Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah-u Ekber
Roma sirklerinin yerine Mekke meydanları; aslanlar yerine kavuran güneş.. Sırtlarında tenleri üzerine demir zırhlar geçirilmiş, güneşin en kızgın saatinde açıkta bekletilenler.. Karşılarında bütün bir curcuna; yuha, tükürük, tokat, tekme, küfür... Hepsinin yüzünde derin bir tevekkül, teslimiyet, huzur ve emniyet. Tüm yaşatılanlara rağmen İslâmdan dönen yok..
Sadece Allah'a hamd eder; efendimiz Muhammed S.A.V aile ashabına da Salât-u selâm ederiz. Yine Selam Yerde ve gökte seçilmiş olanların üzerine olsun muvaffakiyetim Allah'tandır.ona tevekkül eder ,ondan yardım dilerim.
Reklam
📜İbnu Kayyım el-Cevziyye rahimehullah el-Cevabu'l-Kafi li men Se'ele ani'd-Deva'i'ş-Şafi isimli eserinde diyor ki: Allah teala'ya şirk koşma türlerinden biri de Allah'tan başkası adına yemin etmede olduğu gibi konuşmada yapılan şirktir. Nitekim İmam Ahmed ve Ebû Dâvûd, Peygamber sallallahu aleyhi ve
Yağmur yağıyordu. Damlalar bulutundan ayrılıp ne de güzel gölün üzerine narin narin iniyordu. Buluttan koptuğunda nereye düşeceğini bilmeden, hesap etmeden, üstelik bunu dert etmeden düşüyordu göle, dağa, toprağa. "Elbet beni Yaratan bunu hesaplamıştır," diye düşünüyordu damlalar. "Nereye düşersem düşeyim dönüşüm Allah'a değil mi?" diye tevekkül içinde musiki lezzetinde düşen bir damla kadar bile olamadığımı anladım. ... Ey Yunus, o damla ne rüzgâra inciniyor, ne düştüğü yere bağlı kalıyor. Ya sen? Bunca vesvese onca hesap niye? Düş yağmur gibi yoluna. Yanmaya giderken ıslanacağın kadar ıslanmaya bak. Belki bir daha böylesine yağan yağmuru göremezsin. Bırak sebeplerin sonuçlarını, sonuçların sebeplerini. Hepsi aynı el tarafından yaratılmadı mı? O halde ne fark eder senin için? Sen esas şu sualin yanıtını ver: Yüreğin ne kadar geniş?
17 Eylül 1914'te Mustafa Kemal Sofya'dan Tevfik Rüştü (Aras) Bey'e bir mektup göndermişti. Mustafa Kemal bu mektubunda 1. Dünya Savaşı'nın geleceğini nasıl gördüğünü açıkça ortaya koymuştu: "Birtakım insanlar vardır ki hakkımdaki fikirleri daima olumsuzdur. … Benim, her ne şekilde olursa olsun vücudumun ortadan
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,381 okunma
Reklam
Musibetler karşısında rıza ve tevekkül, iman sahibi olmanın alametidir
Efendimizle (sav) birlikte bir grup muhacir, Kuba mescidine geldiler. Ensar topluluğundan insanlar mescitte oturuyorlardı. Efendimiz orada bulunanlara; "Siz mümin misiniz?" diye sor­du, cemaat sustu, kimse ses çıkarmadı, sonra aynı soruyu tek­rar sordu. Hz. Ömer (ra) araya girip "Ya Resu!ullah! Şüphesiz ki, onlar mümindirler, ben de onlarla beraberim" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) oradakilere; ''Kazaya razı olur musunuz?" diye sordu. Onlar "Evet" dediler. ''Belaya sabreder misiniz?" diye sordu. Onlar yine "Evet" dediler. "Bollukta şük­reder misiniz?" diye sordu. Onlar tekrar ''Evet" dediler. Bunun üzerine Efendimiz (sav) ''Kabe'nin Rabbinin hakkı için sizler müminlersiniz"buyurdu ve sonra aralarına oturdu.
Kader, olmuş olacak her her şeyi Rabbimizin ezelî bilgisiyle bilmesi ve takdir etmesi, kaza da bunların zamanı gelince gerçekleşmesidir. Tevekkül ise Allah'ı vekil edinme, işlerini O'na havale etme, Allah'a dayanıp güvenme demektir. Tevekkül, bir konuda alınması gereken tedbirleri aldıktan sonra Allah'a güvenmek, O'na dayanmakla olur. Tedbiri terk etmek, tembellik ve âcizlik göstererek üzerine düşenleri yapmamak tevekkül anlayışıyla bağdaşmaz.
15. Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, (senin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik. 16. (Yûsuf'u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler. 17. "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik.
🌱 NEFS 🌱 ⁠●⁠ Çok kıymetli olmak, cimrilik etmek, haset etmek, nazar etmek, kadın âdet görmek, layık görmemek anlamlarındaki "n-f-s" kökünden türeyen nefs (çoğulu, enfüs ve nüfüs) sözlükte ruh, can, akıl, insanın şahsı, bir şeyin varlığı, zatı, içi, hakîkati, beden; ceset, kan, azamet, izzet, kötü söz, bir şeyin cevheri, arzu ve istek
Reklam
“Allah’ım! Senden nimetlerinin tamamını isterim, senin sürekli beni korumanı dilerim. O, her kesi ve her şeyi kapsayan ve kuşatan rahmetini isterim. Afiyet ve sağlık dilerim. Bol ve bereketli bir maişet isterim. En mesud olunacak bir ömür temenni ederim. İhsanın tamamını, nimetlerinin geneli, fazlının ve ikramının en tatlısını, lütfun en yakın
8 Fayda
Hâtem el-Esam, Şakîk-i Belhî’nin (Allahu Teâlâ her ikisine de rahmet etsin) talebelerinden biriydi. Bir gün Şakîk-i Belhî ona: “Otuz senedir benimle sohbet ediyorsun; bu zaman içerisinde ne elde ettin?” diye sorar. Hâtem el-Esam: “Ben okuduğum ilimden sekiz faydalı şey elde ettim, onlar da bana yeter. Çünkü kurtuluşumun bunlarda olduğunu
Her durumu kendi şartları içerisinde değerlendirerek gereken tedbirleri almak ve ona göre hareket etmek mümin kulun Allah'a tevekkül etmeden önce üzerine düşen sorumluluğudur.
1.011 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.