu tarihi hakikati da muhtasaran [kısaca] zikreyledikten sonra, yine mevzuya rücu ediyorum [geri dönüyorum]. Evet, eslafınız Ermenileri taktil ve Kürtleri tehcir ve taktil ile [öldürerek] mahvedemediklerini nazar-ı itibare (ciddiye] almadınız. Maziden ibret alarak Kürtlerin milli haklarını itiraf ve Kürt vicdan-ı millisini [milli vicdanını] tatmin edecek makul ve hakimane tedbirlerle Türkiye dahilinde kalmış olan yegane ve kıymettar unsuru kazanmak yollarını araştırmadınız. Hakikati görmek istemediniz. İradenizin kuvvetiyle başa çıkarmak [başarmak] istediğiniz işin tatbik-i kabiliyetini [uygulanabilirliğini] mukayese ederken yaptığınız hesapta yanıldınız. Evet, zannettiniz ki deniz içilmekle biter. Eslafınızın [seleflerinizin] planını daha büyük bir şiddet, bir ünf ve sürat ile tatbike koyuldunuz.
Yanlış Kapı
Dördüncü Ordu kumandanı: - hicret eden Ermenileri bana bırakınız, Suriye içlerinde oturtacağım, diyordu. O, Suriye'de, Ermenilerin zararlı olacağı fikrinde değildi. Dördüncü Ordu'nun esas düşüncesi şu idi: zararlı Ermeni külliyetlerini, zararsız Ermeni cüz'iyetleri haline getirmek! Suriye içlerine dağıtılacak Ermenilerin koyu araplığa karşı bir teminat olmak ihtimali de vardı....... Hatta Ermenilere toprak ve ev vermek şartıyla Müslüman etmek için bir heyet bile yapılmıştı. Bu heyet bir defa benim odamda toplandı. Fakat çabuk gevşedi. Cemal Paşa'nın bu koruyucu politikasına, tabii Müslüman etmek müstesna, Halide hanım pek taraftardı. Bahaettin Şakir ve arkadaşları ise Cemal paşayı suçlandırmakta idiler. Nerede isyan olursa, Zeytin, Bahçe ve Urfa'da olduğu gibi, şiddetle tenkil edilmiş, fakat tehcir kervanlarına taarruz ettirilmemişti. Adana yolunda kafilelere hücum eden birkaç kişi idam bile edildiler.
Sayfa 75 - Pozitif yayınları/2004
Musa oğulları
Buğday, Kuzey Suriye'den geliyordu. Filistin yiyici idi. Daha önce en büyük yiyici olan cephe vardı. Kıtlık ve açlığı önlemek için Filistin yahudilerini harbin sonuna kadar istihsal (toplama) bölgesine yollamak ve orada oturtmak lazım geldi. Acaba gerçek sebep bu mu idi, yoksa Filistin Yahudileri tehcir (göç) mi ediliyordu? Bir Yahudi
Sayfa 70 - Pozitif yayınları/2004
Kaçaznuni'nin tehcir hakkındaki görüşü
Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır; sonradan da anlaşıldığı üzere, Türkiye'de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem en kesin ve en uygun bir yöntemdi.
Sayfa 35 - 31. BasımKitabı okuyor
Reklam
Ermenilerin Doğu Anadolu’daki çarpışmalar ve tehcir sırasında kayıplar verdikleri doğrudur. Aslında bunu kimse inkar etmemektedir. Bir dünya savaşı, bir ayaklanma ve isyan ve bunun sonucu bir tehcir söz konusudur. Savaştan kaynaklanan genel asayişsizlik ortamı ve şahsi kin ve intikam duyguları tehcir edilen kafilerinin birtakım saldırılara uğramasına neden olmuştur. Ancak, hükümet bu durumu elinden geldiğince önlemeye çalışmış ve sorumlu gördüğü kimseleri de cezalandırmıştır.
Pestel 19. yüzyılda Yahudilerin Uganda'ya veya Madagaskar'a değil, Osmanlı'nın Filistin'ine tehcir edilmesi gerektiğini dile getiren ilk masondur.
nasıl akıl hastalarının maruz bırakıldığı 'büyük kapatma' toplumun sahte standartlarına uyum sağlamış 'normaller'i korumak amacına matufsa, yaşlıların huzurevlerinde toplanmaları da ölümün her türlü tezahür ve hatırlatıcısını sosyal hayattan tehcir etme amacını taşıyor.
15 Mart 1921 tarihinde Soğomon Tehliryan adındaki bir Ermeni, Tehcir Kanunu'nun müsebbibi Talat Paşa'yı öldürdü.
Reklam
Bu açıklamamdan kamuoyu takdir eder ki, Ermeni tehciri ve katli meselesiyle ben zerre kadar ilgili değilim. Tehcir kararı verildiği zaman müzakerelere katılmadığınlm gibi katl'leri engelledim. Tehcirin yapılmasından sonra göçmenlere azami yardımlarda bulundum.
Sayfa 410Kitabı okudu
İsrail, insanlık ve Ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. Kudüs ahalisini yıldırmak için ortaya koyduğu işgal, tedhiş ve tehcir uygulamaları, yine tarihin sıkıcı sayfalarına gömülüp gidecek. Kudüs'ün ruhuna karşı duyarsızlık noktasında Haçlıları bile geride bırakan militan Siyonizm, bu muazzam şehrin tarihsel serüveninde minik bir çentikten fazlası da olmayacak.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ermeni çetelerinin yaptıkları vahşetlerin doğurdukları nefret bir tarafa bir tehcir hareketi esnasında soğuk, açlık ve teşkilât eksikliği yüzünden istenmeyen olaylar oldu. Bu olaylar, düşmanlarımız tarafından tüm dünyada aleyhimize çok abartılı ve iftiralarla dolu bir propaganda kampanyasına yol açtı.
Sayfa 24 - Kronik kitapKitabı okudu
Sürümden kazanmış...
Almanlar herhangi bir ülkede Yahudi meselesinin çözümüne yardım etmelerene karşılık Yahudi mallarından pay almayı değil, sadece tehcir ve yok etme masraflarını talep etmişlerdi. Bu masraflar ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyordu - Slovakların Yahudi başına üç ila beş yüz, Hırvatların sadece otuz, Fransızların yedi yüz ve Belçikalıların da iki yüz elli Reich markı ödemesi gerekiyordu. ( Ama görünüşe göre Hırvatlardan başka kimse tek kuruş ödememişti.)
Sayfa 146Kitabı okudu
İsrail, insanlık ve Ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. Kudüs ahalisini yıldırmak için ortaya koyduğu işgal, tedhiş ve tehcir uygulamaları, yine tarihin sıkıcı sayfalarına gömülüp gidecek. Kudüs’ün ruhuna karşı duyarsızlık noktasında Haçlıları bile geride bırakan militan Siyonizm, bu muazzam şehrin tarihsel serüveninde minik bir çentikten fazlası da olmayacak.
Sayfa 101Kitabı okudu
997 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.