Kösnül bir adamdı ama kösnül şeylere karşı kayıtsızdı. Temel ihtiyaçlardan yoksun olmak ona güç gelmiyordu.
Sayfa 80 - İş Bankası Kültür Yayınları, Çev: Bülent DoğanKitabı okudu
4 temel öğe;
Amaç: Grup bireylerinin bir araya gelmesine neden olan hedefler, ilgi ve ihtiyaçlardan oluşan ögedir.
Lider: grubu oluşturan öğeleri etkileyebilen örgüt üyesidir.
Izleyenler/üye: liderin yaptığı etkiyi kabullenen kişilerdir.
Ortam: üyelerin yeterliliği, ilişkilerin düzeyi, hedeflerin gerçekleştirilebilirliği ve motivasyon düzeyi gibi faktörlerden oluşan temel ögedir.
Sayfa 4 - Efil yayınları
Maslow- ihtiyaçlar
Temel ihtiyaçlardan birisi tatmin edilmemiş bir kişi vitamin ve mineral yoksunluğundan hasta olan bir adam kadar hastadır.
İnsanların temel 5 ihtiyacı şunlardır:
a) Fizyolojik ihtiyaçlar,
b) Emniyet ilaçları,
c) Sevgi, şefkat ve ait olma ihtiyaçları,
d) Takdir, saygı ihtiyaçları,
e) İçindeki enerjiyi kullanabilme ihtiyacı.
Abraham Maslow
Sayfa 22Kitabı okudu
Yaşadığı odayı -ister istemez bazı temel ihtiyaçlardan vazgeçmek pahasına- pek ahım şahım olmasa da, gene de lüks döşemişti. Üzerine oturulan eşyalara -derin ve yumuşak koltuklar almıştı-, perdelere ve halılara ayrı bir düşkünlüğü vardı. Böylelikle "çektiği acıya saygınlık katacak" bir iç mekan yarattığını söylüyordu.
Sayfa 25Kitabı okuyor
Beden doyurulup ruh ve zihin aç bırakıldığında çok mu yaşanılıyor?
Benim için "İnsanoğlu yemek yemezse ölür. Onun için çalışıp beslenmelidir." kadar anlaşılması güç, kısıtlayıcı ve tehditkâr başka bir kanı daha yoktu.
Çocukken yeme baskısına ya da ısrarına ben de gıcık olurdum. Ve hayat anlayışının sadece karın tokluğunda dönmesi cidden belirttiği gibi ve bunda deliriyorum.
İnsanlar hep bedensel ihtiyaçlarını ön planda tutup ruhsal ve zihinsel tarafları arka plana atıyor. Üçüyle denge oluşturacak yaşam tarzları bu kadar mı saçma ya da imkansız geliyor?
İnsan veya hayat, temel ihtiyaçlardan ibaret olacak kadar basit ve anlamsız değil. Bu yaşam tarzlarının benimsenmiş ya da kabul görmüş olmasından nefret ediyorum.
Sayfa 13
Yaşadığı iki odayı -ister istemez bazı temel ihtiyaçlardan vazgeçmek pahasına- pek ahım şahım olmasa da, gene de lüks döşemişti. Üzerine oturulan eşyalara -derin ve yumuşak koltuklar almıştı-, perdelere ve halılara ayrı bir düşkünlüğü vardı. Böylelikle "çektiği acıya saygınlık katacak" bir iç mekan yarattığını söylüyordu.
Sayfa 25Kitabı okuyor