Türk edebiyatının en büyük klasiklerinden birisi olan Sinekli Bakkal doğu ile batının çatışmasını musiki, mimari ve mesnevi ile harmanlıyor. Halide Edib, Tolstoyvari kültür ve insan anlatımıyla, saraylardan fakir bir mahalleye ve yaşayışlara içtenlikle ve samimiyetle yaklaşıyor.
Fonda 2. Abdülhamit devri, yaklaşmakta olan bir ihtilal, Genç Türkçülük hareketleri. Saray takımları, halayıkları, piyanolar, tefler ve geleneklerin birleşmesi.
Rabia’nın hikayesi çok samimi ve ilgi çekici. Gözlerinizin önünden akıp giden bir Sinekli Bakkal mahallesi. Bir mevlevi dede, bir katı dinci dede, bir soytarı baba, bir piyanocu ve dinsiz Peregrini (sonradan Müslüman olan Osman), bir Hünkar’a sıkı sıkıya bağlı zaptiye nazırı Paşa, bir cüce, bir çingene vs. Bir çok farklı ruh, bir çok farklı yaşayış ve derinlemesine karakterler.
Sinekli Bakkal benim için Türk edebiyatının Savaş ve Barış’ı.
9/10