Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana herşey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır.
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Eğe topraklarında filizlenen aşkın Mardin topraklarına doğru savrulmasını okuyoruz. Öyle güzeldi ki Toprak’ın öyle güzel aşkı vardı ki Beril ile bu aşkın yeniden doğuşuna şahit oluyoruz… Beril Muğla Göcek’te yaşayan yirmi beş yaşında güçlü,dik,kimseden medet ummayan, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın. Organik tarıma kafayı takmış
Adı Aşk Olmalı
Adı Aşk OlmalıBaşak Kızıltan · Parola Yayınları · 20241 okunma
Reklam
Bu koca dünya içimde toz duman olur.. Her sokakta alev alev yangınlar çıkar..
O pazar günü ayakları Macit'i alana götürdü. Hakikatle rüyanın, doğruyla yanlışın, ölümle yaşamın savaşıp durduğu o toz duman alana. Kimi aldığı emirle vicdanı arasında kalırken, kimi inancıyla imtihan olurken, kimi yaşamaya çalışırken, kimi öldürmeye giderken, kimi ölürken. Macit de toz bulutunun tam ortasındaydı.
Sayfa 103Kitabı okudu
6 Şubat 04:17
Duvarlar çatlıyor, pencerelerin camları patlıyordu. Yerin altından gelen uğultu korkunçtu. Ayakta olan ne varsa devriliyordu. Her yer toz duman içindeydi.
Zaman, o kırbaçladığımız, iyi ki koşuyor böyle.Acıyı toz duman içinde bırakıp gitmese güler miydik yeniden?
Bir Eski Sokak Sesi, Sevinç ÇokumKitabı okuyor
Reklam
Bunca toz duman arasında kendini kaybetmekle, kaybetmemek arasındaki ince çizgide insan…
Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana herşey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân...
Her şey, her şeyi olduğu gibi kabul etmekteydi
Halkevinin camlarından aksederek beyaz mermer binayı kan rengi deliklere boğan güneş, akasya ağaçlarının ve çam fidanlarının üzerinde yükselen ve buğu mudur, toz mudur, ne olduğu belli olmayan duman, herhangi bir inşaattan dönen ve parça parça elbiselerinin içinde sessiz ve biraz kambur yürüyen ameleler, üstünde yer yer otomobil lastiği izleri uzanan asfalt... Bunların hepsi mevcudiyetlerinden memnun görünüyorlardı.Her şey, her şeyi olduğu gibi kabul etmekteydi. Şu halde bana da yapacak başka bir şey kalmıyordu.
Dünyanın hiçbir Nüzhet’i yalan söylememelidir . Öyle bir yaştaydım ve öyle bir mizaçtaydım ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile… Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan…
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.