Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe

Tuğçe
@tgce9
Gökyüzünün çekici mavisi,o muazzam yeşil doğa ve özgürlük kuşları...
Beslenme ve diyetetik
69 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
Eğer siz de sıklıkla beyniniz ve kalbiniz arasında kalıyorsanız, yapacağınız şey çok basit: Bağırsaklarınızı dinleyin.
Reklam
"Oyuluyorum şu masmavi boşluğa Gölgesiz kıpırtısız Yalnızlık sensin.."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerinden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. Yerleştir bu sevdayı her yerine Yüzünde ter olan su damlacıklarının Kaynağına yerleştir Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına Gül taşıyan çocuğuna yerleştir Ve omuzlarına, daracık omuzlarına Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir Ve esmediğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne yerleştir Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun Kar taneleri gibi uçuşan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerleştir bu sevdayı her yerine...
Kirli Ağustos
O da var olanın ağır ağır yokluğu Surda bir gündüz kımıldamakta Dağılmanın beyaz organı: tuz birikintileri Gibi bir gündüz Kalın kabuklarını kaldırır doğa. Düşer bir balıkçının tersi olan şey Kirli ağustos! beni ordan oraya götüren eşya Aklımda üç beş otel ya kalır Ya kalmaz üç beş otel aklımda O da değil bir otelin kendisi Yalnızlığın kahverengi organı : düş birikintisi Bir de kahverengi alevlerden yapılma. Başka değil, yokluğu görmek için Kirli ağustos! göz kapaklarımı da yaktım sonunda.
Reklam
Gözleri
Sanki hiçbir şey uyaramaz İçimizdeki sessizliği Ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey Gözleri getirin gözleri!.. Başka değil anlaşıyoruz böylece; Yaprağın daha bir yaprağa dediği O kadar yakın, o kadar uysal Elleri getirin elleri!.. Diyorum, bir şeye karşı komaktır günümüzde aşk; Birleşip salıverelim iki tek gölgeyi.
Bir şeyler düşünmek istiyor, fakat etrafında dolaşan fikirleri bir türlü yakalayamıyordu.
Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?..
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti.
Reklam
"Hepiniz birlik olup beni öldürmeye mi niyet ettiniz? " dedi. "Bütün şehir, evimin içindekiler de dahil olduğu halde, hep birden bana hücum etmeye, beni mahvetmeye mi karar verdiniz? "
- O gelmez artık! Nereden biliyorsun? - Gidişinden belliydi!
Niçin durup dururken yalan söylemek ihtiyacını duyuyorlardı?
Felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Son mektup
Ey yâr, bu mektubu aldığın demde Kara topraklara verdim kendimi... Her şey bana engel oldu âlemde, Bir çoşkun nehirdim, yıktım bendimi. Benim gönlüm doğuştan deliydi; Başka dünyaların şaşkın seliydi... Bunun böyle olacağı belliydi... Her şey biter sel yerine döndü mü... Dünya durmaz, bahar olur, kış olur, Belki senin gözün biraz yaş olur, Ben garibim, benim gönlüm hoş olur, Sevdiklerim ayda yılda andı mı... Yıldız olur sana ışık tutarım, Bülbül olur pencerende öterim. Yer altında belki rahat yatarım Yer üstünde çektilerim dindi mi... Şimdi yaşamayı tat bulursun, Koşarsın, gülersin, tez yorulursun, Bir gün olur yine bana gelirsin Deli gönlün yaşamağa kandı mı... 1934
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.