Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşar G.

Yaşar G.
@thegulveren
Bilgisayar Mühendisi
125 kütüphaneci puanı
163 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Sait Faik’in hikayelerini okurken sanki kendim yaşıyormuş gibi hissediyorum. Psikolojisini, o iç halini, rüyalarını, hayali karakterlerini o kadar güzel ve kendine has diliyle anlatıyor ki hayran olmamak elde değil kesinlikle. Durum hikayelerini severim ve hikayeciliğin ülkemizdeki baş mimarlarından olan Sait Faik’i herkesin okumasını tavsiye ediyorum. O da kendini tanımaya uğraşıyordu zaten ve bu karışıklık içinden her gün yeni bir tarafı aydınlığa çıkıyordu.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,7bin okunma
Reklam
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sabahattin Ali’yi genellikle romanlarıyla tanırız ve bu dalda Türkiye’in en iyilerinden birisidir. Ancak şiirleri de bir o kadar güzel ve sevimli. Şiir yönünün böyle güçlü olacağını tahmin etmeden okumaya başladım ama gerçekten çok hoşuma gitti. Özellikle hafızalarımıza kazınan bir kaç şarkının sözlerinin Sabahattin Ali’ye ait olduğunu bilmek
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriSabahattin Ali · Tükenmezkalem Yayınları · 202021,2bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
John Stuart Mill yine çok açıklayıcı ve insanı düşünmeye iten harika bir kitap yazmış. Mill, yaşadığı dönemde yeni yeni ivme kazanmaya başlayan Sosyalizm’i bütün artıları ve eksileriyle ele alarak herkes için okunması gereken bir düşünce kitabı sunmuş bizlere. Kitap bölümlerden oluşuyor ve bu bölümler bir binanın taşları gibi kitabın sonuna doğru üstü üste oturuyor, her şeyi daha iyi anlamamızı sağlıyor. İlk bölüm giriş bölümü ve burada Sosyalizm’i, dönemin siyasi durumlarını, insanların yaşayışlarını anlatarak güzel bir bilgilendirme kısmıyla başlıyor Mill. İkinci bölümde döneminin sosyalist düşünürlerinin ve bu ideolojiyi savunanların görüşlerini yorum yapmadan veriyor. Bu sosyalistler arasında M. Louis Blanc, Charles Fourier ve Robert Owen gibi isimler bulunuyor. Üçüncü bölümde bu düşünürlerin ve sosyalist savunucuların yazdıklarına karşı sosyalizmin artılarını ve eksilerini değerlendirmeye başlıyor. İşçi maaşları, tüccarların sahtekarlıkları vb. gibi eksilerini anlatıyor. Dördüncü bölümde sosyalizm ve komünizm farkından bahsediyor. Bu iki olguyu daha iyi anlatan ve karşılaştırmayı yapan en iyi yazarlardan birisi bana göre. Sosyalizmi savunan iki farklı yolun olduğu ve bu yolların kendi zamanında veya geleceğinde nasıl sonuçlar doğurabileceğini açıklıyor. Son bölüm olarakta sosyalistlerin en çok eleştirdiği ve günümüzde bile doğru düzgün anlaşılamayan bir olguyu yani özel mülkiyeti açıklıyor tarihsel olarak. Sadece siyasetle, tarihle veya ideolojilerle ilgisi olanların değil aslında herkesin okuması gereken kısa ama doyurucu, öğretici bir kitap. Sevdim.
Sosyalizm
SosyalizmJohn Stuart Mill · Kapra Yayıncılık · 2021109 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Bütün karakterleriyle ince ince işlenmiş büyük bir roman. Bu kitaba nasıl bir inceleme yazılır inanın bilmiyorum. Büyük bir başyapıt, başından sonuna kadar ince ince işlenmiş, satır satır sizi içine çeken bir portre adeta. Jan Valjan’dan Kozet’e, Tenardiye’lerden Gavroche’e kadar ilerleyen kusursuz bir hikaye. Var Ol Victor Hugo.
