Ali Şeriati insanın dört zindanından bahseder. İnsan; doğa, tarih, toplum ve kendi benliğinin zindanında doğar. İlk üçünden bilimle ama kendi benliğinden ancak aşk ile kurtulabilir. Akıl, insanı diğer canlılardan ve doğadan ayıran üstün bir özelliktir. Aşk ise burada tasavvuf literatüründeki ilahi-rahmani bir enerji manasındadır. İnsanı insan
Ruh bedenden kilometrelerce öteye gidebilmesine rağmen Beden ağır kalarak dengeyi sağlamakla ustalığını sergiliyordu Her şeyde bir denge ve ahenk olması düzeni koruyan mekanizmanın kendisiydi Lakin;ruhun özgürleştirildiği anlar da yok değildi Olmak istediği yerde bir saniyeliğine bile kalması Kendisine verilen bir ödüldü aslında Hatta bu eylemi sorunsuz sergilemenin mükafatıyla sahip olduğu bedene tekrar dönmesi de mucizenin apaçık var olduğunu gösteren bir delildi Aklın ve ruhunla burada ol! Her zaman olmuyormuş işte anlıyoruz Bazen yaşayarak bazense yaşatarak Ruhun neredeyse sen de oradasındır aslında.. İnsanı bir et yığını olmaktan kurtaran sistemlerin en güzelinin ilk çivisini bir nefes serüveni başlattı Kudret sahibinin verdiği ülfet değerlerin en üstünüydü Her bir hücreye verilen kopya ile mananın sırrı şifrelendi Yaşama sadece mantık ile değil gizli manalarla bakma öğretildi Hakkı verilmeye çalışılsa da en mahrem güzellikler zamanla  hasletlerini yitirmeye başladı Özlem duydukça da bedendeki çürüme ve tahribat onarılmamak üzere Ta ki sevgiliye kavuşma anına kadar devam edecekti... 4/9/2023 Pınar PEKĞÖZ
Reklam
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
Doğum/Ölüm Günleri
Dün ablamın doğum günüydü. 10 gün öncesi de ölüm günü. Ablamı son hatırladığım yaşım 3,5. Sonrası camlara vuran “anne” , kalabalık ev, yanındaki kuzeniyle üçlü koltukta otururken şaşkın bakışlarla etrafa bakan küçük kız çocuğu… Neler olduğunu asla anlayamadığı ama bambaşka şeylerin yaşandığını sezebilmiş küçük bedenli ruh… Çocuk kalbimin şaşkınlığını ve havada asılı kalmışlığını asla unutmamıştım. O sahnedeki boşlukta olma hali 10 yıllarca peşimden gelmişti ta ki ben onu yakalayıp tekrar ruhumun iskemlesine oturtana kadar… Bir anlık kayboluşun insanın bir ömrüne mal olduğunu öğrenmiştim. Kendi kaybımı çok aradım, dağınıklıklarımı derledim topladım bin şükür… Dün doğum günüydü ablamın. 13 nisan 1975… Nurdan ablam vefat ettiğinde 12 yaşındaydı. Ve ben onu 3.5 sene görmüş olsamda unutmuyorum…. 🥺 cennette kavuşma duasıyla… Bu da böyle kalbimden dökülenler oldu… paylaşmak istedim belki de paylaştıkça yara sağalır düşüncesiyle… Kalın sağlıcakla… Çiğ’
Her ayrılık bir kavuşma , Kendi içine Duygularına Mantığına Kafandaki insanlara yeniden Hayata bakışına Gelişimine Doğrularına, yanlışlarına 'Ben buyum işte 'lerine Değişmez sandığın huylarına Asla' larına Kabul edişlerine Yaşamaya tekrar tekrar başlamak her an...
Her gece öldürmek suç değil mi? Tekrar yaşama kavuşma arzusu işkencedir bilmiyor musun? Kayboldum bul beni Bul ki birlikte kaybolalım... 22/5/2023 Pınar PEKĞÖZ
Reklam
Nefs Nedir? İnsanın imtihanı için yaratılan nefis, Kur’an-ı Kerimin Fecr suresinde belirtildiği gibi Kur’an’ın ; “İrciî” hitabının mazharı olan nefistir. Bu nefis, Müslüman olmadan önce emmare, Müslüman olunca levvâme ve mülhime, inancı kemale erince mutmeinne, Allah’tan razı olunca râziye, Allah kendisinden razı olduğunda ise merzıye ve sâfiye
Sana Geliyorum
Kavuşma var ufukta.. Dönüyorum özüme, öz bellediğime. Zamanı durdurduğumuz yerde, tekrar kol kola, el ele...
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.