Görmek İstenen Dünya
Bize bazen, toplumsal bir grubu ancak fanatizmin etkili hale getirebileceği söylenir. Bunun tarihin verdiği derslere taban tabana zıt olduğunu düşünüyorum. Fakat her halükârda, ancak başarıya körü körüne tapanlar, neyin etkilendiğine bakmaksızın, etkililiğin takdire değer olduğunu düşünebilirler. Kendi payıma, az iyilik yapmanın çok zarar vermekten daha iyi olduğunu düşünüyorum. Görmek istediğim dünya, grupların düşmanlıklarının tehlikesinden arınmış ve herkesin mutluluğunun, kavga yerine işbirliğiyle sağlanacağının kavranabildiği bir dünya. Eğitimin, gençlerin zihinlerini, tarafsız kanıtların mızraklarından korumak için hesaplanmış katı dogma zırhının içine hapsetmek yerine, fikri özgürlüğü amaçladığı bir dünya görmek isterim. Dünyanın açık kalplere ve açık fikirlere ihtiyacı var, bunlar da ister eski olsun ister yeni, katı sistemler vasıtasıyla elde edilemez.
Sayfa 25
MODERN ZAMANIN ÜÇ BÜYÜK OLAYI
Modern zamanların üç büyük olayının Reform, Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve Fransız Devrimi olduğu söylenir. Bu gibi olayların korkunç bir geçmiş, ardında uzun bir sebepler zinciri vardır! Fransız Devrimi ne bir günün ne de tek bir insanın işi değildir. Orada, emeğin alçaltıcı olduğunu ortaya atan dogma Fransa'nın toplumsal yapısının temeline yerleştirildiğinden beri, aslında bin yıldır bu olaya doğru sürekli bir hareket olmuştur.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Yıkıcı Bir Dogma: Çalışma Aşkı
Kapitalist uygarlığın egemen olduğu ulusların işçi sınıfları garip bir çılgınlığın perçesine düşmüş. Bu çılgınlık, talihsiz insanlığa iki yüzyıldır eziyet eden bireysel ve toplumsal sefaleti de peşinde sürüklüyor. Çalışma aşkıdır bu çılgınlık, bireyin soyu sopuyla birlikte canının çıkarılmasına dek varan, ölesiye çalışmak tutkusudur. Din adamları, iktisatçılar, ahlakçılar ise bu akıl tutulmasına tepki göstermek yerine çalışmayı kutsallaştırmışlardır. Insan olarak gözleri kör, sınırları belli olduğu halde Tanrı'dan da bilge olmaya yeltenmişler, kendi zayıf ve naçiz hallerine bakmadan Tanrı'nın lanetlediğini onlar islah etmeye kalkmışlardır. Ben ne Hıristiyan ne iktisatçı ne de ahlakçı olarak onların yargılarını kendi tanrılarının yargısına, onların dinî, iktisadi ve özgür düşünceden yana ahlaklarıyla verdikleri vaazları da kapitalist toplumda çalışmanın dehşet verici sonuçlarına havale ediyorum. Kapitalist toplumda çalışma, her türlü zihinsel yozlaşmanın ve her türlü bedensel bozulmanın sebebidir. Rothschild'in ekürisinde, iki ayaklı bir kâhya tarafından beslenen safkan ile Normandiya çiftliklerinde toprağı süren, gübre yüklü arabaları çeken, hasadı ambara taşıyan ağır yük hayvanını karşılaştırın hele. Ticaret misyonerleri ile din tacirlerinin henüz Hıristiyanlıkla, frengiyle ve çalışma dogmasıyla yozlaştıramadığı o asil vahşiye bakın bir, bir de makinelerin hizmetkârı konumundaki bizimkilere."
''Onlara göre her aksaklık,çevrenin bozukluğundan kaynaklanıyor,hepsi bu! En sevdikleri laf bu!Yani eğer toplumsal düzen yoluna konulacak olursa,bir anda bütün suçlar yokoluverecek;çünkü ortada protesto edecek bir şey kalmayacak. Ve herkes bir anda dürüst olacak...Doğa diye bir şey hiç hesaba katılmıyor, yok sanki öyle bir şey!Doğa kapı
Sayfa 319Kitabı okudu
Ayrıca lütfen Hıristiyanların çoğunun dogmatik inancı özgür düşünceye tercih ettiklerini iddia ediyoruz diye, herhangi bir şekilde onların inançlarını küçümsediğimizi düşünmeyin. Dogma kuşkusuz çok işlevsel bir şeydir öncelikle toplumsal kontrol sağlar ve takipçilerine kesin bir ahlaki ve davranışsal kılavuzluk sunar. Birçok insan için bu sadece rahadatıcı bir şey değil aynı zamanda olmazsa olmazdır özellikle yeniden doğuşçular için, kilisenin deli gibi davranmayı bırakmaları hususundaki dogmatik yönlendirmesi olmasa çoğu şimdi hapiste olurdu. Eminim ki yeniden doğuşçuların uyuşturucu parası toparlamak için araba teybimi çalmalarındansa, okulları yönetmelerini tercih edecek tek kişi ben değilim.
Sosyolojik anlamda "-izm" lerin yanılgısı:
"Onlara göre her aksaklık, çevrenin bozukluğundan kaynaklanıyor, hepsi bu! En sevdikleri laf bu! Yani eğer toplumsal düzen yoluna konulacak olursa, bir anda bütün suçlar yok oluverecek; çünkü ortada protesto edecek bir şey kalmayacak. Ve herkes bir anda dürüst olacak... Doğa diye bir şey hiç hesaba katılmıyor, yok sanki böyle bir şey! Doğa kapı dışarı! Onlara göre, tarihsel olarak canlı bir biçimde gelişen ve önünde sonunda düzenli bir toplumsal yapıyı sağlayan insanlık yoktur; tam tersine, tarihsel gelişmeden ve canlı süreçlerden önce bütün insanlığı düzenleyen, bütün insanlığı bir anda dürüst, kusursuz bir hale getiren, matematik bir kafadan doğma bir toplumsal düzen vardır."
Sayfa 318Kitabı okudu
Reklam
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.