İstişare
"Doğru bir istişarenin neticesine herkes sahip çıkar ve Allah' a tevekkül ederek üzerine düşeni yerine getirirse Allah (c.c.) muvaffakiyet verir."
Sayfa 31 - Yeni Asya Yayınları
Fâil-i hakîkînin Allah olup, O'ndan başka rızık verenin bulunmadığını, kulun hakkında takdir ettiği fakirlik, zenginlik, ölüm ve kalımın, kendisinin bilmeyeceği şekilde, hakkında umduklarından daha hayırlı olduğuna inanmak sûretiyle îmanı kemal bulmadıkça tevekkül hali de kemâle eremez. Tevekkül, bu anlattıklarımıza olan kuvvetli îman üzerine kurulur. Dînin, söz ve amel gibi diğer bütün makamları da böyledir. Onlar îmanın aslı üzerine kurulurlar.
Sayfa 822Kitabı okudu
Reklam
Hak Dostları*76 Ebu Hamza Horasani Hz
Ebû Hamza Horasânî hazretleri, bir keresinde hiç kimseden bir şey istemeden ve hiç kimseye iltifat etmeden tevekkül ederek çölde sefere çıkmayı nezr etti. Bu nezir sebebiyle su tulumu ve ip almadan yola çıktı. Cebinde kız kardeşinin verdiği bir mikdâr gümüş para vardı. Yolda giderken nefsinden tevekkül esâsı üzerine olmasını isteyerek; "Utanmıyor musun? Semâyı direksiz olarak muhâfaza eden Allahü teâlâ, senin mîdeni gümüş para olmadan doyurmaya kâdir değil midir?" dedi. Hemen o parayı çıkarıp attı ve yoluna devâm etti. Derken yol üzerinde kazılmış bir kuyuya düştü. Nefsi; "İmdat." diye bağırması için kendisiyle çekişmeye başladı. Nefsine karşı; "Olmaz böyle şey, vallahi Allahü teâlâdan başka kimseden yardım istemem." dedi. Kendi kendine mücâdele ederken kuyunun yanından geçen iki adamdan birinin diğerine; "Şu yol üzerindeki kuyunun ağzını kazâra bir kimsenin düşmemesi için kapatalım." dediğini işitti. Biraz sonra kuyunun yanına gelen yolcular kuyunun ağzını ağaç ve odunlarla kapattılar. Yerle bir oluncaya kadar toprakla örttüler. Bu sırada Ebû Hamza Horasânî'nin feryâd etmek aklına geldi. "Ey şu adamlardan bana daha yakın olan!" diye nidâ etti ve sustu. Kuyunun ağzını kapatan adamlar oradan ayrılıp gittikten sonra bir hayvanın kuyunun ağzından ayaklarını; "Bana sarıl." der gibi aşağıya doğru sarkıttığını gördü. Ona sarılan Ebû Hamza Horasânî yapışıp kuyudan çıktı. Bunun bir arslan olduğunu gördü.(tevekkül)
Çağdaş Zekatçılar
Bildiğimiz gibi, şekilci İslamiyet anlayışına göre İslam’ın beş şartı vardır. Bunlardan biri de zekâttır. Ve kısaca zekât, malının ya da varlığının kırkta birini yoksullara verilmek üzere bağışlamaktır. İslamiyet bu kurumuyla fakirler lehine bir iyileşme yaratmak istemiştir. Bir bakıma Ortaçağ’a özgü bir sosyal devlet uygulaması getirmiştir. Fakat
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Kader ve tevekkül
22 yaşında bir gençsin ve geçimle ilgili elle tutulur bir deneyimin yok. Hayatı sadece olduğu gibi yaşıyorsun. Bir gün eve geldiğinde annen kapıyı ağlayarak açıyor ve sen daha ne olduğunu anlamadan kapının önünde kapıcıyı bulur ve evinin elektriğinin kesileceğini duyarsın. Sonra annene ne oldu diye sorduğunda babanın evi terk ettiğini , elektrik , su , doğalgazın kesildiğini ve üstüne ödenmemiş birkaç aylık kira borcunun olduğunu duyduğunuzda acaba siz olsanız ne yapardınız ? Herhalde Aslan gibi önce dünya başınıza yıkılır siz altında kaldığınızı düşünürdünüz. Aslan da yaşadığı zorlukların altından nasıl kalkacağını bilmiyordu ta ki annesinin “ sen yıkılırsan bu ev yıkılır , sen düşersen herkes düşer “ sözlerine istinaden o da sabreyleyerek susarak bütün dertlerini çözmek için var gücüyle uğraşır. Annesinin metaneti ve duaları bir de üzerine yoluna çıkan iyi insanlar onun bu zor günlerinin üstesinden gelmesine yardımcı olur. Ama bildiği bir şey vardır ki veren de ALLAH alan da ALLAH’tır ve kaderde ne varsa o yaşanacaktır.
Dua Kader Değiştirir
Dua Kader DeğiştirirEthem Emin Nemutlu · Olimpos Yayınları · 20182,550 okunma
Kudüs İşte Böyle Kurtulur!
01- Müslümanlar, “Başımı veririm, imanımı vermem!” derecesinde kâmil imana sahip olacaklar. İslâmiyet’i tam öğrenip eksiksiz yaşayacaklar. “İslâmiyet, yaşam biçimi” olacak. Bir Müslüman camide neyse dışarıda da o olmalıdır; “Camide “Allah dostu”, “Cami dışında şeytan dostu” olamaz. 02- Sadece namaz kılmakla, oruç tutmakla, Müslüman olunmaz.
Reklam
Yenilgiyi Ondan Öğrenmek
Her anımız zamana bir yenilgi, Efendimiz (as). Karşı koyulamaz, engellenemez önüne geçilemez, ama kazançlı bir yenilgi. Efendimiz (as), şu ayeti ilk siz işittiniz, ilk siz iman ettiniz: "Külli şey'in hâlikun illâ vechehu." "O'na bakan veçhesi dışında her şey helak olacaktır." Her şeyin helak oluşu bizim en büyük
Sayfa 106 - Kapı Yayınları 1.baskı
1,000 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.