Erkan

392 syf.
·
Not rated
'Yüzyıllık Yalnızlık'ın biraz daha derli toplu ve daha küçük hacimli bir modeli diye tarif edebilirim bu romanı. Aynı yazgının kuşaklar boyunca yaşanması hikayenin temelini oluşturuyor burada da. Bir önceki nesli kınayan yeni neslin, özellikle de babasının kaderini tekrar eden erkek çocukların hikayesi. Betimlemelerin hayli fazla olduğu ama olay anlatımına ağır basmadığı bir anlatım sağlanmış. Dışarıdan birinin, bir üçüncü kişinin ağzından dinlediğimiz hikaye, okuru içine çekebilen bir atmosfer oluşturmayı başarıyor. Fakat dahil olmak istemiyorsunuz tanık olduğunuz hayata. Karışmıyorsunuz kahramanların arasına. Sadece Eleonore hislerinizi harekete geçiriyor, elinden tutup yüzüne bakmak istiyorsunuz. Nihayetinde tanık olmakla yetiniyorsunuz ve belki de kendi yaşamınıza şükrediyorsunuz. İyi bir kitap okurunun okumaktan dolayı memnuniyet duyacağı bir kitap diyebiliyorum.
Hayvan Hükümranlığı
Hayvan HükümranlığıJean Baptiste Del Amo · Can Yayınları · 2016151 okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
'Sevgili Arsız Ölüm' için kitabın yazarı Latife Tekin, 'Elime doğdu.' ifadesini kullanıyor. Gerçekten de kitabı yazdığı dönemde kendisini hep ateşler içinde bulduğunu ve yüzünün şişlikler içerisinde kaldığını öğreniyoruz. Sanki bir doğum sancısı. Büyülü gerçekçilik içerisinde görebileceğimiz okuru peşinden sürükleyen üslup sahibi bir roman. Bu romanı yazarken Latife Tekin tıpkı Dostoyevski gibi yoksullukla mücadele ettiği, gelecekle ilgili karanlık ve belirsiz bir görüşe sahip olduğu bir dönem yaşıyor. Yazma güdüsünü estetik zevkten ziyade bir hayatta kalabilme çabasından alıyor. Sonuçta da böyle muhteşem bir eser edebiyatımıza kazandırılıyor.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · İletişim Yayınevi · 20137.2k okunma
736 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Okurken kendimce şu üç bölüme ayırdım kitabı: 'Betimlemeler, diyaloglar ve hikaye.' Çok uzun bir kitap. Bu kadar uzun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Hikaye bakımından; olayların hızlı gelişmemesi ve bunun sonucunda doğal olarak yapılan tekrarların göze battığını söyleyebilirim. Ayrıca hikaye üst düzey bir polisiye değil. Mekanı ve kişileri tam tanıyamadığınız için fikir yürütmek de zorlanabiliyorsunuz. Diyaloglar bazen bıktırıcı bir uzunluğa sahip. Diyalogların özü, Hristiyanlık'ı ilgilendiren derin konular olması sebebiyle okurken kopmalar yaşanabiliyor. Betimlemeler de Eco'nun zaman zaman başvurduğu bir anlatım yöntemi olunca yedi yüz sayfanın sonununu görebilecek miyim acaba diye korkulu anlar yaşayabiliyorsunuz.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012.7k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 7 days
-"Siz ciddi bir eleştiriniz olduğu için dönmüyorsunuz sırtınızı topluma. Sadece katılmak istemiyorsunuz. Dışında kalmayı seçiyorsunuz. Peki tamam. Ancak yaptığınız tek şey ortalıkta dört yaşındaki bebeler gibi 'ben ben' diye bağırarak dolaşmak." -"Yaşlısın, diyorum. Hayalini kurduğun hayatı yaşayamazsın. Yarın kaçıp gitsen bu istediğin hayatı birkaç yıl da olsa yaşarsın. Ama gidemezsin. Sana engel olan annen olsaydı çoktan bir hastanenin geriatri bölümüne postalamıştın onu. Ya da bir yastık kapatıvermiştin yüzüne." Bu diyalog kitaptan. Neredeyse yarıda bırakıyordum. Zira başları çok zorlayıcıydı. Ama şunu bilirim ki başlarda zorlayan, sıkan çoğu kitap sabredip nimete kavuşmuşsun gibi sonradan olanca cömertliğiyle açar kendini sana. Ve bu kitap da öyle oldu. Kahramanımız Sune, eşi ve bir çocuğunu evde bırakıp doğada yaşamayı tercih ediyor. Satır aralarında bunu sorumluluk almaktan korktuğu için yaptığını anlıyorsunuz. Dağlarda ve ormanlarda geziyor. Modern hayattan uzak olmak kendini daha iyi duyumsamasına olanak sağladığını söylüyor bu durumun. Çünkü modern hayatı bize dayatanlar kendi kimliğimizi terk edip onların kurallarıyla bunu yapmamızı şart koşuyorlar. İnsanlara bir bakın birer zombiye dönmüş gibi kendilerini tanımadan bir hayat yaşıyorlar. Evet bu kitapta sözü edilen şekilde 'Toplumdan ve modern hayatın baskılarından kaçıp özgür bir şekilde yaşamaya karar verseydik nasıl bir yaşam beklerdi bizi?' sorusunun cevabına bir nebze de olsa kapı aralayabiliyorsunuz.
Gece Gündüzü Düşlüyor
Gece Gündüzü DüşlüyorIngvar Ambjörnsen · Ayrıntı Yayınları · 201683 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
İlgiyle okuduğum ilk bilinç akışı tekniğiyle yazılmış kitap oldu. Evliliğinde kontrolü kaybetmiş Chris artık orta yaşın üzerindedir. Evliliğinin bir felaketle sonuçlanması üzerine geçmiş ve bugün arasında zihninde mekik dokuyarak yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışır. Bu bir suçlu arayışıdır, sorumluluğun kendisine mi başkalarına mı yükleneceğinin arayışı. Bu arada takdir edilecektir ki yaşamının şirazesi de kaymış durumdadır. Böyle durumlarda insan duygularını öldürür ve duygusuzmuş gibi yaşamaya başlar. Chris de bu hal üzerine yaşadığı bir dönemindedir hayatının. Merak ettiği bir şey de vardır aslında; acaba yeni bir başlangıç için hala bir umut ışığı var mıdır? Tim Parks'ın bu romanında, edebiyat yine insan hayatına temas ediyor ve adeta bir danışman oluyor.
Kader
KaderTim Parks · Alef Yayınevi · 2016298 okunma
Reklam
Reklam
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.