"Çoğunlukla bu tip yaratıcı ayarlamalar bize daha üstün bir yol açar, kapıldığımız rahatlıktan silkiniriz ve nereye doğru gittiğimizi yeniden değerlendirmeye zorunlu oluruz."
İlçe hastanesinden bir düzine kadar doktor, küçük tıbbi bir ekip kurup Sovyetler Birliği'nden gelen bir tıp uzmanı gözetiminde Pavlov'un teorisini uygulayınca, sonunda memelere olan aşkımdan kaynaklanan süte bağımlı iştahsızlığım tedavi edildi.
Sayfa 605
Reklam
Kişinin kendine dair inancı çoğu zaman başkasının zihninde kurduğu ve yansıttığı fikrin gölgesinde filizleniyor ve yine o gölgede biçim buluyor. Yani daha genel olarak çoğu insanın kendisine yönelik inançlarının gelişmesi ve gerçekleşmesi, başkalarının onun hakkında taşıdığı düşünce ve inançlar tarafından şekilleniyor. Bu tip insanları ekilmiş bitki ve dikilmiş ağaçlara benzetebiliriz. Bir de Hudâyinâbit olarak tanımlanabilen tipler var. Bunlar da kendi kendini yetiştirmiş, kabaca kimseye eyvallahı olmayan, ve hattâ kimsenin temellüküne geçmemiş, ekilmeden kendiliğinden biten -Allah vergisi- bir bitki gibidir. Tabii bu,insanlar arasındaki derece farkını ölçer mi bilmiyorum. Cündioğlu'nun aktardığı şekliyle Tarkovski'nin analojisi bana daha sağlıklı geliyor. "Kütük kalın ve güçlüdür ama ölüdür, fide ince ve çıtkırıldımdır ama canlıdır. Fideler kütüğe dönüşmeli miydi? Ben bu kadar güçlü olmaktan mutlu olduğumu düşünmüyorum. Kendi yaralarımı sarma konusunda güçlüyümdür ama neden bir başkasının eline ihtiyaç duymayayım?" Neyse, aslında varmak istediğim yer burası değildi anlatmak istediğim başka şeyler vardı ama bu aralar kendimi pek açıklamak gibi bir derdim olmadığı için sizlere iyi akşamlar diliyorum.
208 syf.
2/10 puan verdi
Suphi kadar şerefsiz kancık bir tip daha görmedim ana tema kıskançlık olarak anlatılıyo da more like suphi's journey to aldatmak ve zehra'nın normal bir insan gibi tepki vermesi. Herhangi bir Tanzimat romanı işte
Zehra
ZehraNabizade Nazım · İskele Yayıncılık · 201813,4bin okunma
Aman sosyolog Max Weber (1864-1920) iki tip din "görevlisi" olduğunu fark eden ve bu iki "görevli" arasında daima bir gerilim bulunduğunu gözlemleyen ilk bilginlerden biridir. Daha sonra gelen bilginler bu fikri geliştirmiştir. Ioan M. Lewis Sevinç Dini adlı eserinde kehanetin katı bir hiyerarşiye sahip toplumlarda iktidara karşı ayaklanma aracı olduğunu ve bu tür toplumlarda rahiplerin söz konusu katı hiyerarşiyi korumaya yarayan bir savunma hattı oluşturduğunu ileri sürmüştür.
Sayfa 206·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.