Çoluk Çocuk kadar olmasa da keyifli bir kitaptı. Yine şarkılarla, fotoğraflarla, yazarlarla, kitaplarla, mekânlarla, kayıplarla ve her şeye rağmen yaşamla, nostaljiyle dolu bir anlatı. Bir sırt çantası hazırlayıp yollara düşesi geliyor insanın okurken, tabii hayaller/hayatlar... Bu kez rüyalarla da zenginleşen bir tarzı var ayrıca ama bu kitaba mistik bir yan katmış ve o kısımlar bana çok fazla tat vermedi, onun dışında severek okuduğum gayet güzel bir anı kitabıydı. Seviyorum Patti'nin sanatçı ruhunu.
Sayfa 188'den bir alıntı bırakayım buraya:
"Yorgun ama mutluyum, bir şekilde şehrin gizemini çözdüğüme inanıyorum. Komidinin çekmecesinde resimli bir cep haritası var, küçük bir Sabrosa rehberi; Macellan'ın doğum yeri. Mutfak masasında dünyayı çevreleyen bir gemi çizdiğimi hatırlıyorum hayal meyal. Babam kahve yapıyordu, bir yandan da ıslıkla Lisbon Antigua'yı çalıyordu. Kahve cezvesinden çıkan sese karışan notaları duyabiliyorum neredeyse. "Sabrosa" diye fısıldıyorum. Biri emniyet kemerimi bağlıyor. Odanın köşesindeki ahşap yatak almış başını gitmiş sanki, her şey pek de ehemmiyeti olmayan kısa bir aradan ibaret."