Daha birkaç gün evvel, Yüzümü okşayan el, Şimdi toprak oluyor...
Tabut
Âh Sen ayaktaki cesetle tartışadur hayatı Ben,kendi mezarımda saf tutmaktayım Ve yazık,istenmeyen ziyaretçilerim sulamaklı Şöyle beğendin mı kara toprak Sen söyle mezar taşım
Reklam
Oy Beni Beni
Can olaydın, Can! Kara toprak sen olaydın. Senden fışkıraydım, Aydınlık bir su gibi. Bir kara orman gibi.
Sayfa 32 - Yapı Kredi Yayınları
Çin Astrolojisi beş elemente ve bu beş elemente bağlı olan beş olgu üzerine kurulu bir sistemdir. Her olgunun sizin haritanıza göre bir elementi vardir. Olgular; insan, zeka, para-kadin, güç-erkek ve kaynak olarak sıralanır ve bu sıralama değişmez. Elementler ise Agaç, Ateş, Toprak, Metal ve Su olarak her bir olguya kisinin haritasina göre etki eder.
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Toprak Ana
Cengiz Aytmatov, çok sevdiğim bir yazar. Dili, sadeliği, hikayeyi ele alış tarzı çok farklı. Bana hiçte yabancı gelmeyen, Anadolu yaşamını anlatan Yaşar Kemâl’in kalemi gibi muhteşem bir baş yapıt. Toprak Ana kitabında, eşini ve üç çocuğunu savaşa gönderen kadının ve gelinin hikayesine tanıklık edeceksiniz. Tek solukta okuyabileceğiniz bir eser. Betimlemeler harika, okurken empati kuracağınız, ruhunuzu alıp uzaklara götürebilecek bir kitap. Savaş dönemindeki dramlara, vahşete, getirdiği yıkımlara, yokluklara, özlemlere ve yarım kalan sevgilere tanık olabileceğiniz bir eser. Etkisi uzun sürecek ince bir kitap. Kitabı bitirdikten sonra kitaplığımda göz göze gelişlerimizde derin iç çekişlerim olur. Mutlaka her okurun okuması gereken bir kitap.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261.8k okunma
Bozkıra gece inmişti. Gökte parlak bir ay, havada serin bir rüzgar vardı. Yüzbaşı Sançar'ın oklarla delik deşik , kılıç ve kargılarla paramparça olmuş gövdesi toprak ananın göğsünde yatıyordu. Yattığı yer kıpkızıl kan olmuştu. Güneye dönük olan yüzü hala gülümsüyordu. Bu gülümseyen yüzde Çinlilerle alay eden, kendi kötü talihlerini yeren, Kara Kağan'a kızan bir anlam vardı. Bu kahkahaların çınladığı yerden çok uzak bir yerde, kahkahaların göğe yükseldiği zamandan çok zaman sonra, bir yazıcı, Gök Türklerin torunlarına bildirinceye kadar bu kahkahalar, bu şanlı alay ve şanlı ölüm unutulup gidecekti. Yüzbaşı Sançar uçmağa varalı on üç yüzyıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hala ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgarın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı'nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar'ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek.
Sayfa 308Kitabı okudu
Reklam
İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini.
İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey de değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Hayat dediğimiz şey çok ilginç ve bizim şimdilerde ondan vazgeçmeye niyetimiz yok.
Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.