İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman
Cemil Meriç in en çok satan ve en çok okunan eseridir.Eseri incelemeye geçmeden önce Cemil Meriç'in bu kitapta bahsettiği kitap ve yazarları da burada bahsetmek istiyorum.Belki hem daha çok hoşunuza giderek, ilginizi çekerek başlar yazım.Buradan da kitabın ne kolay çok bilgiyi bi arada topladığını da
"Bir kitap her şeyi altüst etmelidir. Okuru, okumadan evvelki halinde bırakan bir kitap, başarısız bir kitaptır."
-Cioran-
Sevgi ve Şiddetin Kaynağı, okuru altüst eden kitaplardan birisi. Okuru, okumadan evvelki halinde bırakmayan, kitap bittiğinde okuyana cevaplar yerine sorular bırakan başarılı bir kitap.
Kitap, sevgi ve şiddetin
"Uç yabankazı uç, arkadaşlarına yetiş! Diye derin bir iç geçirdi. Elveda Gülsarı! dedi. Elveda! (Bu inceleme, romanın içeriğine dair detaylı bilgi içerir!)
Veda etmeyi beceremeyenler sınıfındanım. Gideceksem susarak giderim, geri dönülemez sözler söylemekten korkarım hep, belki de vedaları becerememem bundandır. “Elveda Gülsarı”yı yeniden
Uzun zamandır bir klasik incelemesi yapmamıştım (belki de hiç yapmamışımdır). Yıllar evvel okuduğum bu kitabı bir kez daha okumak ve daha olgun bir yaşımda yeniden değerlendirmek istemiştim. İsteğimde haksız değilmişim, kitabın neden kendisinden sonrakileri bu kadar etkilediğini daha net görmüş oldum.
İncelemelerimde uzun uzun konu anlatmayı
Hepimiz Oblomov doğarız, ama bazılarımız öyle kalır...
Öncelikle kitabın elime ulaşmasını çok kısaca yazmak istiyorum. Daha önce alıntılarını gördükçe sipariş edeceklerime eklemiştim. Ve çok uzun zaman sonra Kitapyurdu yerine Kigea'dan istemeye karar verdim. Ancak Kigea'dan sipariş edeceklerimi hazırlarken, Anne Frank'in hatıra defteri'nin
Ordu yürüyüş kararı sayılacak sayyy!
“Fischer! Sol iki üç dört ah bir şu açlık bu rezil açlık hep bu rezil sol iki üç dört sol iki sol iki sol iki…”
Lütfen ayaklarımızı aynı anda yere vurmaya dikkat edelim. Komutan çök dediğinde çökelim, kalk deyince kalkalım. Komut verenin üzerinde üniforma var çünkü. İlk bakışta mantıksız görünse de aldırmayın