"İnsanlar yorar en çok. En uzağından en yakınına. Soğuk tavırları kafana takar, sıcaklardan rahatsız olursun. Gördüğünde memnun olduğun insanların sayısı azalır, azalır... Bir gün onlar da biter, aynaya bile bakmak istemezsin. Nazik, düşünceli, hassas olmak çok zordur artık. Empati yapmak, anlayış göstermek, tahammül etmek imkansız
Rus hatip,gazeteci ve yazar Petrov, tüm insanlığın daha rahat bir hayat sürmesini, yücelmesini ve mutlu olmasını arzu etmiş ve bu doğrultuda eserler vermiş. Özellikle yoksul köylü ve işçilerin geri kalmışlıktan ve ezilmişlikten kurtulması yönünde çaba göstermiş.1868 yılında, Petersburg’un Yamburg kasabasında, yoksul bir ailenin çocuğu olarak
O gün Hazret-i Osman oruçlu... Odasında Kur'ân okuyor. Bizzat, itina ve ihtiramların en titiziyle cemettiği, yekpâreleştirdiği ve müminlerin sadık ellerine teslim ettiği Kur'ân...
Yanında da, vefalı zevcesi Nâile... Dışarıda ok yağmuru fırtına hâlinde... Kapıdaki koruyuculardan Hazret-i Hasan ve İbn-i Talha, atılan oklardan yaralı...
*Gaza kim ettiler Allahu ekber
Dediler her nefes Allahu ekber*
Aşıkpaşazâde'nin, dillerinden bir nefes dahi Allahu Teâla'yı düşürmeyen ve onun uğrunda gazâdan başka bir iş düşünmeyen yiğit dilâverler diyerek övdüğü Osmanlı akıncıları, hafif süvari birliklerindendir. Temelinin Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atıldığı rivayet olunur. Uç
"Kalbini keşfet ki kendini keşfedesin."
Kendini arayışın, yanmadan pişmenin mümkün olmadığının, gözle görmenin hakikate erişmede yeterli olamayacağının öyküsü...
Afrika kökenli, Amerikalı bir psikoloğun İslam'la tanışma serüveni. Okuduğum en güzel tasavvuf kitabı diyebilirim. İnsana hayatta ki maksadının ne olması gerektiğini tekrar tekrar hatırlatıyor. Yaptığımız her işte her olayda , hayatı sorgulamamızı, geriye dönüp o an fark edemediklerimizi fark etmemizi; Yaratanı görmemizi öğretiyor.
Tevekkül, tefekkür, teslimiyet... Sn. Şekur o kadar etkileyici anlatmış ki gerçek hayatından kesitlerle roman tadında, akıcı, yapmacıktan uzak etkilenmemek 'ben nasıl bir kulum' dememek mümkün değil.
”İnsanların taş üzerine kazıdıkları yüzyıllık yazılar, Allah için su üstüne yazılmış yazı gibidir..."
* Kendimi bu eserle ilgili inceleme yapmak konumunda görmüyorum kesinlikle. Okuduğumda hissettiğim, anlamaya çalıştığım duyguları paylaşmak istedim sizlerle. Benim gibi bu eseri okumuk için erteleyenler varsa ertelemeyin derim.
“O en dışın dışında, en için de içindedir. Gözlerini ondan ayırma.”
"_Önceleri sadece aklımla kavrayıp kitaplarda okuduğum bir şeyi kalbimde duymaya başladım."
Eserden bu iki alıntı ile noktalamak istedim.
Keyifli okumalar dilerim. Okuduğumuzu anlayıp, farkındalığında olmak temennisi ile...
Peygamber efendimiz (s.a.v) "Edepten mahrum olan kimse, tüm hayırlardan mahrumdur." buyurarak edebin ne kadar önemli olduğunu bildirmektedir.
"Edep ilmiyle bulunur hakîkat,
Ne bilsin bî edep sırrı şeriat."
Manası: " Hakîkat (ihlas) ancak edepli olmakla elde edilir. Edepsiz kimse ise şerîatın sırlarına asla muvaffak olamaz."
Müeddeb bir insan olma yolunda alacağımız en iyi örnek; "İçinizden Allah'ın lütfuna ve ahirete ümit bağlayanlar, Allah'ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resulullah'ta güzel bir örnek vardır.(Ahzab,33/21) buyruğu üzerine peygamber efendimizdir.
Kitapta, Ziyaret âdâbı, konuşma âdâbı, mahremiyet âdâbı, tevekkül âdâbı, yemek âdabı, nikah âdâbı ve daha bir çok konu hakkında nasıl bir yol izlememiz gerektiği sağlam kaynaklar ile okuyucuya sunulmuştur.
Sevgili Tasavvuf Okurları;
Psikoloji'nin ilgi çekici derinliklerini mutasavvıfların 'ben'likten kopma serüveninde tefekkür etmeyi dilerseniz, içeriğiyle, bakış açısının sadeliğiyle ve ilmi donanımıyla ruhunuza iyi gelecek bu eseri kütüphanenize kazandırın derim.
Kemâl Sayar imzası taşısa da, pek çok müellifin katılımıyla gerçekleştirilmiş