Sefiller
SefillerVictor Hugo · İskele Yayıncılık · 201687,8bin okunma
283 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Yaşar Kemal harikalar yarattığı bu epik romanında Yörüklerin yok oluşuna bir ağıt yakıyor. Betimlemeleriyle, insan portreleriyle sizi içine alıyor ve bırakmıyor. Ben buraya kendi incelememden çok kitabın bir bölümünün başlığında geçen bir yazıyı paylaşacağım ki her şeyin özeti bu aslında. “Kalktık Horasandan sökün eyledik. Parlar omuzumuzda uzun
Binboğalar Efsanesi
Binboğalar EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20205bin okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Platon bu kısa ve sürükleyici kitabında yine harikalar yaratıyor. Sevgi nedir? Sevmek, sevilmek üzerine bir şölende güzel bir sohbet dönüyor. Kimler yok ki bu şölende: Agathon, Aristophanes, Apollodoros, Alkibiades ve tabi ki Sokrates. Bir yemek sonrası sevgi üzerine, Eros üzerine konuşma başlıyor ve herkes fikirlerleriye bizleri büyülüyor. Tabi ki ama son söz de Sokrates’in oluyor. Fazla spoiler vermemek için konuya çok girmiyorum ama okunması gereken eserlerden birisi. Aşkın, sevilmek ve sevmenin üzerine çok felsefi yorumlarla bu kitabı herkese ama içinde sevgi dolu olan herkese tavsiye ediyorum.
Şölen
ŞölenPlaton (Eflatun) · Bordo Siyah Yayınları · 20184,074 okunma
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kırk haneli bir ada. Yıllardır orada kendi hallerinde yaşayan, uyumlu, sevgi dolu, kendi kendilerini yöneten, sakin bir hayat yaşayan insanlar. Sonra o gelir ve bütün her şey değişir. Ülkeye darbe yaparak gelen ve uzun yıllar devleti yöneten Başkan artık görevinden alınmış ve bu güzel adamıza emeklilik hayatı yaşamaya gelmiştir. Ama geldiği andan
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,6bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
İlk defa bir Albert Camus oyunu okudum. Roma tarihine olan ilgimden dolayı Caligula’yı ve nasıl can verdiğini biliyordum. Ama sanatsal bir oyunla Camus’un ağzından okumak inanılmaz bir zevk. Caligula, Roma’nın 3. imparatoru. 4 yıllık geçen hüküm süresinde birbirinden delice şeyler yapmış, kardeşleriyle ensest ilişkiye girmiş, atını önce senatör sonra konsül yapmış, Augustus ve Tiberius’un ağzına kadar dolu bıraktığı hazineyi 4 yılda bitirmiş, bu hazineyi geri toplayabilmek için zengin senatörlere kendini varis olarak göstererek idam ettirmiş, bir sürü insanı katletmiş, kendini Tanrı ilan etmiş ve Venüs’e meydan okumuş bir hükümdar. İşte böyle bir hükümdarın sevgilisini yani kardeşi olan sevgilisini kaybetmesi üzerine girdiği büyük bunalımı sanatsal bir şekilde anlatıyor Camus. Can almakla övünen, insanları özgürleştirdiğini zanneden bir imparatorun öyküsü bu. Tabi ki sonunda bir komploya kurban gitmiş ve bu 4 yıllık kariyerinde Roma’ya neredeyse hiçbir şey kazandırmamış hatta zamanında kazanılan her şeyi alt üst etmiş. Roma tarihine hakim olanlar veya en azından ufak bir ilgisi olanlar bilirler Caligula’yı. İşte böyle bir adamın oyunu bu kitap. Keyifli okumalar.
Caligula
CaligulaAlbert Camus · Can Yayınları · 20181,102 okunma
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Tiberius Claudius Drusus Nero Germanicus vs. Bu kitabı Roma’nın 4. İmparatoru kısa ismiyle Claudius’un ağzıyla okuyorsunuz. Kitap aslında iki serinin ilk kitabı. Akıcı bir dille yazılmış bu romanda Claudius oluyor ve Roma’daki güç dengelerini, insanları, tarihi tüm çıplaklığıyla görüyorsunuz. Kitap bir araştırma tarih kitabı değil, yani sıkıcı değil. Akıcı dille yazılmış bir roman, adeta Claudius ile beraber sürükleniyorsunuz. MÖ’den başlayıp MS 41 yılına kadar tüm her şeye şahit oluyorsunuz. Claudius’un ağzından yazılan bu ilk kitapta önceki 3 imparatorun hayatlarını okuyoruz. Bunlar Augustus, Tiberius ve Caligula. Hayatta kalmasını ve imparatorluğa kadar yükselmesini gerizekalı rolünü iyi oynamakla ve insanları buna inandırmakla sağlayan Claudius, aslında bir tarihçi ve bu kitabı da bizlere uzun zaman önce yazmış. Claudius ile beraber kâh eğleniyorsunuz kâh ona acıyorsunuz ama o kadar güzel sürükleniyorsunuz ki kendinizi kaptırıyorsunuz. Kitapta çok fazla isim var ama buna takılmamak gerekiyor. Zaten üstünde durmanızı gerektiren isimlerin üstünde gayet iyi duruyorsunuz Robert Graves’in dili sayesinde. Roma tarihine biraz aşina olan herkes zaten çok kolay ve rahat okuyabilir.
