Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
·
Puan vermedi
1. kısımda; öncelikle Bekir Develi, Hayati İnanç hocamıza "Nasılsınız?" diyerek ilk konuya başlıyorlar. Daha sonra Netflix, Youtube gibi platformlar varken neden kitaptan vazgeçmemeliyiz diye soruyor. Hayati hocamız ise kitapla dostluk kurarsınız diye uzun ve çok güzel bir cevap veriyor. Kısacası bu kısmı özetlemek gerekirse insanın
Fabrika Ayarı
Fabrika AyarıHayati İnanç · Profil Yayıncılık · 20208,1bin okunma
“Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara işkence eden ve bundan tövbe etmemiş olanlar için Cehennem azabından başka bir yakıcı azap daha vardır." (Burûc Sûresi, 10)
Reklam
Düşman olarak inin
﴾36﴿ Şeytan oradan onların ayağını kaydırdı da bulundukları yerden onları çıkardı. Biz de “Birbirinize düşman olmak üzere inin! Bir zamana kadar sizin için yeryüzünde kalacak bir yer ve ihtiyaç maddeleri vardır” dedik. ﴾37﴿ Bunun üzerine Âdem rabbinden bazı kelimeler aldı (bunlarla tövbe etti); rabbi de onun tövbesini kabul buyurdu. Şüphesiz O, tövbeleri kabul buyuran ve rahmeti sınırsız olandır. ﴾38﴿ Onlara şöyle dedik: “Oradan hepiniz inin! Benden size muhakkak bir rehber gelecektir.” Kim benim gönderdiğim rehbere uyarsa artık onlara ne korku vardır ne de üzüleceklerdir. ﴾39﴿ İnkâr eden ve âyetlerimizi yalan sayanlara gelince onlar cehennemliklerdir ve orada devamlı
Peygamberimiz (asm), hiçbir günahı olmadığı, günahlara karşı korunduğu halde, günde yetmiş kere, bazı zamanlar yüz kere tövbe ve istiğfar ederdi. Çünkü, istiğfarın içinde ‘mahbubiyet’ mertebesi ve sevinci vardır.
Biz günahkârız, Allah bağışlayandır. Biz hata işliyoruz, Allah affedendir. Biz isyana kapılıyoruz, Allah mağfiret edendir. Biz tövbe ediyoruz, Allah tövbemizi kabul edendir. Allah Gafûr’dur, Afuvv’dur, Gaffâr’dır, Tevvâb’dır.
Peygamberimiz öyle bir peygamberdi ki; hangi iyilikte gayret etse makamı yükselmeyecek, Gayretini azaltsa makamı düşmeyecekti. Allah kendisine öylesine özel bir yere koymuştu ki; Ne daha önce yaratılanlar onun gibiydi, ne de daha sonra yaratılacak olanlar. Olmayan günahları için Rabbinden af diler, Hatalarından bağıslanmayı ister, verdiği nimetler için teşekkür ederdi, sabahlara kadar ayakları şişer, secde yeri gözyaşları ile ıslanırdı. Tövbeleri, duâları neden bukadar uzardı? Acaba her yönü ile örnek olan peygamberin çağlar ötesinden bize bir mesajı mı vardı? Bağışlanma isteğimiz, hatalarımızı kabul etmemiz aldanışlarımızı itiraf etmemiz, onun için neden bu kadar önemliydi. Hataları ile yüzleşmeyen, çoğalan hatalarıyla yanlışlardan kurtulamayan birinin hem kendi hem de toplumun kalitesini düşürmesinden mi endişe etmişti. Tevazunun toplumdaki şiddetin ve nefretin tek ilacı olduğunu mu hatırlattı bizlere. Kaldır elini sonsuzluktan söz etmeyen her şeyi bırak bir kenara. Hatalarınla, yanlışlarınla yönel semaya. Kendinden tamamen tövbe etmek ile başla her şeye. Âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamber bu özel anları ciddiye alırdı. Sende ciddiye al.
Reklam
Bu adamın içinde bir sürü dünya var, bu ne güzelliktir
Biliyorum. Yüreğime ellerimle açtığım yaradan sızan bu kan, bu gazap ateşi, bu kutsal fikr-i sabit, gözlerimdeki perdeyi kaldıran biricik hakikattir. Mutluluğum, felaketim, en pervasız günahım... bil ki hiçbir tecrübe, hiçbir tövbe, hayatın gelip geçiciliğine, kerhen olana dair hiçbir şey bu mührü kıramaz. Zavallı varlığımın anlamı, başka hiçbir şey değil, sadece gizli nikahımızı kıydığımız o gece yüreğimi sana bağlayan bu yemindir. Bundan böyle aldığım her nefeste senin ruhunu içime çekeceğim, yüreğimin her vuruşu senin ismini fısıldayacak. Aşkından gayrısı yalan, ve bak, gökteki ay şahidimdir.
Sayfa 122
Köprüden Önce On Çıkış!
