Kısa bir reklam arası..
Normalde çok televizyon izlemem ama Diyanet Tv'de "Edebî" isimli bir program var. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Özellikle edebiyata hususî merakı olanlar için kaçırılmayacak bir program.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yayın kuruluşu Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun kuruluşunun 60. yılı kutlu olsun!
Reklam
Ve eklemek istiyorum...
Bu putu dahi masum kılan, putlar inşâ ettiler: Adına telefon dediler... İletişim için ulaşım için deyip, hem riya inşâ ettiler hem de 7'den 70'e herkesi bağımlı hâle getirdiler. Televizyon olunca en azından herkes bir aradaydı, aile bağlarının kuvveti için bir bahaneydi. İçerikler hiçbir zaman temiz olmadı ama arada birkaç nüsha da yok değildi. En azından onlar için bile olsa, bütün aile bir arada toplanıyordu. Şimdilerde, herkesin gündeminde telefon var. Günümüz ekseriyetinde düşününce olmaması yahut modelinin düşük olması hor görülüyor. Bununla kalsa yine iyi... Eskiden her evde televizyon olurdu, şimdi her elde televizyon var. Kimsenin birbirinden haberi yok. Bütün aile aynı odada dahi otursa edeceği, edebileceği iki kelime yok. Temiz içerik derdine düşen olmadığı gibi kimin ne izlediğinden kimsenin haberi yok. Yitip gidiyor çocuklar, gençler, ebeveynler...
Selîm Gök[h]an

Selîm Gök[h]an

@mechull_seyyahh
·
01 May 18:48
Zamâne putu..
Televizyon diye bir şey sürdüler piyasaya ki, bu, çağın en ifrit putuydu. Herkes zaman içerisinde evinin başköşesine bu puttan bir tane alıp koydu. Bilerek ya da bilmeyerek ona tapınmaya başladılar; çünkü o ne derse inanıyorlardı.
Okunmaya değer eski bir alıntı..
ÇOCUKLARINIZI KİM EĞİTİYOR? TAKİP EDİYOR MUSUNUZ? 1980 öncesine gidiyorum. Ortaokul öğrencisiyim. Babam bizim evimize de televizyon aldı. Sadece TRT var ve yayınlar siyah beyaz. Günün birinde Charlie Chaplin’i keşfettik. Filmin başından sonuna katıla katıla kahkaha atarak izledik dört kardeş. Bir hafta sonu yine Charlie Chaplin filmi vardı ve
Jon Snow
Sekiz yıl önce bugün, Jon Snow kardeşleri tarafından hançerlendikten sonra tekrar dirildi. Bu bölümle birlikte televizyon dizisinin edebiyat serisinden ayrıldığını doğrulamış olduk.
Merhaba! Benim adım Asma Adaeva. Çeçenya’nın Grozny kentinde doğdum. Şimdi Avusturya’nın Villach şehrinde yaşıyorum. Hayatım hakkında sizlere bir şeyler söylemek istiyorum. Büyük savaş başladığında annemle birlikte dışarıdaydım. Askerler başlarımızın üzerine doğru ateş ediyordu ve o an bizim için sonun geldiğini düşündüm. Ama bir bodrum katına
Reklam
Yine sövgü karakışa, yine bahara selam...
Yarın yine yapraklar canım oy Yarın yine yağmurlar canım oy Ardından yine soğuk ardından yine tipi Yine palto, yine gocuk, yine odun, yine kömür Yine sövgü kara kışa, yine bahara selam ......... Ederler yine tombul canım oy Gelirler yine cılız canım oy Kiralar yine azgın kuyruklar yine dilsiz Yine mız mız sıkıntı, yine hep vıdı vıdı Yine hep televizyon, yine hep Ortadoğu .......... Uykular da beter yine canım oy Uykular da kara kuru canım oy Yine bezgin sabahlar yine yılgın akşamlar Yine hep dalavera, yine hep o kuruntu Yine umut, yine düş, yine hep bekleroğlu ✍ ******** youtu.be/-mA2Gjf40gU?si=...
Nerden….Nereye….
~Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz. ~Çok konuşup az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz. ~Konforumuz arttı ama zamanımız azaldı. ~Bedenimize kilo aldırdık ama karakterimizi zayıf bıraktık. ~Mallarımız arttı ve çoğaldı ama keyif ve bereket azaldı.🍃🍂
Hayat Sanatı
Hayat Sanatı
İnsanlar kandırılmak istiyor. Gerçeklikten, yaşamaktan korkuyorlar çünkü. Bu yüzden hep televizyon izleyip, fal baktırıyorlar. Onlara yalan söylerseniz sizi severler, en çok sizi severler. Gerçekleri hatırlatırsanız sizden uzaklaşırlar, bazen nefret bile ederler."
Charles Bukowski
Charles Bukowski
Aliye
İpsiz sapsız bir yer burası. Ama insanları öyle değil. Görülmeyen iplerle birbirlerine bağlanmış gibi hepsi sanki. Nereye çekersen iplerini, hepsi birden oraya hareket ediyorlar... İplerinin başındaysa televizyon kutularıyla bastırılmış, son kullanma tarihleri geçmiş kokuşmuş zihniyetler var. Karşıdan karşıya dahi üç kere sağa bakıp geçerler yani,
Reklam
Ah, ah, ne de güzeldi o tatlı çocukluğumuz. Şimdi sadece siyah beyaz bir televizyon.
[GENÇLİĞE MESAJLAR]
Zubeyr bin Âvvam -radiyallahu ânh- Peygamber efendimizin havarilerindendi. İslam'ın süvarisi, cesur, kahraman ve İslam dininin sağlam dayanağıydı. Müslüman olduğu zaman kaç yaşındaydı? O sadece 15 yaşındaydı. Günümüzde ortaokul üçüncü sınıf veya en fazla lise birinci sınıfta olacaktı. Günümüz ortaokulu gençlerine bir bakalım... Bu günün ortaokul talebesi, Zubeyr bin Âvvam'ın düşündüğü gibi düşünebiliyor mu, hayal ettiği gibi hayal edebiliyor mu, arzu ettiği gibi arzu edebiliyor mu, çalıştığı gibi çalışabiliyor mu? Burada bir eksiklik olmalı Burada durup incelemek, değerlendirmek gerekir. Ortaokul, lise ve hatta üniversiteli öğrencilerin zihinleri neden faydalı şeylerle dolu değil? Zihinlerinde kalan sadece kötü filmler, seviyesiz şarkılar ve faydasız oyunlar... neden televizyon, internet ve video kliplerinin başında saatlerce duruyor? Neden vaktinden 1 saatini din, düşünce, davet, akraba ziyareti, yüce bir hedef ve güzel bir iş için ayırmayıp, saatlerce boş mekanlarda boş işlerde harcıyorlar. Burada durup düşünmek lazım!
Pazar gününün; dinlenme, tatil, piknik, sosyal faaliyet, pijama-terlik-televizyon, yedi vagonluk trenin sonuncu vagonu gibi çağrışımlara kaynak teşkil etmesi, acaba niyedir ki?..
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.