Ben, Claudius
Ben, ClaudiusRobert Graves · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2021441 okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sabahattin Ali’nin 1940’da yayınladığı ve en çok okunan romanlarından birisi olan İçimizdeki Şeytan, yazıldığı dönemde bir çok olaya neden olmuş ve çok ses getirmiştir. O zamanki Milliyetçilik hareketlerini sert bir dille eleştirdiği için Hüseyin Nihal Atsız bu kitap hakkında “İçimizdeki Şeytanlar” diye bir eleştiri yazısı yayınlamış ve ortalık karışmıştır. Hüseyin Nihal Atsız bu eleştirinin ilk paragrafında şöyle başlar: “Önceleri milliyetçi iken sonradan sapıtarak komünist olan, fakat düşüncelerini değiştirdiğini ispat etmedikçe kendisine iş verilmeyeceği söylendikten sonra sözde hükümet tarafına geçen Sabahattin Ali, “İçimizdeki Şeytan” adlı bir roman çıkardı” Kitabın konusuna gelirsek Ömer ve Macide’nin aşkı, tüm dertlerini, problemli arkadaşlıkları, geçim sıkıntılarını ve içten içe insanı kemiren o şeytanı çok akıcı ve çok güzel bir edebi dille anlatıyor Sabahattin Ali. Diğer bir çok romanında olduğu gibi aşk temasını, karakter analizlerini derinlemesine ve güzel yapıyor. Türk edebiyatının klasiklerinden birine dönüşmüş olan İçimizdeki Şeytan kitabını herkese öneriyorum. Nihal Atsız’ın eleştiri yazısını okumak isteyenler için de buraya link bırakıyorum: bilgicik.com/yazi/icimizdeki...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Tükenmezkalem Yayınları · 2019172,6bin okunma
Reklam
608 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Gaius Julius Caesar Octavianus Augustus. Roma’nın ilk imparatoru. Roma’nın en zor zamanları, Julius Caesar’ın senatoda öldürülmesi ve ardından başlayan iç savaş. 2. Triumvirliğin (Octavianus, Marcus Antonius ve Lepidus) Ceasar’ı öldürenlere karşı kazandığı Philippi Savaşı. Kara listeye alınarak öldürülen yüzlerce Roma’nın büyük adamları. Daha sonra Octavianus’un Marcus Antonius ve Kleopatra’yı Actium’da mağlup edişi ve tek başına Roma’nın başına geçmesi. Artık düşman yok ve uzun yıllar barış var. “Ve Augustus gücünü halkın iyiliği için kullanmıştır. Cumhuriyet’in tekrardan işlemesi için büyük çaba göstermiştir. Onun bunu başardığını reddemeyiz, zira sağladığı barış ve istikrar ortamı refahı çok daha büyük seviyelere getirmişti. En temel seviyede artık çok daha fazla insan onun yönetimi altında uzun bir süredir olmadığı kadar zengin olmuştu.” Julius Caesar’dan Pompeius’a, Kleopatra’dan Brutüs ve Cassius’a, Marcus Antonius’tan Sulla’ya kadar her şeyin çok akıcı bir şekilde anlatıldığı roman tadında bir araştırma ve tarih kitabı. Augustus uzun ömrüne neler neler sığdırdı ne mücadeleler, ne zaferler, ne ölümler, ne barışlar. Ve Roma Cumhuriyeti artık hiç bir zaman eskisi gibi olmayacaktı.
