Büyülü gerçekliğin ustası Marquez, aşkın felsefesini yazan Schopenhauer, Rus edebiyatının ustası Dostoyevski, Balkanların Gorki'si Panait Istrati, betimlemelerin üstadı Jack London, kalemine hayran kaldığım edebi yazarımız Halide Edip, imkansızlıklar içinde yetişmiş bir şair Furuğ, sadece 19 yasında Frankenstein'i yazan Mary Shelley ve tabii ki imgeleme ustası Balzac, Fransızların gizemli çocuğu oğul Dumas ve hayran kaldığım diğer yazarlar. Sayfalarda kendime denk geldim, kendimle konuştum. Anlayamadığım insanlara denk geldim empati yapmayı öğrendim. Hayata yeni bir pencereden bakmayı öğrendim. İnsanların geçmişte de aynı olduğunu gördüm. Geçmişi yorumladım, geleceği hayal ettim. Aslında ne kadar az şey bildiğimi fark ettim. Daha uzun bir yolumun olduğunu anladım. Kitaplar iyi ki var. Gerçekten okumak istendiğinde, kitap okumak için zaman yaratmak işten bile değil. Dilerim herkes bu tutkuya kapılır.