Hani bazı kitaplar olur ya anlamazsın ilk başlarda sıkıcı gelir okumak istemezsin ama bu öyle değil bir girdin mi çıkmıyorsun birdaha, anlamak istemediğin şeyleri bile anlıyorsun ve çok güzel anlamlar çıkarıyorsun bu kitaptan. Bence bu kitabı okuyan insanlar kitabı okumuyor adeta yaşıyor... Tek kelimeyle harika
Türk en edebiyatın en harika en büyük en özgün şairi Orhan Veli kanık'ın çok harika öykülerinden oluşan çok hoş bir kitap.Kesinlikle okunmalı kitabın içinde en sevdiğim iki öykü Baharın ettikleri ve işsizlik ikiside tek kelimeyle çok harika şirideki çok büyük harikalığını öykülerinde yansıtmış orhan velinin kısa öykülerde ne kadar büyük usta olduğunu bu kitapta görebilirsiniz harika bir kitap
ORHAN VELİ KANIK
BAHARİN ETTİKLERİ
Böyle bir vaka gerçekten olabilirdi dime
öyleye olur olur niçin olmasın
olmadı halbuki hepsini kendim uydurdum :)))
Hoşgör KöftecisiOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20133,029 okunma
Kitap geçmiş ve günümüz olarak ana karakterimiz Zülfü’nün ilkokul arkadaşı Veli’nin ağzından çocukluklarından başlıyor.
Yokluk, acımasızlık, ölüm ve bunların yanında öyle harika arkadaşlık ve dostluklarla karşılaşıyoruz ki okurken, hayran kaldım.
Hayatımızda başarmak isteyipte yapamadığımız şeyler vardır mutlaka ama Zülfü’nün böyle bir şey değil, okuyamıyor. Gerçekten okuyamıyor, okumayı sökemiyor. Sürekli öğretmenden dayak yiyen Zülfü artık okula da dönmüyor. Okuyamıyor ama yaradan ona öyle bir yetenek vermiş ki, mucizevi gerçekten...
Ela; evden bir boğaz daha eksilsin diye onsekiz yaşındayken yaşlı bir adamla evlendirilmek üzere eve istemeye gelirler de...
Zülfü Meriç; nasıl bir adam olduğunu, nasıl yaşadığı tüm çaresizlik ve acımasızlıkların içinde yine de sevgi ve saygı çerçevesinden ayrılmadığını okuyunca göreceksiniz. Ben bu adamın karakterine hayran kaldım ki arkadaş ve dostları kesinlikle haklılar sevmekte.
Kötülükler, iyilikler, gizem dolu sırlar, kin, nefret, intikamın olduğu yerde iyi kalabilmek bir maharettir.
Ben okuduğum her kitabın içine giremem fakat resmen bu kitabın içindeydim. Yaşananları direk yaşadım desem mübalağa etmiş olmam.
Yazarın yalın, duru kalemi ile mekan tasvirleri, betimlemeler çok çok iyi olmasıyla karakterlerin yanındaydım ben de. Mükemmeldi diyorum tek kelimeyle.
Kesinlikle okuyun, kitabı elinize alınca bırakamayacaksınız,
öneriyorum!
Tek kelimeyle harika okurken kendimde olan istemeyerek unutkanlığın beni etkilemesinden mi bahsetsem sempatik dille yazılmış olup okurken hafif tebessüm ettirmesinden mi bilemiyorum ama çok güzel sonu asla beklediğim gibi bitmedi haklılık payı tartışılır aslında bilemiyorum kendim o durumda nasıl davranırdım acaba ne karar verirdim.İyi niyetle de yapılmış olsa yapılan kötülük kötülük olmaktan çıkıyor mu acaba düşünülmeye değer bence ama ne kadar iyi niyetle de yapsan birine zarar vermenin iyi niyeti de sorgulanmalı bence,, bitirdiğimde çok üzüldüm duygulandım ağlamak istedim hatta ama ikilem arasında kalan bir duygu yaşamış da olabilirim.George'nın dostluğu çok güzeldi onu elinden geldiği kadar korumaya çalıştı ama zevki eğlencesinden de tam olarak vazgeçmedi keşke hiçbir zaman yanından ayırlmasaydı Linnie'yi. Sosyal olarak çoğu soruna değinip düşündüren bir kitap bence ara ara duraksayıp düşünülmesi gerekiyor ırkçılık sorunu onun yanlız kalmak istemeyip mutluluğunu kızgınlıkla bastırmaya çalışması mesela.Okuma listesinde kesinlikle olunması gereken bir kitap olarak düşünüyorum.
Tek kelimeyle bayıldım. Harika bir kitap. Bu konuyla ilgili podcastte çekeceğim uzun uzadıya. Okuyun okutturun müthiş. Resmen dönem dönem kendimi gördüm,psikoloji inanılmaz bir ilim.
Merhabalar
#kitapyorumu #şiddetingölgesinde #leventsütçügil #parmakitap
Bugün @parmakitap yayınlarının @siddetingolgesinde hocamın kaleminden Şiddetin Gölgesinde kitabı ile geldim.
