Kendinin Ağacı
istemeden büyümüş bir ağaçtan bahsediyorum istemeye istemeye büyüyen ağaçlardan toprağı güneşi ve suyu istemeden ve kuşu ve rüzgârı bazı yerleri hiç olmayan bir ağaç bazı yerleri olması gerektiğinden fazla
Everest
Aşk ya vardı, ya yoktu. Varsa ne zamandan beri hesap , kitap, taktik, maktik meselesi olmuştu ? İnsan kendini ona , bir temmuz ikindisi, güneşi binbir parça etmiş sulara dalar gibi koyvermeliydi. Mertçesi, yiğitçesi bu idi işte.
Reklam
benim bir sevincim var yüzün artık akşam bir çocuğun gülüşünü görüyorum nereye baksam kıyımız uzak ve kuytuda ellerimiz sanki yok ellerimiz yok ama senin ellerini bir tutsam bazı çocuklar doğar bilirim bazı çocuklar doğmaz doğmayan çocuklar için bilmem ne yapsam ey çavlan. bitmeyen temmuz güneşi. ey aslan silkin. sakla harmanını. çocuğunu sakla ey aslan. suya kaptır kendini ellerin sanki yok bir güzel günde mızıkalarla bir alanda dursam sen yoksun gazeteler yok geçmişin razı değil bilmem ki doğmayan çocukları ben mi doğsam
Sayfa 367Kitabı okudu
Ona göre cennetin ta kendisiymiş bu.
Sıcak bir temmuz gününü geçirmenin en iyi yolu, kırların ortasında bir fundalıkta sabahtan akşama kadar uzanıp sırtüstü yatmak, çiçekler arasında düşte gibi, vızıldayarak dolaşan arıları, insanın tepesinde ötüşen tarlakuşlarını dinlemek, masmavi bulutsuz gökyüzünü, pırıl pırıl yanan güneşi seyretmekmiş. Ona göre cennetin ta kendisiymiş bu.
"Aşk ya vardı, ya yoktu. Varsa ne zamandan beri hesap, kitap, taktik, maktik meselesi olmuştu? İnsan kendini ona, bir Temmuz ikindisi, güneşi binbir parça etmiş sulara dalar gibi koyvermeliydi. Mertçesi, yiğitçesi bu idi işte."
Sayfa 154Kitabı okudu
Yeni harflerin kavruk nesilleri!
Şeyh Galib'in muhteşem bir beytinde: Giydikleri afitab-ı Temmuz. İçtikleri şule-i cihansûz... Diye tarif edilen ve giydiği Temmuz güneşi, içtiği de cihan yakıcı ateş olarak gösterilen ıstırap soyu, o zaman yanmaya başlamışsa da henüz tutuşmamış ve bir sam yeli neticesinde kavrulmaya 1928'den sonra yüz tutmuştur.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Temmuz ayının başlarında kırsal bölgeler, Şamil'in bizzat dağ­lardan ineceği ve Telav'a saldırı düzenleyeceği dedikodularıyla çalkalanıyordu. Fakat Prenses Anna endişeli değildi. Yağan yağmurdan dolayı Alazani o kadar kabarmıştı ki nehri geç­menin imkansız olduğunu düşünüyordu. Ayrıca milisleriyle birlikte görevde olan kocasından haber
Bir bitki güneşi az görüyorsa , güneşe doğru uzanır, daha uzun olur. Ama yine bitkidir.
211 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.