Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
10/10 puan verdi
Devrim ve Yıkılış: Hayvan Çiftliği'nde İnsanlığın Çöküşü
alegorik bir anlatımla toplumların çöküşüne ve totaliter rejimlerin doğuşuna dair ibret verici bir hikaye sunar. Basit bir çiftlik hayvanlarının isyanı ve özgürlük mücadelesi gibi görünen öykü, insanlığın açgözlülüğü, hırsı ve güç tutkusu gibi karanlık yönlerini ustaca bir şekilde açığa çıkarır. Orwell, hayvan karakterlerini kullanarak farklı
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,2bin okunma
18. yüzyılda resmi gösteriler, izinli şenlikler, Hıristiyanlaştırılmış tören düzeni öncelikle şehirlerde, geleneksel eğlenceleri alt etti. Teşebbüsün ucu ister istemez, karnaval zamanı danslarla, oyunlarla, şölenlerle ‘iğrenç bir yozlaşma’ sergilemekle suçlanan gençlik birliklerine, yarışmalarına, oyunlarına, krallarına, geçici kurallarına ve charmerı’lerine de dokundu. 17. ve 18. yüzyılda o güne dek hiç olmadığı kadar toplumsal yapıya sızan devlet, bu tür grupların kısmi ve sınırlı da olsa bir nüfuza sahip olmasını hoş göremezdi artık.
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Metristepe nasıl Metrestepe oldu? Kurtuluş Savaşı’nın yapıldığı alanlardan biri de Bozüyük yakınlarındaki Metristepe’dir. Kurgu bu ya, bir inşaat firması, 2000’li yıllarda Metristepe yakınlarında, villalardan oluşan bir site yapar, "Metristepe Manzaralı Villalar” diye satılır evler. Sitenin adı Metristepe’dir ancak birçok varlıklı erkek metresini bu villalara yerleştirdiği için olsa gerek, sitenin adı zamanla "Metrestepe Villaları”na çıkar. Bu villalarda, Metristepe Savaşı’na katılanların torunları oturmaktadır şimdi. Bu romanın kahramanı Nurşen, Metrestepe villalarına yerleşen sakinlerden biridir ancak hayatın ona neler getireceğini bilememektedir." Geçen hafta söyleşisine katılma şansı yakaladığım Üstün DÖKMEN hocamızın dili gibi kalemi de çok akıcıydı. Kitapta kadın erkek ilişkileri, kadına şiddet, hayata ve insana dair birçok psikolojik saptamalar, cahillik, ahlak anlayışındaki yozlaşma, Kurtuluş savaşı, köy enstitülerinin kapatılması ve daha birçok toplumsal konu ince vurgularla satır aralarına yerleştirilmiş. Beğenerek okuduğum bir kitap oldu. Kitap yazılalı on yıl olmuş olmasına rağmen güzel ülkemde bazı konularda bir ilerleme kaydedememişiz. Bol kitap okumalı güzel günler dilerim...
Metrestepe
MetrestepeÜstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 201395 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Bu şehir akıl almaz bir muammaydı. Baştan çıkarıcı bir renk cümbüşüydü. Diyor kitabında
Stephen Crane
Stephen Crane
George’un Annesi
George’un Annesi
Oğlu için endişelenen bir anne ile umursamaz bir tavır sergilese de aslında annesine kıymet veren oğlu George Kelcey’nin gündelik hayatlarının hikâyesini anlatır. Kısa ama oldukça düşündürücü ve hüzünlü bir eserdir. Çok severek okudum.
George’un Annesi
George’un AnnesiStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021497 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Sadık Hidayet - Üç Damla Kan Size, yine İran Edebiyatı'nda en sevdiğim yazar olan Sadık Hidayet ile geldim. Bu kitabı ondan okuduğum 5.kitap oldu. Sanırım biraz ara vereceğim Sadık Hidayet okumaya. Üslubunu sevmemle birlikte karamsar mizacı ve ölümü sürekli tema olarak kullanması beni biraz yordu. Özellikle bu kitabı. Ama yine tavsiye ederim.Çünkü dili her zamanki gibi akıcı ve güzel. İçinde İran mitolojisine, kültürüne ait güzel anektodlar var. Ara ara yergiler de mevcut. Yaşadığı dönemde kadın algısı, din algısı, kadın-erkek ilişkileri gibi durumları tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor ve yaşadığı toplumu bu bağlamda eleştiriyor Sadık Hidayet bu kitabında. Kitap, 11 hikayeden oluşuyor. Hepsinin teması benzer : intihar, yozlaşma, toplumsal bozulma vb.On bir hikaye içinde en sevdiğim hikaye "Nefsini Öldüren Adam" dı. Tavsiye ederim. Kitaptan sevdiğim alıntıları bırakıyorum şuraya. "Fakat bir zaman gelir ki insan kendisini kandırmaktan da yorulur..." Karşılaştığın her güzel anı ganimet say. Kimsenin bildiği yok işin sonunda ne var. "İksir-i azam dedikleri şey sende, senin efsunkar gülüşünde. Büyücünün elinde değil." "Sadece düşünmeye değer şeyleri düşün." "Sanatkâr, akıllı insanın bu devirde olmalı iki ömrü:Biriyle tecrübe edinmeli, diğeriyle kullanmalı tecrübeyi."