Augustus
AugustusAdrian Goldsworthy · Kronik Kitap · 202090 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sevgi Soysal’ın Mamak cezaevindeyken yazdığı ve Orhan Kemal roman ödülünü aldığı bu romanında 1970’lerin Ankarasında yaşayan çeşitli kesimlerden insanların bir öğle vaktinde yaşadıklarını konu edinmiş. Bir çok farklı karakter var ve bu karakterler üzerinden dönemin insanı ele alınmıştır. Aslında şu anda etrafımızda sıkça rastlayacağımız bir çok karakter mevcut. Hepsinin hayatını kısa bölümlerle harika iredelemiş ve yeri gelince de eleştirmiştir. Okurken biz de bir kısmıyla kendimizi özdeşleştiriyoruz ister istemez. Bir nevi ayna tutuyor tüm okuyanlarına ve hem toplumla hem de kendimizle yüzleştiriyor bizleri. Gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi duran hayatlarından alıp zekice bir kurguyla buluşturuyor. Ali, Doğan ve Olcay üçgeninden o dönemin sorunlarını, arkadaş, abi-kardeş ve sevgililik ilişkileri üzerinden anlatıyor. Sonunda ortaya insanın “sol” duygularını sağlam kılmaya çalışan bir roman ortaya çıkarmıştır. Ellerine sağlık Sevgi Soysal bu güzel başyapıt için. Keşke daha fazla yaşayabilseydin.
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,218 okunma
544 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Orhan Pamuk’un 30 yıldan fazla bir süredir kafasında kurguladığı ve son 4 yıldır üzerinde çalıştığı bu kitabı Veba Geceleri, günümüz koşullarına Covid-19 salgınına oldukça benzer yanları bulunan veba hastalığı ve karantina sürecini ele alarak Osmanlı ile günümüz Türkiyesi arasında bir zaman yolculuğu yaratıyor. Veba Geceleri 1900 ve 1901
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,8bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
1970’lerin Türkiye’si. Ağlanacak halimize gülmek deyimi vardır ya hah işte tam olarak o. Uğur Mumcu. Güzel insan. Aziz Nesin şöyle diyor bu kitap için: “Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık... Senin yazdıklarını gülerek okudum. Acı acı gülmek deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.” Bu dönemin üzerinden tam 50 yıl geçmiş ama ne ülkemiz ilerlemiş ne konularımız değişmiş. “Memleketimizde ve sıkıyönetimimizde o günlerde düşünce özgürlüğü vardı. Her savcı istediği kadar kişinin ölüm cezasına çarptırılmasını isteyebilirdi. Bu bakımdan düşünce özgürlüğü tam anlamıyla yürürlükteydi.”
Sakıncalı Piyade
Sakıncalı PiyadeUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 19772,020 okunma
508 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Notre Dame’in Kamburu öyle güzel öyle derin bir klasik ki gerçekten anlatılamayacak sadece yaşanılacak bir roman, bir hikaye. Hangi duyguları aklınıza getirebiliyorsanız hepsi bu romanda mevcut. Çok büyük bir aşk, sevgi. Çok büyük bir nefret, ihanet. Çok büyük bir şehir, halk. Yüreği çok büyük bir çirkin, Quasimodo. Güzelliği dillere destan, Esmeralda. İmkansız aşkının peşine düşen Başrahip. O kadar fazla karakter var ve hepsi o kadar birbirinden farklı ve ilginç ki kitap hiç bitmesin istedim. Victor Hugo büyük adamsın..
Notre-Dame'ın Kamburu
Notre-Dame'ın KamburuVictor Hugo · Mavi Çatı · 201633bin okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ekmeği bölmeden yağ sürmeye kalkan olursa, yemin ederim vururum, diyorum. Ağzındaki lokmayı yutmadan içkisini yudumlamaya kalkan olursa da vurulur, diyorum. Bardağının içindeki kaşığı kendine doğru çevirerek karıştıran olursa vururum. Kucağında peçetesi olmayanı... Yemeğine parmağıyla dokunanı... Herkesin servisi bitmeden yemeğe başlayanı... Yemeğini soğutmak için üfleyeni... Ağzında yemek varken konuşanı... Beyaz şarabı kadehin kâsesinden tutarak, kırmızı şarabı kadehin sapından tutarak içeni... Bunların hepsi kafasına bir kurşun yiyecek. Dünyadan 30.000 fit yukardayız ve saatte 455 mille uçuyoruz. İnsanın başarısının doruğundayız ve bu yemeği medeni insanlar gibi yiyeceğiz.
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,7bin okunma
Reklam
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
66 günde okudu
Elif Şafak bu kitabı için şöyle diyor: “Anlattığım hikaye başından sonuna sadece bir düş. Tarihsel gerçekliklerden beslenerek kurulmuş, kat kat inşa edilmiş, bir başka ve bir öte evren.” Sultan Süleyman, Selim ve Murad dönemlerinde geçen ve Hindistan’dan gelen bir filbazı yani Cihan’ı ve fil Çota’yı anlatıyor kitap. Ustası eşsiz Mimar Sinan’ı, Mihrimah Sultan’ı, dönemin en önemlilerinden Takiyeddin’i ve onun yıkılan rasathanesini, Süleymaniye’den Selimiye’ye, Mihrimah Sultan Camii’nden Rüstem Paşa Camii’ne kadar çok ama çok güzel bir İstanbul silüeti sunuyor bizlere. Tarihi kurgu romanlarını sevenlere Osmanlı’nın en değerli zamanlarında en değerli isimlerini bulacakları bir kitap. Aynı zamanda çok akıcı ve sürükleyici.
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,3bin okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Türkiye’nin en hareketli, en karanlık çağları 1960 darbesiyle başlayıp 1980 darbesine kadar geçen süreçtir. Bu dönem darbe girişimleri, 12 Mart muhtırası, idamlar, gençlik hareketleri, sol-sağ olaylarının zirveye çıktığı yıllar. Türkiye’de her gün yeni olaylar, her gün kanlı saldırıların yaşandığı yıllar. Bu kitapta da Bülent Ecevit üzerinden bu yıllar ele alınıyor ve objektif bir şekilde yazılıyor. Ecevit’in siyasete atılmasıyla başlayan, CHP genel sekreterliği ve daha sonra genel başkanlığıyla devam eden, başbakanlığı, Kıbrıs Barış Hârekatı, Amerikan ambargoları, koalisyon hükümetleri ve 12 Eylül’e kadar giden yol anlatılıyor. CHP’nin ortanın solunda olduğunu açıkladığı ve bu kavramın derinlemesine anlatıldığı bir kitap. Türkiye’nin yakın tarihini okumak, incelemek isteyenlerin severek okuyabileceği ve tamamen objektif bir şekilde yazılan kitabı herkese tavsiye ederim. Bunun üzerine de Mehmet Ali Birand’ın Türk siyaseti tarihi belgesel serisini izlemenizi de tavsiye ediyorum. DP ile başlayan “Demirkırat”, 12 Mart Belgeseli, 12 Eylül Belgeseli. Hepsini Youtube 32. Gün Arşivi kanalında bulabilirsiniz.
"Halkçı Ecevit"
"Halkçı Ecevit"Fatih Yaşlı · Yordam Kitap Yayınları · 202033 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Evcilleştirilmiş bir köpeğin zamanla ve tüm önüne çıkan tüm koşullarla vahşileşmesi ve aslında özüne dönmesi olarak yorumlanabilir bir roman. Çok sevimli ve tatlı bir kitap. Filmi kitabından daha iyi çok az yapım vardır, bence bunlardan biri de Vahşetin Çağrısı’dır. Kitabı okuduktan sonra filmini muhakkak izlemelisiniz. Filmin linkini de buraya bırakıyorum: imdb.com/title/tt7504726
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Atlantis Yayınevi · 201632,5bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Türk edebiyatında çok alışmış olduğumuz ve romanlarda genelde sık sık rastlanan doğu ile batının çatışmasını, yeni Türkiye’nin batılılaşmaya yönelik emekleme dönemlerinde insanların buna alışmaya ve anlamaya çalışması üzerine yazılan eni iyi romanlardan birisi diyebilirim. Peyami Safa her kitabında olduğu gibi karakter tahlillerini, betimlemelerini ve mekan tasvirlerini çok çok iyi kulanan bir yazar. Kitabın adından da anlaşılacağı üzer Fatih doğuyu, Harbiye batıyı temsil ediyor. Bu iki gelenek arasında gidip gelen ve yaşayışına, isteklerine bir türlü karar veremeyen bir karakter Neriman’ı anlatıyor. Türkiye’nin batılılaşma döneminde toplumda oluşan bu kültürel buhranı gayet iyi bir şekilde açıklıyor ve bu batılılaşmanın iyi veya kötü olduğu üzerinde değil, batının güzelliklerini kendi geleneklerimizden ve kültürümüzden kopmadan yaşayabileceğimizi bize öğretiyor. Peyami Safa’nın en büyük ve en orijinal eseri olan Fatih-Harbiye kesinlikle her insanımızın okuması gereken bir roman. Çok sevdim.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,9bin okunma
