PEKİ SEN NE HALDESİN?
Acının baştan sona katettiği ben'in eş zamanlı farklı halleri: *Sarsıntıya uğrayan ben *Kendi sarsılmasını gözlemleyen ben *Acıyı yaşayan ben *Sarsıntıya tepki gösteren ben
Hiç savaş vermeyenler gibi etkisiz savaşlar verenlerimiz de bilinç altlarında, güçlü ve kesin davranmaları durumunda karşılarındaki insanın sorun yaşayacağına inanırlar. İlişkiyi kaybetme olasılığı konusundaki huzursuzluk ve suçluluk duygularımız, ilk başta değişimi gerçekleştirmemizi ve ardından, yeni ve farklı davranışımıza karşı taraf sert bir tepki verdiğinde bu yeni davranışı sürdürmemizi güçleştiriyor.
Reklam
“Bazen bilmediklerin bildiklerinden daha iyidir.”
‘’ Yalan, iftira, ihanet, sürgün, cinayet gibi kötülükler elbette iyi insanların da başına gelebilir. İyileri kötülerden ayran, bu fenalıklara nasıl tepki verdikleridir. Kötülük karşısında kötüleşen, mücadeleyi baştan kaybetmiştir. Kötülük karşısında iyi kalabilenler gerçek manada erdemli ve mutlu olanlardır . ‘’
Yamo
soyutlama mekanizmasını kendilerini her türlü acıdan koruyacak bir kabuk gibi kullandıklarından, yaşama etkin bir biçimde katılamaz, duygusal olmamayı güçlülük olarak yorumlarlar. Böyle bir insanla beraberlik, arada görünmez bir perde varmışçasına yaşanır. Duygusal tepki vermediğinden herkes onu kendisine göre ve farkli biçimde algılar. Kimine göre soğuk ve kendini beğenmiş, kimine göre güçlü olabilirler. Kimi ise böyle bir insan kusursuz biri gibi algılandığından karşısında küçüklük duygularına kapılabilir. Gerçekten de bu insanlarda duygusal tepkiler öyle ölçülüdür ki, büründükleri zırhın gerisinde yaşanan korkuyu algılamak oldukça güçtür. Bu nedenle bazı güçsüz insanlar onları yüceltir ve gerçek kimliklerini tanıyamamış olduklarını fark etmezler. Ne var ki ister yüceltsinler, ister soğuk ve kendini beğenmiş kişiler olarak algılansınlar, genellikle insanlar kendilerini onlar tarafından kabul edilmemiş hisseder. Hatta bazı insanlar tarafından “devrilmesi gereken” biri olarak değerlendirildikleri için “açıkları” aranır ya da saldırıya uğramasına neden olabilir. Bunun sonucu oluşan kısırdöngü, bu kişilerin diğer insanlar tarafından anlaşılmama nedenlerinin kendilerinden kaynaklandığını görmelerini daha da güçleştirir.
Sayfa 70 - En azından iletişim kuruyorumKitabı okudu
Uygar eğitimin ikiyüzlülüğünü taşımayan insanlar, doğal bir tepki gösterirler. Anında sevinir ya da kırılır, neşeli ya da kayıtsız kalırlar.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Gerçekle sahte arasındaki farkı en çabuk anlayan halktır ama en geç tepki veren de yine odur! Ve tepkisi en güçlü olandır halk!
Sayfa 123Kitabı okudu
Genel olarak sekter radikalizm çok incinmek ve berbat bir durumda olmaktan kaynaklanan tepki. Gerçek düşman egemen düzen ama o, dev çorba kazanına karışıp izini kaybettirince, bizler de birbirimizi düşman olarak görmeye başlıyoruz. Kendimizi de düşman olarak görüyoruz. Bu aslında kusur arayışı... neredeyse her yerde, her şeyde kusur arayışı. E tabii bu kusur bulunduğunda da bir şeyler yapmak gerekir: birine anlatmak, kişiyi zorlamak, baskı altına almak ya da eksikliği gidererek onu bir bütünlüğe kavuşturmaya çalışmak. O yüzden, biraz garip olacak ama, sekter radikalizmi sürdüren şeyin iyileşme arzusu olduğunu öne süreceğim. Öte yandan ortaya çıkan sonuç tam tersi olur. Sekter radikalizmin etkisiyle kişi kendini paramparça eder. topluluklar daha da parçalanır ve bu böyle gider. Sürekli sıkıntı içinde olanlarımız için bu çelişki tanıdık gelecektir. Dışarıdan belirlenmiş olan ve aralıksız olarak dayatılan standartlarla her şey bir yönüyle eksik hale gelir, her türlü zorlayıcı tepki haklı görünebilir. Ve sonsuz bir döngü başlar: Hiç kimse ve hiçbir şey yeterince iyi değildir ve bu paranoyak tutum; keşfetme, iyileştirme ve olumlama becerilerimize zarar verir.
İletişim Yayınları
"Hükümetten de destek gören basını aşağılama kampanyası gazetecilere öldürücü saldırılara cesaret vermiş, Çetin Emeç, Turan Dursun gibi gazeteciler hayatlarını kaybetmişlerdir. Özellikle araştırmacı gazetecilikte doruğa yerleşmiş olan Uğur Mumcu'nun öldürülmesi toplumda büyük bir tepki doğurdu..
Sayfa 175Kitabı okudu
Öğrenme psikolojisi konusundaki araştırmalar, öğretilen konu cansız ve sıkıcı bir biçimde anlatıldığında, öğrencilerin "tembel" olma eğiliminde bulunduklarını ortaya çıkarmıştır. Ama aynı öğrencilerin baskı ve can sıkıntısı olmadan ve ilgi çekici bir biçimde sunulan yine aynı derse, çok daha canlı ve ilgi dolu bir biçimde, yani "çalışkan" bir tepki gösterdikleri, aynı araştırmanın sonuçları arasındadır.
Sayfa 134Kitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.