Sena

Keten Gömlek
"Gereksinimler derken yaşamın devamlılığı açısından ka­çınılmaz bir biçimde gerekli olan mal mülkü kastetmiyorum yalnızca; gereksinimler, ülkedeki geleneklerin, en aşağı sevi­yeden gelen şerefli insanlarda mutlaka olması gerektiğini ima ettiği mal mülkten oluşur. Örneğin keten gömlek giymek, ya­şamın temel gereksinimlerinden biri değildir kesinlikle. Yunanlılar ve Romalılar eminim ki keten gömlekleri olmadığı halde oldukça rahat yaşamlar sürmüşlerdir. Ancak günü­müzde Avrupa'nın büyük kısmında gündelikçi bir işçi, keten gömleği yoksa toplum içine çıkmaya utanır; keten gömleğin yokluğu, aşırı kötü bir davranışta bulunmadığı takdirde hiç kimsenin olmadığı kadar fakir olduğunu ima eder. Öyleyse bana göre gereksinimler başlığı altında yer alan şeyler yalnız­ca doğanın gerektirdikleri değil, toplumun yerleşmiş kuralla­rının, en aşağı seviyedeki insanlara bile sahip olmayı zorunlu kıldığı şeylerdir aynı zamanda."
Sayfa 218Kitabı okudu
Reklam
mizah
Mizah, insanları, kötü alış­kanlıklarını ve kişilik özelliklerini değiştirmeleri için ikna et­me çabasıdır. Yaptığımız espriler politik bir idealin eskizini çizmek için, daha eşit koşulların olduğu, daha sağduyulu bir dünyanın yaratılması için vardır. Samuel Johnson'ın da dedi­ği gibi, satir, "bayağılığı ve ahmaklığı engellemenin bir başka yoludur sadece, üstelik daha etkin bir yolu." John Dryden'a göre "dünya üzerinden satirin silinişi, bütün kötülüklerin or­tadan kalkmasıyla olabilir ancak."
Sayfa 196Kitabı okudu
Mesela edebi karakterle­rin yaşadıkları olaylar gazetelerde haber olsa, çok daha yakı­cı ifadeler çıkardı karşımıza: Othello: "Aşkından Keçileri Kaçıran Göçmen, Senatörün Kızını Öldürdü" Madam Bovary: "Kocasını Aldatan Alışveriş Manyağı Kadın, Parasız Kalınca Arsenik İçti" Kral Oidipus: "Anneyle Seks Kör Etti"
Sayfa 175Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Scho­penhauer, Voltaire'in sözlerini onaylayarak alıntılıyordu: "La terre est couverte de gens qui ne meritent pas qu'on leur parle (dün­ya, konuşmaya bile değmeyecek insanlarla doludur)."
Sayfa 144Kitabı okudu
“Başkalarının onayını alma ihtiyacımız temel olarak iki tür nedene dayandırılabilir: ilki cismani nedenlerdir, çünkü top­lumun bizi hor görmesi fiziksel rahatsızlığa ve tehlikeye yol açabilir; ikincisi psikolojik nedenlerdir, çünkü eğer başkaları bize saygı göstermezse bizim kendimize olan güvenimiz teh­likeye düşebilir. İşte bu ikinci sırada yer alan psikolojik nedenlere bağlı olan hislerden sıyrılabilmek için felsefi bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Çünkü felsefi bir yaklaşımla birlikte, her bir karşı çıkışın ve hor görülmenin bizi yaralamasına izin vermek yerine başkalarının davranışlarındaki adaleti sorgulama fırsatımız olur. Böylece bir yargının bizim kendimize güvenimizi sarsa­bilmesi için yalnızca bizi kahretmesi yeterli değildir, aynı za­manda doğru bir yargı olması gerekir. İnsanlardan onay bek­lerken mazoşistik bir süreç içine girmekten kaçınır ve onların görüşlerinin gerçekten dinlenmeye layık olup olmadığını so­rarız önce kendimize. işte bu sorgulamanın sonucunda da bi­ze sevgi göstermelerini beklediğimiz insanların zekalarını ya­kından inceleme fırsatı bulur ve aslında onlara yeterince say­gı göstermediğimizi fark ederiz. İşte o zaman nefretle dolar içimiz ve başkalarının bizi aşa­ğıladığı ölçüde biz de onları aşağılamaya karar veririz. Felse­fe tarihi boyunca sayısız örneğine rastladığımız mizantropik duruşun ta kendisidir bu.”
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam