Sağlam yapılı ve gür bıyıklı Nietzsche, birden faytona doğru atılır ve kollarını atın boynuna dolayıp hıçkırarak ağlamaya başlar. “Dışarısı kırbaç sesi, içimde bir torino atı.” Torino Atı (2011) / Bela Tarr
NİETZSCHE VE İNSANLIĞIN TEMEL SINAVI Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler
Reklam
Nietzsche ağladığında ... Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. #At o kadar yorgundur ki #kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler,
Yıl 1866. Suç ve Cezanın ilk yayınlanma tarihi. Romanın ana kahramanı Raskolnikov babasıyla beraber çıktığı meyhaneden eve doğru yürürken gürültülü bir kalabalıkla karşılaşır. Bir at yorgunluktan bitap düşmüş bir halde yerde yatarken ve sahibi tarafından kalkması için şiddetli bir şekilde kırbaçlanırken Raskolnikov bu durum karşısında daha fazla
Bir gün, Nietzsche İtalya'nın Torino şehrinde yürüyüş yaparken gözleri, acı içinde bitkin hâlde olan bir ata takıldı. At, zorla çalıştırılırken kırbaçlanıyor ve çaresiz bir şekilde acı çekiyordu. Nietzsche, bu manzara karşısında derinden etkilendi. Filozof, ata doğru yaklaşıp onu sevgiyle okşadı. Aynı anda, atın yanında bulunan ve atı zorla çalıştırıp, atı kırbaçlayan dört kişiye yönelerek hiddetle bağırdı. Ancak aniden, Nietzsche'nin kendini kaybettiği bir an yaşandı. Gözyaşları icinde ata sarılarak ağlamava başladı. Görgü tanıklarının söylediklerine göre, Nietzsche anlamsız birçok şey söyledi fakat içlerinden bir tek "Anne, ben bir aptalım." cümlesi anlaşıldı. Nietzsche'nin gözyaşları içinde atın boynuna sarılıp ağlaması, onun iç dünyasındaki çöküşün bir yansımasıydı. Bu olayın ardından, filozofun akıl sağlığı giderek kötüleşti ve sonunda tamamen kaybetti. O günden sonra Nietzsche 10 yıl boyunca yani ölümüne kadar eskisi gibi olmadı. "Her kim bir canavarla çarpışmayı göze alırsa, bir canavar olmayı da göze alsın. Çünkü uzun süre karanlığa bakarsanız, karanlık da sizin içinize bakmaya başlar."
“Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler, bilincini yitirir ve bayılır.
Reklam
"Friedrich Nietzsche, 3 Ocak 1889′da Torino‘da, Via Carlo Alberto‘daki 6 numaralı kapıdan sokağa adımını atar. Belki yürüyüş yapmak, belki de postaneden mektuplarını almaktır amacı. Kendisine uzak olmayan ya da fazlasıyla uzakta kalan bir fayton sürücüsü inatçı atına söz dinletemiyordur. Faytoncunun tüm baskılarına rağmen, hareket etmeyi reddediyordur at. Sonra, ismi muhtemelen Giuseppe Carlo Ettore olan faytoncunun sabrı taşar ve kırbacını eline alır. Nietzsche, kalabalığın yanına gelir ve o ana dek öfkeyle köpüren sürücünün acımasız sahnesini sona erdirir. Sağlam yapılı ve gür bıyıklı Nietzsche, birden faytona atlar ve kollarını atın boynuna dolayıp hıçkırarak ağlamaya başlar. Olaya şahit olan diğerleri, Nietzsche’yi evine bırakır. İki gün boyunca bir divanda hareketsiz ve sessizce dinlenir Nietzsche. Ta ki son sözlerini mırıldanıncaya dek: 'Mutter, ich bin dumm!' (Anne, ben bir aptalım! ) ve yaşamının kalan son on yılını, uysal ve delirmiş bir şekilde annesinin ve kız kardeşlerinin himayesi altında geçirir. Atın akıbeti hakkında ise hiçbir şey bilmiyoruz." *|The Turin Horse ( Torino Atı - 2011 - Bela Tar)
Merhamet.
⭕ Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler bilincini yitirir ve bayılır.
İsyanın efendisi Friedrich Nietzsche ve aydınlanma işçilerine selam olsun! ''Çünkü her şey satın alınarak değersizleştirildi. Sinsi, alçakça bir savaşla ele geçirdiklerinden beri, her şeyi adileştirdiler! Her neye dokundularsa -ki her şeye dokundular- onu değersizleştirdiler... İşte bu, nihai zafere kadar giden yoldu; muzaffer bir sona doğru giden. Ele geçir, değersizleştir. Değersizleştir, ele geçir...'' - Torino Atı (Film) Not: Film oldukça durağan, fakat izledikçe 'bitmesin' isteyeceksiniz...
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.