Tek kelimeyle mükemmel bir kitaptı. Kısacık 78 sayfalık bir kitap ama ilk sayfasından son satırına kadar bu kadar insanı ve ruhunu , zihnini etkileyen bu kadar güzel insana hitap eden bir kitap son zamanlarda hiç okumamıştım.
İlişkilerde şiddetin normalleştirilmesi ve bir yaşam biçimi haline gelen , şiddet eğiliminin aşamalarını ve tedavi yöntemlerini bu kısacık kitapta mükemmel şekilde anlatmış. Hayatımızın her döneminde ve artık çok yaygın hale gelen şiddet, aile içi şiddet , İlişkilerde şiddet kavramlarına kısa kısa yöntemler ve cevaplar olarak yazılmış. Her satırında eşinden yeni boşanmış olan İrem'in kendinden ve hayatından örneklerle anlatılmış herkese örnek olacak ve iyi gelecek bir anlatıma sahip. İrem'e uygulanan psikoterapi sürecini okurlarına aktaran yazarımız bir çok insana iyi gelebilecek ve okurken kendini iyi hissedecek şekilde bize Şiddetin Gölgesinde kitabını sunmuştur.
Kesinlikle harika bir kitaptı. Yazarımızın kalemi daim okuru bol olsun.
"Takvim yaşı zamanla artıyor, oysa ruhsal yaş
çocuğun travmaya uğradığı yerde takılıyormuş."
"Kendimle yüzleşmek hep en zor olan."
"Ne yazık ki bazı şeyleri öğrenmek çok zaman
alıyordu..."
"Herkes aslında zihinlerinde hiç de iyi
tanmlamadıkları mutluluk peşinde koşuyor.'"
Bu kitabı okumayan varsa okusun, okuyanlar da başkasına okutsun. :)
Tek kelimeyle harika bir kitap...
Sürükleyici, akıcı, sizi içine çeken.
Söke Anneleri kitap okuma grubunda Mart ayı okumaya karar verilmişti. Okuyup, bu toplantıda yorumlamak ve diğer kişilerin yorumunu dinlemek için okudum. Bu toplantıya ikinci kez katılışım olacaktı.
HARİKA. Tek kelimeyle özetlemek gerekirse bu şekilde. Konusunu uzun uzun yazıp boş yere alan doldurmayacağım. Kalın olması gözünüzü asla korkutmasın, su gibi akıyor. Çevirisi gayet güzel. Baskı kalitesi, konusu ve içindeki karakterleriyle yeri gelince güldüren, yeri gelince ağlatan, yeri gelince heyecanlandıran bir kitaptı. İçinde +18 unsurlar mevcuttu bunu bilerek okuyun. Ama onun dışında çok güzel bir kitaptı.
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,211 okunma
Zülfü Livaneli nin okuduğum 4. kitabı ve tek kelimeyle harika. Yezidinin kültürü IŞİDler tarafında uğradıkları insanlık dışı zulmü anlatan, bir kitap. Yezidi ile kürdün sevdası sonucunda kötü sonla biten hikâye. Bitirdikten sonra etkisinde kalacağınız bir kitap. İyi okumalar...
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799.4k okunma
Çağımızdan tam 220 sene geriye gidip gelmenin heyecanı ile herkese günaydın!.. Jetlag oldum azıcık soluklanayım. :)
Duccio taşından yapılacak olan Davut heykeli için önerilen Leonardo da Vinci ye rakip olan Michelangelo Buonarroti nin işi aldığını Davut heykelini onun yaptığını biliyordum ama bu süreçte yaşananları bu kitaptan heyecanla okumak
Ahmet Ümit'ten okuduğum ilk kitap, Kayıp Tanrılar Ülkesi oldu. Tek kelimeyle bayıldım! Hem mitoloji, hem tarih, hem de politika alanında genel kültür edinebileceğiniz yaratıcı bir polisiye romanı... Kitabı okurken yazarın devrimci kişiliği ve müthiş bilgi birikimi buram buram hissediliyordu.
Gerek Başkomiser Yıldız'ın özel hayatı, gerek ise değinilen toplumsal konular ve aile içi çatışmalar sayesinde, kurgu beni içine öyle bir çekti ki, günlük hayatımda bile aklımın bir ucu kitaptaydı. 500 sayfalık bir kitap olmasına rağmen, bir haftada rahatlıkla okunabilir.
!!spoiler içerir!!
Kitabın sonu beni kesinlikle şaşırttı, katilin Naziler olamayacağı en başından beri belliydi aslında, ancak Peter'in çıkması beklenmeyecek bir sondu (Şahsen ben Haluk çıkacağını düşünmüştüm.). Romanı bitirdikten sonra olanları düşününce, eksiksiz bir olay örgüsü çıktı ortaya. Beni en çok etkileyen, son bölümde Peter için kırılma noktasını Cemal'in Zeus'a kendi yüzünü vermesi olmasıydı. Bu durumun psikolojik boyutu gerçekten çok büyük.
Kitap hakkında "keşke böyle olsaydı" dediğim tek nokta, son bölümde Yıldız'ın yanında Tobias'ın da olması. En hoş karakter kesinlikle Toby'di! Bu vaka için bunca emek sarf etmişken katili yakalayanlardan biri olmaması hayal kırıklığına uğrattı beni...