İncelemeyi yazarken, yazarın kardeşim olmasını bir kenara bırakarak, tamamen objektif olmaya çalışacağım. :)
Kitabı pazar akşamı iki saatte okuyup bitirdim. O kadar sürükledi, o kadar hemen bitirmek istedim ki... Beni aldı götürdü resmen.
Belki işlediği konulara, olaylara pek de yabancı olmadığım içindir bilmiyorum. Zira okurken zaman zaman yüzümde kocaman bir gülümseme oldu.
En çok beğendiğim; bölümlere çiçek ismi verilmesi, Gece'yi ziyaret eden kişilerin kapının önüne geldiğinde o sevdiği çiçeklerin kokusunu alması, alevilikte geçen ''ziyaret'' kavramının çok büyülü bir şekilde işlenmesi, bir şekilde eşitsizlik, alt-üst gibi herhangi bir mertebe olmadan kadın-erkek fark etmeksizin, herkesin yolunun bir şekilde Gece'ye düşmesi.
Ancak; herkese ilk başta iyi gelen Gece'nin daha sonra herkese kötü gelmesi... Hepsi ama hepsi çok samimi ve çok güzel anlatılmıştı.
Bu ara herkesin dediği gibi; Elif Demirel gümbür gümbür geliyor gerçekten. :)
Seninle gurur duyuyorum kardeşim, okurun bol olsun. Tabii ki herkese tavsiye ediyorum; okuyun, okutun. :)
