Tolstoy'un 6 kısa öyküden oluşan, ve ismini ilk öyküsünden almış kitabı.
Kitaba başlarken bu kadar iyi olacağını düşünmüyordum, (Tolstoy dedemle pek anlaşamıyoruz :D) ama şaşırtıcı derecede güzel bir kitap olduğunu fark ettim, özellikle ilk öykü çok anlamlıydı.
Özetle kitap bize insanı ve yüzyıllar geçse de değişmeyecek olan fıtratını anlatıyor. İnsanlık olarak kötülük etmeye ne kadar yatkın ne kadar istekli olduğumuzu görüyoruz. Maddiyat için insanlar birbirini öldürüyor, hayatlarını mahv etmekten çekinmiyor. Açgözlülük gözümüzü öylesine kör etmiş ki; bu dünyada her dâim var olacakmışçasına bir tavır takınmış, daha kaliteli bir yaşam için erdemlerden vazgeçecek duruma gelmişiz...
Dikkatimi çeken bir diğer şey ise, kitaptaki bir öyküde geçen olay, adam kadına şiddet uyguluyor. Mahkemeye başvuruluyor ama mahkeme iz yok, delil yetersizliği gerekçesiyle davayı düşürüyor... Tanıdık geldi mi?? Neredeyse 140 yıl önce yazılmış bu kitap, ama biz hâlâ arpa boyu yol kat edememişiz. İnsanlık olarak hepimizin ayıbı bu...
Kitap kısa fakat düşündürücü ve etkisi uzun sürüyor. Hâlâ okumayan (ve benim gibi ön yargıları olan) varsa kesinlikle tavsiye ediyorum. Pişman olmazsınız :)
Bana Tolstoy'u övdüren hayat, sizlere neler yapmaz :D
Yiğidi öldür hakkını yeme demişler, ben de öyle yaptım Adamla birkaç konu da anlaşamıyoruz belki ama bu sefer olmuş :))