İnsanlar prensip olarak delilerden hoşlanmıyorlar; iyi resim yapan deliler hariç, ama onlardan hoşlanmaları için de o insanların ölü olmaları gerekiyor. Ne var ki deliliğin Dünyada' daki tanımı çok belirsiz ve tutarsız. Bir dönem tamamıyla aklı başında sayılan bir hareket bir diğerinde delilik işareti oluveriyor. İlk insanlar hiç sorun yaşamadan çıplak gezebiliyorlardı mesela. Hatta nemli yağmur ormanlarındaki bazı insanlar hâlâ böyle geziyor. Yani deliliğin bazen zamanla, bazen de posta koduyla alakalı bir şey olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Temel kural basitçe şu: Dünya' da aklı başında görünmek istiyorsanız doğru yerde olmanız, doğru kıyafetleri giymeniz, doğru şeyleri söylemeniz ve doğru çimlere basmanız gerekiyor.
Bu eski “aptal rolü oyna”, “erkeğin kazanmasına izin ver” ya da “patron oymuş gibi davran” talimatları tabii ki artık çağdışı kaldı. Ama verdikleri mesaj hâlâ, temel kural olarak pek çok kadının bilinçaltında yaşıyor: Zayıf cins güçlü cinsi, zayıf cinsin gücünü fark etmekten korumalı ki, güçlü cins zayıf cinsin gücü karşısında güçsüzlüğe düştüğünü hissetmesin. Erkeklerin kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak için zayıf davranmayı ve kendi gücümüzden vazgeçerek erkekleri güçlendirmeyi öğreniyoruz.
İslâm Dini'nin ekonomik hayata ilişkin en yaygın bilinen kuralı faize ilişkindir ve bu kural İslâm Dini'nin ekonomik yaklaşımın temel paradigmalarından birisidir.
Bir kural, bir ilkedir bu. Namussuzluğun, alçaklığın egemen olmadığı, soylu, güzel ve
onurlu bir dünya, bu temel ilke üzerinde kurulur. Bu bayrak, yüreğime
delikanlıyken çekildi.
Hikâye yazmak için bilinmesi gereken iki temel kural vardır," dedi. "Birincisi, anlatacak bir hikâyenin olması. İkincisi, okuyan kişinin bunu yaşadığını hissetmesini sağlamak..
Sayfa 154 - Nora Kitap Yayınları, 1.Baskı,Ağustos 2017Kitabı okudu
"Umutsuzluğa düşmek" ise bir devrimciye yasaktır. Cellat elinde işkencede ölüme bir soluk kalmışken bile. Yalnız yasak değil ayıptır da. Çünkü devrimcinin kendisi, insanlığın yarını ve umududur. Bir kural, bir ilkedir bu. Namussuzluğun, alçaklığın egemen olmadığı, soylu, güzel ve onurlu bir dünya, bu temel ilke üzerinde kurulur.
Her tür gösterişten uzak olma temelinde bir tür gizli zühd fikrini savunmaktaydı. Zira onların temel hareket noktası gösteriş ve riyadan kaçınmaktı. Herhangi bir güzel halin insanlara zahir olması onlar için riya demekti. Bunun için ibadet ve güzel hasletlerin ortaya dökülmesine izin vermezler ve halk tarafından fasık [günahkâr] olarak bilinmek
Sayfa 65 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, KURUMSALLAŞMIŞ TASAVVUF: TARİKATLAR
Bütün varlıklar belli kuralları, örneğin tabiat kanunlarını takip ederler. Fakat insanın farkı bunu hür iradesiyle ve aklıyla yapmasıdır. Diğer varlıklar, örneğin bitkiler ve hayvanlar tabiat kanunlarını zorunlu olarak izlerken, insanoğlu tabiat kanunlarından daha yüksek bir dereceye ve ağırlığa sahip olan akli ve ahlaki kuralları kendi hür iradesiyle takip eder. Bütün kural ve kanun türleri içerisinde ahlaki kurallar en yüksek statüye sahip olduğundan insanın ahlaki kurallara tabi olması, onun rasyonel bir varlık oluşunun zaruri bir neticesidir. Bu manada rasyonalite bizim düşünce, niyet ve eylemlerimize belli sınırlamalar getirir. Aklın kendisine sınır koyması insanın rasyonel ve ahlaki bir varlık oluşunun temel unsurlarındandır.