Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kızına toplumsal cinsiyet rolleri fikrinin tam bir saçmalık olduğunu öğret
Kol kırılır yen içinde kalır
Erkeklerin ve kadınların aile içinde başlarına gerçekten ne geldi­ğini anlatmalarını engellemek, ataerkil kültürün devamlılığını sağlayan yollardan biridir. Bireylerin büyük bir çoğunluğu, babanın iktidarını korumak üzere ataerkinin sırlarını tutmamızı talep eden, tüm kültürü kaplayan dillendirilmeyen kurallar dayatır. Bu sessiz­lik kuralı, kültürün "ataerki" kelimesine dahi herkesin kolayca ulaşmasını reddetmesiyle desteklenir. Çoğu çocuk, bu kurumsal­laşmış toplumsal cinsiyet rolleri sistemine ne ad verildiğini öğren­mez. Dolayısıyla gündelik hayatta nadiren bunun adını koyarız. Sessizlik inkarı teşvik eder. Peki adı konulamayan bir sisteme nasıl meydan okuyabilir, bu sistemi nasıl değiştirebiliriz?
Sayfa 39 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021
Reklam
Erkeksiz ailelerde kadın ataerkilliği hakkında
Günümüzde, kadınların idare ettiği hanelerin varlığı, ortada erkek olmadığı için birçok insanın, bu hanelerdeki çocukların ataerkil değerleri öğrenmediklerini varsaymalarına yol açıyor. Bu insanlar, ataerkil düşünceyi öğretenlerin sadece erkekler olduğunu varsa­yıyor. Ancak kadınların yönettiği haneler, ataerkil düşünceyi iki kişinin ebeveynlik yaptığı hanelerden çok daha büyük bir tutkuyla destekliyor ve teşvik ediyor. Çünkü toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin yanlış fantezilere meydan okuyacak, deneyime dayalı ger­çeklikleri yok. Bu hanelerdeki kadınlar, her gün ataerkil erkekler­le birlikte yaşayan kadınlardan farklı olarak, ataerkil eril rolleri ve ataerkil erkekleri idealleştirmeye çok daha meyillidirler. Kadınların, ataerkil kültürün kalıcı hale getirilmesi ve sürdürülmesinde oyna­dığı rolü açığa çıkarmamız gerekiyor. Böylelikle ataerkinin, erkekler bu sistemde daha fazla ödüllendirilseler bile, kadınların ve erkeklerin eşit bir şekilde desteklediği bir sistem olduğunu anla­yacağız.
Sayfa 38 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021
İfadeye "türcü"yü de ekleyelim
Toplumumuzun siyasetinin temelini oluşturan iç içe geçmiş siyasi sistemleri tanım­lamak için çoğunlukla "emperyalist beyaz-üstünlükçü kapitalist ataerki" ifadesini kullanırım. Bu sistemler arasında, büyürken hakkında en çok şey öğrendiğimiz sistem, kelimeyi hiçbir zaman bilmesek bile, ataerkil sistemdir. Çünkü ataerkil toplumsal cinsiyet rolleri bize çocukken dağıtılır ve bu rolleri en iyi şekilde icra ede­bilme yolları hakkında sürekli rehberlik sunulur.
Sayfa 33 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021
“Bireyin statüsü değişince rolü ya da toplumsal işlevi de değişir. Sonradan toplumsal cinsiyet olarak adlandırılmaya başlanan cinsiyet rolleri bireyin kimliğinin bir doğal öz olarak doğuştan belli olmadığı; daha ziyade toplumda bireylerin oynadığı rollere göre belirlendiğini düşüncesini savunur.” (Chanter, 2022, s. 26).
136 syf.
·
Puan vermedi
Giyinmek her zaman coğrafi, örfi, ahlaki, dini ve zamansal olmuştur. Ve aynı zamanda: “Kıyafet, giyinenin bedenini şekillendiren, bedene nüfuz eden ve yön veren güçlü bir araçtır-bedenin hareketlerini, duruşunu ve jestlerini etkiler. Giysi bedeni fiziksel olarak şekillendiren ve uygun şekle ve tavra sokan bir toplumsal pratiktir.” Hiçbir simgesel
Ahlakı Giyinmek
Ahlakı GiyinmekHilal Özçetin · Metis Yayınları · 20244 okunma
Reklam
56 syf.
7/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
—Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın?—
“Siyaset, egemenler için genellikle estetik bir meseledir: Bir tür kendini keşfetme yöntemi, bir tür dün­yayı algılama, kişiliğini inşa etme biçimidir. Bizler içinse ölmek ya da yaşamak anlamına gelir.” (s.48) Bu kitabı daha doğrusu yazar
Édouard Louis
Édouard Louis
‘i queer edebiyat eserlerini tanıtan bir yazıda görmüştüm. Yazarın otobiyografik özellikler
Babamı Kim Öldürdü
Babamı Kim ÖldürdüÉdouard Louis · Can Yayınları · 20201,327 okunma
189 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Murathan Mungan'ın usta kaleminden çıkan "Erkeklerin Hikayeleri", farklı erkek karakterlerin iç dünyalarına derin bir bakış sunan on altı öyküden oluşuyor. Her öyküde, toplum tarafından dayatılan kalıplara sığdırılmaya çalışan erkeklerin duygularını, zaaflarını, arayışlarını ve yalnızlıklarını keşfediyoruz. Kitapta yer alan kahramanlar, sıradan hayatlar yaşayan sıradan insanlar gibi görünseler de, her birinin kendine özgü hikayeleri ve mücadeleleri var. Kimisi sevginin arayışında, kimisi kimlik arayışında, kimisi ise geçmişin gölgesiyle boğuşuyor. Çok çeşitli öykülerinden oluşan bu seçkide karakterler tasvir edilirken klişelere yer vermeden, karmaşık duyguları ve çelişkileri ustalıkla işliyor. "Erkeklerin Hikayeleri", sadece erkekler için değil, kadınlar için de oldukça ilgi çekici bir kitap. Bu öyküler sayesinde, erkeklerin nasıl düşündüğünü, nasıl hissettiğini ve nelerle mücadele ettiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Ayrıca, toplumsal cinsiyet rolleri ve erkeklik algısı üzerine de düşünmemizi sağlıyor. Eğer insan psikolojisine ve farklı bakış açılarına ilgi duyuyorsanız, "Erkeklerin Hikayeleri"ni kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Erkeklerin Hikayeleri
Erkeklerin HikayeleriKolektif · Metis Yayınları · 2016347 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
Kimseler uyumasın artık, bu roman uykuyu öldürdü!