İnsana üç sıhhat ve afiyet vaciptir: Bedenin sıhhat ve afiyeti az yemektedir. Kalbin sıhhat ve afiyeti günahtan tövbe etmektedir. Ruhun sıhhat ve afiyeti Muhammed Mustafa 'ya (s.a.v.) benzemektedir.
Öğrendiğim böyle değerler, geçmiş günlerde bir yerlerde yandı. Hafızayı parçala, donmuş toprağın derinliklerine göm. Solgunluk yaşımı aldım, masumiyetin kararmış gözlerini. Nerde kayboldu her şey? Sonuç yaşam tarzım, umursamazlık maliyeti. Sert ve acımasız, coşku dizlerim, lanet mi olsun? Bu dert ruhumu okşuyor - etten çeliğe dönüşüyor (rezerve). Yaralar ve duygular, asla unutmak zorunda kalmayacağım, daha az hissetmek zorunda kalmayacağım. Onurum kanıyor – anlamı hayal kırıklığına uğrattım. Neden mi pişmanlık duyuyorum – neden mi uğraşayım? Kanayan bir onur. Yüzündeki şüpheyi görebiliyordum – yardımına ihtiyacım yok, kibrine ihtiyacım yok – hepsini bana verebilirsin ve ben sadece umursamam. Asla sorumsuzca öğrenmiyorum, sadece hayatta kalırım ve gerekirse acı çekerim. Korumaya ahitleştiğim şey Ailem. Bana ait. Dikkate alınması gereken bir mesajla gelen kan – umursama- hemen düzelt! Rüyalarımda hayatının sonunu gördüm – düzelt şunu! Hareket edemiyordum, nefes alamıyordum – düzelt şunu! Gördüğüm bütün o iğrenç şeyler – hemen düzeltmek için... dışarı! Onurum kanıyor – yüzüstü bırakıyorum zararlı tutkularımı. Neden mi tövbe ediyorum – neden mi uğraşayım? Çünkü kanayan onur. Ve hala yalvarıyor bana sesler... Yak köprülerini... Yak köprülerini... Kendine zarar verme, dikişleri çöz.
Subhânallah :'( âhh nefs...
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Kocamustafapaşa dergâhının post- nişini Sümbül Efendi'yi Topkapı Sarayı'na çağırıyorlar. Çavuşlar geliyor, "Padişah hazretleri sizi rica ettiler, istirham ettiler, araba kapıda, bir mesele var, lütfeder misiniz?" "Tabii," diyor hazret ve gidiyor. Birkaç gün sarayda kalıyor. Mesele çözülüyor. Padişah rahat. Muhtemelen ailevi bir meseleydi, bilmiyoruz. Sümbül Efendi, dergâhına dönerken birkaç yüz metre kala arabacıyı durduruyor, arabadan iniyor ve dört ayak sürünerek dergâha giriyor, hücresine kapanıyor. Bir müddet hücrede kalıyor. Sonra meydancı geliyor. "Efendi Hazretleri ne oldu?" diyor. Cevaplıyor Sümbül Efendi: "Öyle taltif gördüm ve meseleyi öyle güzel çözdüm ki padişah çok memnun oldu, ben de onun memnuniyetinden memnun oldum ama nefsim 'Ben buradayım, dedi. 'Sen meseleleri çözüyorsun, cihan padişahının müşkülünü sen hallediyorsun, dedi. Aman Yâ Rabbi, deyip tövbe ettim ve bu tövbemi size göstermek istedim. Bunun için arabayı durdurup bütün Kocamustafapaşa çarşısından dört ayak sürünüp geçip geldim ve odama kapandım."
Sayfa 173
Reklam
Müslim,Tevbe,9
"Eğer siz günah işlemeseydiniz,Allah sizi helak eder ve yerinize,günah işleyip,peşinden tövbe eden kullar yaratırdı."
Tövbe de
Lordlarım bir de okumak için etmiştik yeminimizi, Bu yeminle kitaplarımızdan vazgeçmiş olduk.
Sayfa 76 - Yapı Kredi Yayınları
Günah işlediysen tövbe et. Tövbe kapısı daima açık. Kim gitmiş de onu kapalı bulmuş? Eğer tövbe kapısına doğrulukla yönelirsen yüzlerce lütuf, yüzlerce ihsanla karşılanırsın.
"Bir sürgünün huzuru, bir günahkarın tövbe getirmesi hiçbir zaman başka bir insana bağlı olmamalıdır; çünkü insan denilen şey ölümlüdür.
Tövbe Etme Taktiği
Tüm günahlara aynı anda tövbe etmek yerine En çok işlediğin günahtan başla tövbe etmeye Gıybetin mi çok yoksa mahreme bakışların mı Bir sıra belirle kendine ve tek tek ilerle Emin olunca son verdiğine Hemen geç diğerine İşe yaradığını görünce Dua edersin bu fakire
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.