onuncu yıl nutkunda yapılan düzeltmeler hakkındadır. -2-
Onuncu yıl nutku, ilkin yazıldığı şekilde birkaç değişme daha görmüştür. Bunlardan bir tanesi de İnönü' nün teklifi üzerine olmuştur... Cumhuriyetin onuncu yıl dönümüne yaklaşıldığı günlerin birindeydi: Atatürk'ün sofrasında idik. İnönü de hazırdı. Atatürk, nutkun müsveddesini o gece bir daha okuttu. Daha okunurken İnönü, "elinde
Sayfa 217 - "Hatıralar: Onuncu Yıl Nutkunda Atatürk ve İnönü", Cumhuriyet Gazetesi, 19uncu Yıl, Sayı: 6550, 10 İkinciteşrin 1942, s.2Kitabı okudu
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Geç kalmış şöhret
Herkese Selam. Şöhretini uzun zamandır duyduğum, yeni okuma fırsatım olan bir kitap Martin Eden. Ana karakterimizi inceleyecek olursak Martin'in amaçlarını elde etme arzusu ve buna giden yolları tespit etme konusundaki mahareti takdire şayan. Her insana örnek olacak türden. Belki de bu iştiyakın kaynağı kendine duyduğu özgüven veya
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202393,1bin okunma
Reklam
3. D O K SA L PR EM A M İLLER N Ü KLEU S (DPN ): Çöplü- ğünü-koru bölgesi. Hipotalam usun derinliklerinde yatar ve erkeğin içgüdüsel tek-adameılık, bölgeyi korum a, kor- ku ve saldırganlık devreleri sistemini içerir. Erkeklerde kadınlara nazaran daha büyüktür ve diğer erkeklerden gelebilecek sınır ihlallerini tespit etm ek için özel
Say yayınlarıKitabı okudu
Sekülerleşme sürecinde dinin sosyal kontrolle bağları çözüldüğünden, toplumun dini sembolleri ve hakiki ahlâk düşüncesi (temellerini dinden alan), önemini kaybeder ve sosyal kontrol, asli sembollerden çıkarlara dayalı başvuruya dönüşür.“ İlâhiyat öğrencileriyle yapılan bir araştırmada (2004) flört ilişkisine girenler, yüzde 41,8; bu tür ilişkiden kaçınanlar, yüzde 58,2 oranındadır. Bu tür ilişkilere niçin girilmediği sorulduğunda evlilikle neticelenmeyecek bu tür ilişkilerin ahlâki olmaması (yüzde 23,3), inancına ters olması (yüzde 22,7), çevrenin hoş karşılamaması (yüzde 3,8), ailenin izin vermemesi (yüzdd 1,2) gösterilir.“ Araştırmada ahlâki gerekçelerin dini inanca göre önceliğinden ziyade din ahlâk ayrımı önemlidir. Aslında günümüzdeki sorun, değerin ne olduğunu tespit sorunudur. Yaşanan bir davranışı ahlâki kılan değerin kaybıdır. “Din—siyaset ayrımına karşı çıktığımız kadar din-ahlâk ayrımına karşı çıkmıyoruz. Oysa en büyük sekülerlik dinin ahlâktan ayrılmasıdır. Çünkü dinin ahlâktan ayrılması, kendisinden ayrılmasıdır.”
Medeniyet ve Modernizm
Ali Şeriati: Fransa’da sosyoloji tahsil ediyordum. Gazetelerde bir reklâm gördüm, Renault otomobil fabrikası bir sosyolog arıyordu çalıştırmak için. Ben de sosyoloji doktorası yapıyordum, henüz bitirmemiştim. Gittim o adrese ve Sorbon’da sosyoloji doktorası yaptığım, ilan üzerine o işle ilgili geldiğimi söyledim, işin ne olduğunu sordum. Dedi ki o yönetici, biz ürettiğimiz arabaları Afrika’da satmak istiyoruz. Fakat özellikle daha ilkel bölgelerde bu arabaları onlara nasıl satabileceğimizi, onları buna nasıl teşvik edip, alıştıracağımızı tespit etmek istiyoruz. Bu insanların araba sürecek caddeleri bile yok bazı yerlerde, ne yapmalıyız ki onlar bizim arabalarımızı alsınlar. İşte sosyolog oralara gidecek, onların toplumlarını inceleyecek ve biz de o bilgilere göre bir politika takip edeceğiz. Bir de örnek anlattı bu yetkili; sana bir örnek vereyim, Afrika’da kabile halinde yaşanır, bu halen pek çok bölgede mevcuttur, bu kabilelerden birinin başkanına bir araba verdik, bu da arabayı eşek gibi evinin önüne bağlamış, bazı zamanlar da ona binip gezmek ister, fakat arabayı da kullanamaz. Sonra evin çevresinde biraz binmek için arabayı eşeklerin arabasına bağlar, eşeklere çektirerek gezer. Tabii yavaş yavaş alışırlar, 2-3 yıl içinde. Ancak, biz daha tutarlı sosyolojik tespitler istiyoruz. “Ben hemen ayrıldım oradan, bu bir istismar konusu idi, kendi ürettiklerini onlara satmak için aldatma yoları arıyorlardı. İşte böyle yollarla insanları tüketim delisi yaptılar ve yapıyorlar. Bu sebeple, modernizem başka şey medeniyet başka şeydir, medeniyet üstün bir kelimedir.
Köpekler hk.Kısa bir bilgi!
Tartışmaya gerek yok: Kedilerin aksine köpekler bir çok işe yarıyor. Köpeklerin burnunda 220 milyon koku alma hücresi bulunur, bu sayı insanlarda sadece 5 milyondur. Dolayısıyla köpeklerin koku alma duyusu insanlarınkinden 100 kat, en gelişmiş insan yapımı koku alma cihazlarından ise 4 kat daha kuvvetlidir köpeklere koklayarak bulmayı öğretemeyeceğiniz hiç bir şey yoktur: Patlayıcılar, uyuşturucu, kaçak hayvanlar, bitkiler ve yiyecekler, toprağa gömülü kara mayınları, göllerde dibe çökmüş insan bedenleri. Kanserin bile kokusunu alabilirler. Kaliforniyalı doktorlar, Labradorların ve Portekiz su köpeklerinin, akciğer ve meme kanserini,mamogram ve bilgisayarlı tomografi gibi son teknoloji görüntüleme cihazlarından çok daha büyük bir doğrulukla tespit edebildiklerini göstermiştir. Köpekler, hastaların nefeslerini koklayarak, akciğer kanserinden muzdarip olanları yüzde 99, meme kanseri hastalarını ise yüzde 88 doğrulukla belirlemiştir.
Sayfa 117 - NTV YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.