'Yüzyıllık Yalnızlık'ın biraz daha derli toplu ve daha küçük hacimli bir modeli diye tarif edebilirim bu romanı.
Aynı yazgının kuşaklar boyunca yaşanması hikayenin temelini oluşturuyor burada da. Bir önceki nesli kınayan yeni neslin, özellikle de babasının kaderini tekrar eden erkek çocukların hikayesi.
Betimlemelerin hayli fazla olduğu ama olay anlatımına ağır basmadığı bir anlatım sağlanmış.
Dışarıdan birinin, bir üçüncü kişinin ağzından dinlediğimiz hikaye, okuru içine çekebilen bir atmosfer oluşturmayı başarıyor.
Fakat dahil olmak istemiyorsunuz tanık olduğunuz hayata. Karışmıyorsunuz kahramanların arasına. Sadece Eleonore hislerinizi harekete geçiriyor, elinden tutup yüzüne bakmak istiyorsunuz. Nihayetinde tanık olmakla yetiniyorsunuz ve belki de kendi yaşamınıza şükrediyorsunuz.
İyi bir kitap okurunun okumaktan dolayı memnuniyet duyacağı bir kitap diyebiliyorum.