Fakat ben, “ dedi prens, “kafamdaki seslerin aralıksız eziyeti altındaydım. Bizi düşüncelerimizin ve -onu iyi tanımamdan ötürü- kendi karanlığımızın içinde büyük bir güvenle ilerletirken bir yandan da sürekli, beynimdeki korkunç seslerin etkisiyle, hayattan kopuyordum,” dedi Saurau.