Şems-i Tebrizi nin 40 kurali
1.kural yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut
Saf teslimiyet ile tecrübeli tereddüt arasındaki ölümcül çizgi,kusursuz bir cinayette önemini yitirir.
Reklam
Süfyan-ı Servî şöyle der; "Gökleri demir kaplasa da yağmur yağmasa, yer taş olsa da bitki bitmese, yine de rızık hususunda endişe duymam. Şayet bir talepte bulunursam, imanım yok olur."
Aşık olmak her zaman mümkün olan bir şey değildi. Aşk bir mucizeydi. Kalbinin kapılarını ardına dek açtığında, eğer şanslıysan aşk kapıdan içeri girip yüreğine misafir oluyordu. Aşk, tam teslimiyet istiyordu. Plansız, kuralsız olmalıydı. Üzerinde bir değişiklik yapılmasına müsaade etmiyor ve bir süre sonra da misafir olduğu yürekten ayrılıyordu. Ardından kapanan kapı ve hayal kırıklığının tarifsiz acısı...
Sayfa 21
Kimi insan zengin, kimi fakir. Bu adalet mi?
ALLAH'ın insanoğlunu bu dünyaya dilediğince yaşamak, keyfine keyif katmak, hedefsiz bir hayat sürmek için gönderdiğine dair bir delil mi var? Zira elimizde böyle bir delil olmalı ki, bu amaçla var edilmiş olan bir hayatta insanların tamamının fiziksel, ekonomik ve yaşamsal anlamda eşit olmaları gerektiğini düşünsünler. Aksine bu hayatı ve
Sayfa 137
Ne güzel şeysin İslamiyet!..
~•~ “...teslimiyet öyle bir sırdır ki, her türlü hâkimiyet ve hürriyet ondan sonra gelir. Şeriat insan aklını evvelâ zapt, sonra iade eder; iade edince de, uru ameliyatla alınmış bir beyin gibi selim akıl zuhura gelir.” ~•~
Reklam
Peki ya teslimiyet neydi?
"Allah'ım her şeyimi sana bıraktım." Diyecek kadar bir teslimiyet gösterdikten sonra ne istenebilir ki... Vereceği her şeye razı olduğunu söyledikten sonra nasıl istenebilir...
Sahi Neydi
Sahi Neydi
İbadetin sadece namaz kılmaktan ibaret olmadığını anlatan, bahçenin en ucunda yine manzaraya doğru konumlanmış iki bank. Orada oturmanın ve yapayalnız da olsan asla bir başına hissetmeyeceğin, varlığını iliklerine kadar hissedeceğin Tanrı'nın eşsiz manzarası. Görebilmenin, duyabilmenin, hissedebilmenin büyük bir nimet olup şükretmenin sana nasıl bir teslimiyet vereceğini keşfedebileceğin kutsal bir alan.
Sayfa 21
Öğrendik ki Bu ilmin dersi olmaz imiş. Bu dersin ilmi hâl dili imiş. Derinden gelen samimiyet ihlas teslimiyet imiş insanın özünde saklı imiş. Şöyle yap bunuda yap onu yapma bunu yapma bununla olmaz imiş. Her gül kendi dalına toprağına eğilirmiş. Eğilmeyen Başak olgunlaşmaz imiş. Pınarların başında kalıp pınarlardan bîhaber olanların sonu firâk imiş.. Bu ilim dersle anlatmakla öğretmekle olmuyor imiş. Kalbin öze yönelişi imiş. Sevmek yetmiyor imiş ispatı olmayınca. İspat yetmiyor imiş can pazarında fedâsı olmayınca.. Beyhûde cankeşliğin kederine mahkumiyet Giryâni gözyaşından öte birşey değilmiş.. Dediki sen yoluna ben yoluma.. Maddede belli sürede aynı pazarda olsada Kalplerin yolu çoktan ayrılmış idi.. Leylâ olmak.. öğretilmekle olmuyor imiş Mecnûni ateşe düşmedikçe.. Ahh sadrım.. Gemi aynı yolcular hep farklı. Her rıhtımda inen yeniden binen yolcularla süre giden giryâni bir yolculuk.. Leylâ..
249 syf.
·
Not rated
GÖLGE KADINLAR / STEFAN ZWEİG Bir Zweig kitabını markette indirimde görünce almadan duramadım, üstelik daha önce ismini bilmediğim bir kitaptı. Zweig, psikolojiye ilgisi ve Freud hayranlığı yüzünden eserlerinde psikolojik tahliller, iç hesaplaşmalar özellikle "trajedi", "drama", "melankoli" ve
Gölge Kadınlar
Gölge KadınlarStefan Zweig · Doğan Kitap · 2019289 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.