Çileli başımı dizine koysan,
Saçlarımı tel tel edip okşasan,
Arada bir öpsen ve kucaklasan.
Kalmazdı bir derdim yanında anne...
Sayfa 103
"Tel tel çözülüyor içimdeki pamuk"
Sayfa 15 - Poplin YıllarKitabı okudu
“Çerçevesiz gökyüzünü ve tel gölgesiz güneşi sizinle paylaşmak için hemen yazıyorum.”
Bu cümlenin altını kırmızı kalemle çizmişler.
“Güneş” ve “paylaşmak” sözcüklerinin yanına da soru işareti koymuşlar. İdaredeki bıyıklı amcalar bu sözleri anlamamışlar mı? Ben bile anladım.
Sayfa 22Kitabı okuyor
"Tel qu'en lui-même enfin l'éternité le change"
Sayfa 235Kitabı okudu
Tel cambazı istiyordu ki dünya istediği gibi olsun. Bile bile aldanmaya vardırıyordu işi. Ama olmuyordu kendisi vardı.
Sayfa 30 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
O zaman daha hazlar var idi.
İnsanlar var ya, dağa taşa çıkar idi.
Çimene yatar, göğe bakar idi.
Denizlerin engini, göklerin ötesi, her bir şey de dahildi hazza hem.
Beş gece altı gündüz haz içilirdi.
İçtikçe kanar mı insan, suya kanılır ama hazza?
Oturup bir gece sabaha karşı hazzın başına, onu görüp, tadıp, kusup, bir daha bakıp bir daha tadıp bir daha kusmadan önce varınca anlamına içimde bir bakır tel tık etti kırıldı.
Bunu sonra deşeyim ama ben.
DNA
DNA, mikroskobik ölçekte inanılmaz derecede uzun olan tel gibi bir moleküldür. Vücudunuzdaki her bir hücrenin çekirdeğine bu ipliklerden kırk altı tane sıkıştırılmıştır ve her bir iplik, vücudunuzun her bir parçasının inşası ve bakımı için gerekli olan talimatları içerir. Bu talimatlar, deşifre etmeyi öğreneceğimiz kimyasal bir dille yazılmıştır.
Sayfa 7Kitabı okuyor
Aynada yüzüm hazırladı
Tel tel, ayrı ayrı topladı
Yalnızlığın kadınıyım
Alma beni el adamı
🇵🇸Filistin meselesi (4)
kaynak: Bbc - Londra
Temmuz 1937’de İngiltere’de, Hindistan’dan sorumlu eski devlet bakanı Lord Peel’in başkanlığındaki bir Kraliyet Komisyonu, bu bölgeyi Yahudi ve Arap devletleri arasında ikiye bölmeyi önerdi. Yahudi devleti, İngiliz mandasındaki Filistin’in üçte birini kaplayacaktı ve Celile Denizi ile
Boş ver diyordu uykumda ölüler,
Boş ver kardeşim dünya işlerine.
Değer mi sevincine, kederine;
Hatırladıkça güldüğümüz şeyler.
Duymak istemez misin daha derin
Gül bahçelerinde bülbül sesini;
Ebedi kılmak vuslat gecesini;
Saymak saçlarını tel tel o yârin.
Gel diyordu uykumda ölüler gel;
Ne hayal ettinse kavuşmak mümkün
Suyun, ateşin ötesinde üstün
Bir şey var ki hayattan daha güzel!
Sayfa 218Kitabı okudu
Saçlarını tel tel çözüp kirpiklerimizden, bizi o güne getiren tüm değerlerimizi masanın üzerine döküp kalkmıştı.Okuduklarımızda yazmayan bir güzelliği vardı.Duruşumuza bir sessizlik daha eklemişti.Gözleri bütün bir ülke şimdi...
