Jules Payot'un yazdığı bu kitabı Cemil Meriç ve Ali Fuat Başgil'in tavsiye etmesiyle okumak istemiştim.
Eserde çok güzel konulara değinmiş; Özellikle gençlere ve ögretmenlere atıfta bulunmuş devletin hatta bunu destekleyip müfredatta ders olarak işlenmesi gerektigini dile getirmiş .Ayrica matessüf eğitimde gençlere ögrenmeyi öğretmekten ziyade ezbere dayalı bilgi yıgını yüklenmesi ve kendi degerlerini özünü ortaya çıkaramamasına neden olmuştur.
İrade terbiyesinin karşısında duran sadece sürekli bir güçtür bilâhare irade terbiyesinde düşman olan iki güç tembellik ve şehvettir.
Eğer ki irademizi uzun soluklu sürekli ve sebatlı bunun ötesinde yer edindiğimiz istikamet ile belirlemiş olursak hayatımız gercek mutluluklara, iç dünyamızda müspet düşüncelere, sürekli bir düzene ve her anında kendimizi kontrol etme bilinciyle yaşamış oluruz.
Ayrıca bunun tabiki çok meşakatli bir süreçle olacağı hatta küçük alışkanlıklar edinerek karakterimize kadar şekillenmiş olacağız.
Yazar bunun için insanın herseyde önce bir amaç belirlemesi, tembellik isteksizlik bahaneleri yok edip cesur kararlar alması, kötü arkadaş çevre ortamın desteği, zamanı verimli bilinçli kullanması, beslenme ve spor gibi argümanlarla desteklemekten geçtiğini ifade etmiştir. Velhasıl kitap güzel istifadeli ama benim naçizane fikrim islam şuuruyla emanet bilinciyle yaşayan her insan için fazla bir kitap olmamış çünkü bizde erdemli insan-ı kamil olma, peygamberimizin (sav) sünnetleri ve bir işin bittiğinde başka bir işe koyul gibi Allah'ın ayetleri bizim için başlı başına rol model kılavuzdur.
Vesselam:)