Bilmek dediğin nedir ki (?!)
"Her bildiğini söyleme, her söylediğini bil... C.T.S (Celbedilmiş Toplumsal Yitimi) “Ben buna ‘toplumsal afazi’ diyorum. Çünkü kimsenin başına taş düşmedi ama Türkiye insanlarının tıpkı travma geçirmiş afazi hastaları gibi, söylenenleri söylendiği biçimde anlamadıkları, ağızlarından çıkanı formüle edemedikleri, söylemek istediklerini,
Biz onun mücadelesi önünde saygıyla eğiliyoruz.
Rahşan Demirel, Kürt halkına yönelik baskılara karşı 21 Mart 1992 yılında İzmir Kadifekale'de bedenini ateşten gömlek yaptı. Direnişin sembolü olan Newroz günü, ateşi harlamak için hiç tereddütsüz tutuşturdu bedenini. Tıpkı Diyarbakır zindanında teslimiyete karşı bedenini ateş topuna çeviren Mazlum Doğan gibi... Mardin Nusaybin'de 1975
Reklam
VAR-YOK OLMAK
hepimiz zamanın kum taneleri arasında dökülen zerreleriz. lakin benlik sınırlarımızı bilmeden benliğin gölgesi altında içimizdeki karanlığı besleyerek ya da onu öğüterek var olmanın çabası içinde kendiliklerimizi yitiriyoruz. oysa ben olmanın hududunun farkını anladığımızda yapmış olduğumuz eylemlerin ve edimlerin çeperi genişlemekle birlikte daha
Dudaklarım kilitli, hoşça kal bugün Sen de yolcusun, dünlerimde sorgusun Ve 24'lük yorgunsun, git de dinlen gidenlerle Yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı Saçlarımda saklı kar beyaz ve gözlerimde hep telaş Panik, silik resimler ortasında bir küçük çocuktum Hep konuktu başka gün ve çok soğuktu her geçen dün Tıpkı sen gibiydi giden o eski dünler Geçmişin karanlığında anılarımdı onlar Bense bulamaz oldum onları Hep selam gönderdim geride kalana, kanıtım yoktu yarına Yolcularımla ağladım Hiç misafir olmamıştı kimse, bunu ben anladım
Size bir anımdan bahsetmek istiyorum.
Lila Şemsiye İlkokul 5. Sınıftayken babamdan bana bir şemsiye almasını istemiştim. Köyde yaşıyorduk, öyle ha deyince alınamıyordu. Babam her şehre gittiğinde 'baba şemsiyemi unutma' derdim. Ve her seferinde eli boş gelip 'unuttum' derdi. Bigün yine şehre gitti 'baba şemsiyemi unutma' diyecektim ki babam benden önce
Domino Taşları
Bir ülkedeki gençliğin hemen hemen aynı yaralara sahip olması size de çok can yakıcı gelmiyor mu? Can yakan çok acı vardır. İçten içe tüketen, yoran, sömüren, kanayan… Peki, sizi sevmeyen birinin başkasını çok güzel sevebilmesi… Bu kişi hayatımızın herhangi yerinden biri olabilir. Daha acısı bu kişiye hayatınızın birçok yerinde rastlamanızdır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.