Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Telve
“bana az konuşulmuş, az eskimiş bir mercek çıkmaz mı telveleri yalasam dâhil edilir mi sapkınlığıma”
Sayfa 47 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Pişmanlık, fincanın dibindeki telve gibi birikiyor, porselen vicdanımın dibinde.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Kahve acı olsun. Daha iyisini hak etmiyorum belki de. Sırasıyla bir esniyorum, bir iç çekiyorum. Pişmanlık şu fincanın dibindeki telve gibi birikiyor porselen vicdanımın dibinde.
İçinde hayat gizleyen karaltılarız hepimiz. Çözülememiş sırlar, dile getirilmemiş itiraflar, göz ardı edilmiş gerçekleriz. Uzun bir şarkının melodisine uymaya çalışan tedirgin notalarız. Kulak verilmeyen iç çekişleri, sessiz hıçkırıklar, histerik kahkahalarız. Hiç açılmamış paragraflar gibi çoğu zaman günlerimiz. Nihayete ermemiş, ermeyecek, bir yere bağlanmadan kendi halinde sürüp gidecek fısıltılar, derin iniltileriz. Ne geçmiş ne gelecek ve ne de şimdiki zaman, bir yere birikmeyen kıt nefesleriz. Çok uzun süren kısacık hikayeler, bir anın içinde doğup bir anın içinde ölenleriz. İçlerini yağmur sularının doldurduğu minik ayak izleri... Yırtıcı sözler, kanayan yaralar, kangren olmuş duygularız. Sıradan sözlerle örülü ayrılıklarda dikenli tellere takılmış cesetler gibi takılıp kalmışlarız. Kavuşmaların içindeki korkulu ihtimalleriz. Fincanın dibinde koyulaşan telve, bardağın içinde soğuyan son yudumlarız. Düşüncelerin durmadan sökülen yeri, ideallerin düğümlenmiş köşeleri, sebepsizce büyüyen umutların kırık parçalarıyız. Nasihat tutmazlar, söz dinlemezler, serseri yürüyüşler, kör koşullarız. Su soğuduğunda kulaç atmaktan vazgeçenler, yosunlara takılıp düşenleriz. Denizlerden daha derin, rüzgarlardan daha serin olmaya azmeden kifayetsiz hayalperestler...
n-s
Beni böyle bırakıverdi telve gibi. Kendi falıma kapandım: Fincanda ters duramadım; önce tabağıma, sonra şehre aktım. Nazar olsam ruhuma değecektim. Aşka sebep ararken aşkla neticelendim
Reklam
Her gece daha karanlık. Her sabah daha yorgun esiyor rüzgar. Cıvıldaşmıyor artık kuşlar. Bir şeyler hep eksik hep tatsız geliyor bana. Uyku artık dost olmuyor. Güçlü başladım yorgun devam ediyorum hayata. Artık bakamıyorum sana. Görmek istemediğim bir bedenin içine sıkışmış gibisin ama biraz keyfi kaçışların da vardır senin. Ne çayın tadı kaldı ne hayatın anlamı. Hatır kahvesini içtiğimiz dostlarda takıldı telve gibi boğazımıza. Her kalabalık gibi biz de mecburuz yalnızlığa.. (Muhammet Fatih Bektaş)
Ayrılık
Nasıl tarif etsem ayrılığı?Her şeye,her yere sinmiş ayrılığı...Bir tren düdüğü,bir vapur çığlığı,kahve fincanındaki telve,bir atlas yelken,turna katarı,kıvrım kıvrım yollar,ay ışığı...Durup dururken söylenmemiş bu mısralar: "AY IŞIĞI PENCEREDEN GİRENDE, SENDEN YANA HAYAL KURMAK NE GÜZEL..."
Sayfa 53 - AyrılıkKitabı okudu
Kuru kahveci mehmet efendi hazretlerinin bizzat kendi bestesi ve güftesi olan telve zikri.... Bi' şey eksik, o da enerji Yok ki aramızda sinerji Tutmayınca tutmuyor işte Seninki yaptı bana alerji
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Telve,yurt dışında yaşayan kardeşlerimizin edebi,düşünsel ve akademik yazılarını barındıran güzel bir dergi. Bu eski sayı “yabancılaşma” üzerine yazılmış çeşitli yazılardan oluşmaktadır. Yabancılaşma olgusu hem Batılı bir bakış açısı hem de milli ve İslami bir pencereden işlenmiş. Bunun yanında yetkin şiir örnekleri ve öyküler de dergiyi güzelleştiriyor.
Telve Dergisi - Sayı 4 (Nisan 2021)
Telve Dergisi - Sayı 4 (Nisan 2021)Telve Dergisi · T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı · 20217 okunma
384 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.