Ailelerimizin ve toplumumuzun kuralları biz kadınların kendimizi, diğerlerinin istek ve beklentilerinden farklı şekilde tanımlamamızı güçleştiriyor ve önceliği kendi yaşamlarımızın niteliğine ya da yönüne verdiğimizde, diğerlerinden gelen olumsuz tepkiler kendimizi huzursuz ve suçlu hissetmemize neden oluyor.
Soğuk-nemli mizaç
Suyun ısısı düştüğünde hacmi artar. Aynı şekilde, soğuk-nemli mizaçlı bir bireyin de soğukluğu artınca şişer ve kilo alır. Soğuk-nemli mizaçlı bir kişide karşısındakini aşağılamak ve blöf yapmak özelliği bulunur. Yalnız bunun gerçekleşmesi, sizin duruşunuza bağlıdır; eğer korkuyorsanız ve ona karşı direnmezseniz; o, hükümdardır. Ama eğer sağlam bir duruş gösterirseniz; o, aynı hızla geri dönecektir. Su, ciddi bir etki alma özelliğine sahiptir. Suya bir çakıl atarsak, hemen dalgalanır; başka bir deyişle, soğuk-nemli mizaçlı bir birey, hemen alınır. Bu nedenle en ufak hareketleri hemen anlar ve tepki verir. Soğuk nem, ne kadar yükselirse, psikolojik etkilenme ve savunmasız- lık oranı o kadar artar. Halbuki havanın asla böyle bir özelliği yoktur ve sıcak-nemli mizaçlı bir bireyin üzüntüsü kısa sürer, gereksiz yere uzatmaz. Soğukluk daha da artınca, soğuk-nemli mizaçlı birey artık tepki vermeyi bırakır. Depresyondaki kişi gibi bir köşede oturup donuk bir halde sabit bir köşeye bakıp durur. Soğuk atak; Eğer elinde oluşursa, eli soğutup uyuşturur. Eğer başında oluşursa, sersemleştirir. Eğer kalpte oluşursa, kalbi durdurur (tabii ki kalbin soğukluk zirvesine kadar yükselirse.) Soğukluk artınca, tepkiler azalır, algısızlık ve sorumsuzluk oluşur. Böylece beyindeki soğukluk zirveye ulaşınca, artık bireyin algısı ve idraki duyuları yok olup algısızlık ve aptallık duyuları oluşur.
Reklam
"Sosyal ortamlarda her fırsatta “cazgırlık” yapan insan modellerine de âşinâsınızdır. Birçok insanın sakince geçiştirebileceği kimi durumlara bazıları çok sert ve isyankâr tepkiler verebilirler. Böyle kişiliklerin arka planı incelendiğinde, genellikle çocukken istediklerini normal yoldan karşılayamamış, sürekli ağlayıp bağırdığında istekleri karşılanmış tiplerle sıkça karşılaşırız."
Hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmalarda, yeterli top­lumsal deneyimi olmayan ve sevgi ilişkisi yaşamayan maymun­ların saldırgan davranışlar sergiledikleri tespit edilmiştir. Yine, aynı şekilde, ana sevgisine uzak kalan maymunların kendi yav­rularına da uzak kaldıkları ve onlara kötü davrandıkları; anala­rının saldırgan davranışlarına muhatap olan maymunlann aşırı derecede çevrelerine saldırgan tepkiler verdikleri tespit edilmiş­tir.
Alışamadım
Sanki bu dünyadan değilmişsiniz gibi tepkiler veriyorsunuz.
Bilinen düşünce ve duygular aynı olma halini doğurur, aynı olma hali aynı davranışlara yol açar ve aynı gerçekliği yaratır. Dolayısıyla gerçekliğinizin bir bölümünü değiştirmek istiyorsanız yeni şekillerde düşünmeli, hissetmeli ve davranmalısınız; deneyimlere verdiğimiz tepkiler anlamında farklı "olmak" zorundayız. Yeni bir zihin evresi yaratmalıyız... Yeni bir sonucu o yeni zihinle gözlemlemeliyiz.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.