Yedi eski arkadaşın akşam yemeğinde bir araya gelerek yemek boyunca bir oyun oynamaya karar verdikleri, herkesin telefonlarını masaya koyarak, telefona gelen her mesaj ve bildirimi yüksek sesle okudukları, zaman ilerledikçe yeni sırların ortaya çıktığı, ilişki dengelerinin altüst olduğu, hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığı 2016 İtalyan
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,048 okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
·
49 günde okudu
Katharine Burdekin'in "Swastika Geceleri" (orijinal adıyla "Swastika Night"), distopya türünde yazılmış, zamanının oldukça ilerisinde bir eser olarak kabul edilir. 1937 yılında Murray Constantine takma adı altında yayımlanan bu roman, Nazi Almanyası'nın yükselişini ve faşizmin sonuçlarını karanlık bir gelecek
Swastika Geceleri
Swastika GeceleriKatharine Burdekin · Encore Yayınları · 2014757 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Bu kitabın ilk bölümünü okudum ve 61 sayfanın sonuna şöyle yazdım: illallah! İkinci defa okudum ama hiçbir şey anlamadığımı kendime itiraf etmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Ve bir konuşma çizgisi daha görseydim düşüp bayılacaktım. İlk bölümden sağ çıkarsanız bu kitabı bitirebilme olasılığınız var diyen yorumlar okuyunca heh dedim, sorun tabi
Ses ve Öfke
Ses ve ÖfkeWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 20202,384 okunma
Kızına "toplumsal cinsiyet rolleri" fikrinin tam bir saçmalık olduğunu öğret. Bir şeyi yalnızca kız olduğu için yapması veya yapmaması gerektiğini söyleme ona.
Sayfa 25
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Toplumun Çöküşü ve Kadının Direnişi
(The Handmaid's Tale), Margaret Atwood tarafından 1985 yılında yazılmış bir distopya romanıdır. Kitap, totaliter bir rejim altında yaşayan ve kadınların sadece üreme amaçlarıyla kullanıldığı bir toplumu konu edinir. Hikaye, yakın gelecekte Amerika Birleşik Devletleri'nde geçer. Kitap, bu yeni rejimi "Gilead"
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201910,9bin okunma
34 syf.
8/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Öncelikle belirteyim ki "The Feminist Manifesto"
He-Yin Zhen
He-Yin Zhen
'in 1907'de yayınladığı bir argumentative essay (tartışmacı kompozisyon). Kısa ve öz bir dille yazılmış, olukça başarılı bir essay hem de.
He-Yin Zhen
He-Yin Zhen
evlilikten başlayarak kadın ve erkeğin ev içindeki rolleri, kız ve erkek çocukların yetiştirilmesindeki ayrımlar, soyismi ve çok eşlilik gibi konuları ele alıyor. Anlatılanlar yeni şeyler değil. Ama bir asır önce yazılan bu metin dönemi için bir devrim niteliğinde olsa gerek. Ayrıca Çin'in ilk feminist hareketlerini anlamak açısından faydalı bir kaynak. Yazarın ileri görüşlülüğüne hayran kaldım açıkçası. Zhen ta o zaman soyadı eşitliğinden bahsederken biz daha henüz kızlık soyadlarımızı tutabilmeye başladık. '...after a woman marries, she should not take her husband’s surname. Even if she retains her maiden name, it is still unfair because it is her father’s surname but not her mother’s.'(s10) Bununla birlikte Zhen'in ele aldığı konuların bugün hala devam eden meseleler olduğunu görmek çok üzücü. Kadınların erkekler yanında "aşağı" konumları, kız çocuklarına karşı ayrımcı tutumlar, hala toplumun birçok kesiminde varlığını sürdürüyor. Tam da bu nedenle feminizmin bir cinsiyet devrimi olmaktan ziyade toplumsal bir hareket olduğu fikri, çok önemli bulduğum bir nokta. '...what I am proposing is not merely a women’s revolution but a complete social revolution. The women’s revolution is but one aspect of the social revolution.'(s14) Keyifli okumalar...
The Feminist Manifesto
The Feminist ManifestoHe-Yin Zhen · Pattern Books · 202142 okunma
273 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Spekülatif kurgunun sınırlarını zorlayan öyküler, gerçeklikle hayalin iç içe geçtiği bir dünyada bizi bekler. Gizemli lunaparkların kapılarını aralayarak zamanın ötesine geçen kızlar, modanın acımasız yüzünü gösteren hologramlar, ve isimsiz karakterlerin yaşam sinyallerini ölçen gizemli küreler… Bu öyküler, bilinmeyenin çekiciliğiyle okuyucuyu
Gezegenin Etrafındaki Kadınlar
Gezegenin Etrafındaki KadınlarKolektif · Kitap Cumhuriyeti · 20242 okunma
591 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.