Üç Damla Kan
Üç Damla KanSadık Hidayet · Dekalog Yayınları · 20211,316 okunma
475 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Ahlâkî Bir Çöküş
Toplumsal yozlaşma,ahlaki çöküş ve dönemin Rusya'sına eleştirel ,yer yer mizahi bir yaklaşım.Eserde derinlemesine krakter analizleri, kısa mekan değişiklikleri ve çeşitli konu geçişleri.. Kitap isminden bir metafor olduğunu düşünüyordum. Fakat baya baya ölü canları sahiplenmek isteyen tüccar görünümlü birinin arayışını okuyorum. Nedenini merak ettirmesi sebebiyle heycan verici. Ayrıca yazarın okuyucuyla konuşması yer yer açıklamalar yapması ilk defa denk geldiğim bir metod ve evet hoşuma gitti. Neden ölü canları almak istediği anlaşılamayan Çiçikov sonunda dedikoduların hedefi oldu ve prestijini kaybetti artık makam sahibi insanlar onunla görüşmek istemiyor dostlar tek tek onu terk ediyordur . Fakat hala neden istediğini açıklamiyordu ısrarla yazar..Toplum tarafından ikna edici görünüşü itibariyle saygı duyulan biri olması işlerini yine de kolaylaştırmaya yetmiyor. Karakterinin amacının toplumda kabul görmek adına ölü olan canların yaşamlarına devam ettiği ve onlara sahip olduğunu ispatlamak. Kitabın birinci cildinden sonra ikinci cildi de varmış fakat hastalığı sebebiyle çok umutsuzca yakmış..Ve sadece kurtarılmış bazı sayfalar editörlerce tamamlanmış.. Böylesi bir son..
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,6bin okunma
Reklam
1015 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Merhaba arkadaşlar, iyi geceler. Geç de olsa hepimizin bayramını tebrik eder, bu güzel günlerin bizler adına yeni başlangıçlar, umutlar ve güzellikler getirmesini hepimiz için temenni ederim. Hepimizin bayramı kutlu olsun. Zor bir süreç oldu ama bahsi geçen bu romanı ilk cildi 05/04/2024, ikinci cildini 11/04/2024 tarihinde bitirerek en sonunda
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)Charles Dickens · Yapı Kredi Yayınları · 2021289 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
İbrahim Şinasi
İbrahim Şinasi
Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar
Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar
"İlklerin şairi" olarak adlandırılan ve bu ünvanı sonuna kadar hak eden bir yazar, İbrahim Şinasi. Şair Evlenmesi, kısa bir tiyatro eseri olsa da içerik bakımından yani az lafla çok iş anlatması bakımından dopdolu bir eser. Tanzimat Dönemi önemli yazarlarından olan Şinasi, kaleme aldığı bu tiyatro eseriyle Türk
Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'ar
Şair Evlenmesi - Müntahabat-ı Eş'arİbrahim Şinasi · Kapra Yayıncılık · 202116bin okunma
311 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Toplumsal yozlaşma
Yazar Sodom ve Gomore kitabında Kurtuluş Savaşı yılları zamanında İstanbul’daki toplumsal yozlaşmayı ele almaktadır. İstanbul’u Tevrat’ta geçen Lut ve İbrahim dönemindeki Filistin diyarının Sodom ve Gomore adındaki kentlere gönderme yaparak anlatmaktadır. Bugünkü Türkiye coğrafyasındaki halk iki ayrı şekilde ele alınmıştır. İstanbul’dakiler ve
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20154,846 okunma
Son elli yıla baktığımız zaman siyasi yapıdaki yozlaşma toplum bilincinin gelişmesi yönünde olmadı. Bu da araştırmayan, okumayan, her şeye inanan ya da erkek tarafından baskılanan bir kadın modeline doğru gidişi yarattı. Bu toplumsal gidişat, ensestin yarattığı felaketlerle beraber son dönemde aile içi şiddette de yansımalarını gösterdi. Türkiye'de 2014 yılında 294 kadın öldürüldü. Şiddetin 6 gün "çalıştığını", sadece 1 gün "tatil yaptığını" ortaya koyuyor bu rakam. Yani şiddet 7 günün 6'sında eylemdeydi.
Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Son elli yıla baktığımız zaman siyasi yapıdaki yozlaşma toplum bilincinin gelişmesi yönünde olmadı. Bu da araştırmayan, okumayan, her şeye inanan ya da erkek tarafından baskılanan bir kadın modeline doğru gidişi yarattı. Bu toplumsal gidişat, ensestin yarattığı felaketlerle beraber son dönemde aile içi şiddette de yansımalarını gösterdi.
Doğan KitapKitabı okudu
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Çehov Hayatım’da ait olduğu soylu sınıftan ve alışılmış uğraşlarından gına getirip işçi sınıfına karışmayı seçen genç bir adamın hikâyesini anlatır. “Sermayenin ve eğitimin sağladığı ayrıcalıkları” reddeden Misail Poloznev, rızkını bedensel emek sarf ederek çıkarmaya karar verir. Onun bu “devrimci” hareketi toplumun bütün kesimleri tarafından tepkiyle karşılanır. Hatta yerleşik düzeni sarsan bu cüretkâr adım karşısında en düşük mevkideki işçi bile kendini tehdit altında hissetmektedir. Misail’in evlenip birlikte bir köye yerleştiği, üst tabakadan gelen Maşa da toplumsal sorumluluk ve diğerkâmlıktan uzak bir tavırla, fikirlere ve moda düşünce akımlarına kısa sürelerle hayatını renklendirmek için bağlanmaktadır. Yazar ana karakterinin evliliğindeki çatışmayı toplumsal gerilimlerle iç içe geçirir. Kendi hayatından ve Taganrog’da geçen çocukluğundan izler taşıyan bu eserinde Çehov, Rus toplumunun bütün sınıflarının yozlaşma ve ikiyüzlülüğüne yönelik belki de en sert eleştirisini yöneltmiştir.
Hayatım
HayatımAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,919 okunma
Osmanlı-Türk toplumsal yapısını özgün bir tarihsel miras olarak yücelt­mek ve bunun üzerine bir 'bize özgü sosyalizm' tahayyülü inşa etmek, asıl Kemal Tahir'in ( 1910-1973) yoludur. Usta romancı, edebiyatının yanı sıra nesri ve sohbetiyle bu fikri işlemiştir. Osmanlı devleti, -elbette "yozlaşma" öncesinde-, sahiden "kerim devlet"tir ona göre: Sömürü yoktur. devlet artı­ğa kamu işleri için el koyuyordur. Devlet insancıl, adildir, emperyalist mütecavizlikten de uzaktır. Zaten Anadolu (Akdeniz-Ege havzası dahil) tarıma el­ verişsiz, verimsiz "cenabet" topraklardır, zenginleşmeye, servet birikimine, özel mülkiyetin teşekkülüne elvermez. Buraların tarıma elverişli tutulabil­mesi için hep devletin bayındırlık faaliyetine muhtaç olunmuş, o da mecbu­ren 'sosyal' devlet gibi bir karakter kazanmıştır. Ağalar, "köyde devletin gö­zü-kulağı" olan, devlet karizmasını kişileştiren alicenap despotlardır. Yorgun Savaşçı'da (1965) "feodal senyör değil bir çeşit memur" der ağa için. Batı'da­ kinin aksine "Doğu'da ağalık vermekledir" zaten. Devletin ve ağalığın zayıf­lamasıyla ortaya çıkan eşkıyalık, Kemal Tahir'in gözünde ezilenlerin başkal­dırısından ziyade yozlaşma emaresidir.
Sayfa 602 - İletişim Yayıncılık
Polanyi'ye göre toprağın, emeğin ve paranın meta olarak tahayyülünün engellenmemesi "toplumun çöküşüyle sonuçlanır." "Sistem bir insanın emek gücünü kullanırken kendiliğinden, o etiketin iliştirildiği fiziksel, psikolojik ve ahlaki bir 'varlık' olan insanı da kullanmış olur. İnsanlar kültürel kurumların koruyucu kalkanından yoksun bırakılırsa toplumsal etkilere maruz kalarak bozulurlar; ahlaki yozlaşma, sapıklık, suç ve açlık gibi nedenlerle toplumdaki yerlerinden edilir, tükenirler."
Sayfa 67 - Özel Temellük ve Toplumsal Servet
489 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.