Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra

Esra yorumladı.
167 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Merhaba; çok uzun zamandır büyük bir merakla okumayı beklediğim bir kitaptı. Çok büyük bir merakla bekledim çünkü okuyan herkesin çok sevdiği bir kitap. Kitabın konusuna, içerigine hiç bakmadım çünkü adı zaten yeterince ilgi çekiciydi benim için " Bizim Büyük Çaresizliğimiz" . Ama anladımki herkesin çaresizlik duygusunun içi farkli kavramlarla dolu. Bana hiç aşkı çağrıstırmadığı için ben asla bir aşk romanı okuyacağımı düşünmemiştim. Bu beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Evet aynı kıza aşık olan iki yakın arkadaşjn duygularını okuyorsunuz bu kitapta. Olaylar daha çok Ender'in gözünden anlatılıyor. Üstelik bazı detaylar çok güzel ve oldukca samimiydi. Hatta akıcı bir kitap olduğunu da söyleyebilirim. Ve bence bu kitabın filmi bile olabilir. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi çaresizlik duygusunun bana çağrıstırdıkları farklı duygular olduğu için; ne bileyim açlık, işsizlik ya da doğal afetler veya kimsesizlik, yalnızlık, adaletsizlik, haksızlığa uğramak vs. Bana biraz iddialı kitap isminin ardında zayıf bir içerik olmuş gibi geldi. Ama akıcılığı ve samimi dili çok güzeldi. Herkese keyifli okumalar dilerim. Bakmak isterseniz bir youtube kanalim var; youtube.com/channel/UCfOYAd...
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük ÇaresizliğimizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20208,1bin okunma
Esra okurunun profil resmi
Aslında ben aşk romanı olduğunu düşünmüyorum. Bence daha ziyade sıradışı bir arkadaşlık romanı. Beklentinizin farklı olmasından ötürü hayal kırıklığı yaşamışsınız anladığım kadarıyla, kişisel olarak nahifliğini ve sıcak üslubunu çok sevdiğim bir kitaptır. 😌
Tezer Beğenmiş okurunun profil resmi
Kesinlikle en büyük sorun bu beklentim bambaşkaydı.. samimiyeti çok güzeldi.
Reklam
Esra bir yorumu yanıtladı.
118 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Victor Hugo'nun idam cezası ile ilgili düşüncelerine katılıyorum, idamı desteklemiyorum. Ben de bunun başkalarına ibret değil, insanları yozlaştıran, duyarlılığını azaltan bir ceza olduğunu düşünüyorum ancak bazı noktalarda Hugo'nun romantizminden uzağım sanırım. Mesela her suçluyu iyilikle, güzellikle topluma kazandırabileceğimizi düşünmüyorum, suçluya "ama o da bunları yaşadı" diye bakamıyorum (Tabii ki suçun niteliğine göre değişir bu dediklerim. Tecavüz suçlusuna ama diyemem mesela, katile de "ama ona doğru yolu göstermemiş kimse" demem.). Tüm bunlara rağmen; idam cezasının gerçekten suçlu biri üzerinden irdelendiği yapıtları her zaman ilgiyle okuyup izlemişimdir. Suçlunun da (romantize edilmeden) çok boyutlu bir insan olarak ele alınması hep ilgimi çekmiştir edebiyat ve sinemada. Bir İdam Mahkûmunun Son Günü de beni çok etkileyen bir kitap oldu. Henüz kitaba giriş yapmadan Hugo'nun yazmış olduğu, idam cezası hakkındaki görüşlerini tüm gerçekliği ve bu yüzden tüm çarpıcılığıyla anlattığı önsözde sorular sormaya, vicdanımı sorgulamaya başladım zaten. Victor Hugo'nun satırlarında o mahkûmla beraber son günlerimi yaşamış gibi hissettim. Adım adım giyotin masasına doğru yürüdüm adeta. Çok etkileyici bir kitaptı.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma
Bu yorum görüntülenemiyor