221 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Dostoyevski’nin kitaplarında genel olarak alıştığımız yoğun karakter tahlillerinden tamamen ayrı bir şekilde belli bir olay örgüsüne bağlı kalarak yazdığı bir roman. Belki bunun sebebi kitabı çok kısa sürede yazması olabilir. Bilmiyorum. Her kitabı olduğu gibi Kumarbaz’da yine bir çırpıda okunup damakta harika bir tat bırakan bir roman. Çok fazla karakter, çok fazla dil ve bir çok farklı milliyetten insanın harmanlanması. Genel olarak konu; kumar bağımlılığı, çıkar ilişkileri, mirasyediler ve sadece rahat bir para kazanma duygusu. Ben sevdim ama dediğim gibi klasik Dostoyevski kitaplarından farklı ve yine de çok hoş.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Atlantis Yayınevi · 201769,2bin okunma
532 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap hakkında o kadar yorum yapılabilir ama ben hiç birisini yapmamak istiyorum çünkü etkisinden uzun süre çıkacağımı düşünmüyorum. Bilim kurgu üzerine en iyi yazar olan Jules Verne bize denizlerde geçen harika bir anlatı sunuyor. Pasifik’ten Hint’e, Kızıldeniz’den Süveyş’e, Akdeniz’den Atlantik’e, Kayıp Kıta Atlantis’ten Güney kutbuna Gulf Stream’e kadar 20 bin fersah yolculukta adeta Nautilus’un içinde gibi geziyor, yaşıyor ve heyecanlanıyorsunuz. Camgöz Köpekbalıklarından devasa ahtapotlara, milyonlarca türden balıklardan yine bir o kadar türden deniz bitkilerine, balinalardan, incilere ve penguenlere kadar tüm canlı yaratıklarla iç içe yaşıyorsunuz. Ve yazar tüm bunları bize anlatırken Fransa’nın dışına hiç çıkmadığını da eklemek isterim belki o zaman çok daha değerli olur. Profesör Arronax, Conseil, Ned Land, Nautilus’un adamları ve büyük kaptanı Nemo’nun bu maceraları benim için eşsiz bir deneyim ve hayran bıraktıracak bir serüvendi.
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah
Denizler Altında Yirmi Bin FersahJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,3bin okunma
Reklam
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
II. Dünya Savaşı’nın en önemli ve en büyük cephelerinden birisi olan Stalingrad kuşatması ve devamında Almanların geri çekilişini birinci ağızdan dinleyebildiğimiz bir roman havasıyla yazılan, adeta film izler gibi sürekli sizi kitabın içinde tutan akıcı bir günlük. Bir Alman makineli tüfek nişancısının Stalingrad’a konuşlandırılmasıyla başlayan ve her gün taarruz-savunma arasında gidip gelen, gerilimin hat safhada olduğu cephede askerlerin teker teker yitip gittiğini sanki yaşıyormuşçasına hissederek okudum. Birinci ağızdan olması gerçekliği tamamen gözler önüne seriyor ve bunlardan etkilenmemek elde değil. Sadece tarih ve savaş kitaplarını sevenlerin değil her insanın okuması gereken, savaşın iç yüzünü açık açık gösteren, acıları, hüzünleri, sevinçleri, arkadaşlıkları ile duygudan duyguya atlayabileceğiniz bir kitap.
Kan Kırmızı Karlar
Kan Kırmızı KarlarGünter K. Koschorrek · Kronik Kitap Yayınları · 2019307 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Türk edebiyatının en büyük klasiklerinden birisi olan Sinekli Bakkal doğu ile batının çatışmasını musiki, mimari ve mesnevi ile harmanlıyor. Halide Edib, Tolstoyvari kültür ve insan anlatımıyla, saraylardan fakir bir mahalleye ve yaşayışlara içtenlikle ve samimiyetle yaklaşıyor. Fonda 2. Abdülhamit devri, yaklaşmakta olan bir ihtilal, Genç Türkçülük hareketleri. Saray takımları, halayıkları, piyanolar, tefler ve geleneklerin birleşmesi. Rabia’nın hikayesi çok samimi ve ilgi çekici. Gözlerinizin önünden akıp giden bir Sinekli Bakkal mahallesi. Bir mevlevi dede, bir katı dinci dede, bir soytarı baba, bir piyanocu ve dinsiz Peregrini (sonradan Müslüman olan Osman), bir Hünkar’a sıkı sıkıya bağlı zaptiye nazırı Paşa, bir cüce, bir çingene vs. Bir çok farklı ruh, bir çok farklı yaşayış ve derinlemesine karakterler. Sinekli Bakkal benim için Türk edebiyatının Savaş ve Barış’ı. 9/10
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201318,7bin okunma