Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1 Eylül'de fırtına patlak verdi
1 Eylül'de fırtına patlak verdi ama beklediğimiz biçimde değil. Durmadan ve giderek artan uçakların sesini duyduğumda, hastane yolunda ki boş bir arazi boyunca yürüyordum. Düşmesin diye bir elimle Kızılhaç kepimi tutarak kafamı kal­dırıp yukarı baktım. Daha uçakları görmeden önce patlama seslerini duymaya başlamıştım, işte oradaydılar, gökyüzü on­lar yüzünden kararmıştı: Sıra sıra Alman bombardıman uçak­ları Radom üzerinde düzenli uçuşlar yapıyorlardı. Gürültü ne­deniyle kulaklarımı tıkadığım anda, ayağımın altındaki topra­ğın sallandığını hissettim. Tam karşımdaki boş arazinin ileri­sindeki apartmanın ön cephesi birden parçalandı ve mavi bir kanepe sokağın ortasına düştü. Şehrin her köşesinden toz ve duman yükseliyordu. Donup kaldım, hareket edemiyordum. Düşen bombaların çığlıkları ve patlamaların kükremesi etrafı dolduruyordu. Her yandan siren sesleri duyuluyordu.
Sayfa 29 - Say Yayınları, 1.Baskı 2009 İstanbulKitabı okudu
"sen benim penceremde olmasan geçmesen önümdeki sokaktan inan ki bitmişti.. bir toz duman, bir atlı dağlara doğru giden.. ama şimdi bıraktığın yerden yeniden başlıyorsun, yeniden.."
Sayfa 537 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şiraz
Görünen her şey, bu bahçeler, bu mineli köşkler, ön taraftaki bu direkler, bu kâhin çehreli ihtiyarlar ve öte tarafta kara servilerin arkasında bir eşi daha bulunmayan bu şehir, bunların bütünü son derecede Şark'a mensup bir özelliğe haizdir. Sanki eski bir Acem minyatürü çok fazla büyütülerek hakikat şeklini almış! Portakal çiçeklerinden ve güllerden güzel bir koku intişar ediyor. Saatte bilmediğim bir hareketsizlik ve durma var. Vakit artık firar ediyor gibi görünmüyor. Ah! Oraya gelmek ve bunları böyle bir sabahta görmek! Seyahatte çekilen bütün zahmetler, yolda dağa tırmanışlar, uykusuz geçen vakitler, toz duman ve haşeratın hepsi unutuluyor. Bu zahmetlerin mükafatı görülüyor. Hakikaten bu Şiraz şehrinde bir şey var, bir sır, bir sihir ki bizce anlaşılması ve Garp lehçesindeki sözcüklerle ifadesi gayrikabildir. Bu dakika da Acem şairlerinin heyecanlarındaki ifratı ve hayallerindeki mübalağayı anlıyorum. Onlar, gözleri büyüleyen letafeti ancak bu sayede böyle renkli ve müphem surette ifade edebiliyorlar.
Birisi bir yerde, beylerin kanunlarının olmadığını yazmıştı.
Sayfa 25 - Everest
Tıpkı dünya işleri ve insan zihni gibi karmakarışıktı.
Sayfa 24 - Everest
Arz, bizi yakan ateşten bir kor haline gelse, bütün insanlar şeytanın hocası kesilseler ve dünya yüzünde tek bir müslüman kalsa, yer, gök, taş, toprak, toz ve duman bile inkârın, reddin en baştan çıkarıcı, göz boyayıcı, akıl çelici, ruhu cezbedici mikrofonu, hoparlörü, sahnesi ve ekranı haline gelse, yine o müslüman, bütün bunlara omuz silkecek, dönüp bakmayacak, gülüp geçecek bir îmân ve ruh sağlığında olmak borcunda ve gücündedir..
Sayfa 21
Reklam
Sen ol ya Rabbi
Etraf toz duman Yandım El Aman Yanımda her an Sen ol Yâ Rabbi
Dervişin Teselli Koleksiyonu 3
"Zaman, o kırbaçladığımız, iyi ki koşuyor böyle. Acıyı toz duman içinde bırakıp gitmese güler miydik yeniden?" (Sevinç Çokum)
Şu uçsuz bucaksız evrende bizden başka kimse yok demek saçma olur. Ama böyle bir karşılaşmanın gerçekleşeceği gün ansızın ve çok şiddetli olacaktır. Karşı tarafın dünyasına ilk inecek olan, her türlü zarar verme kapasitesini ortadan kaldırmak amacıyla orayı toz duman edecektir; ancak karşı tarafa boyun eğdirdikten sonra onun sanatına, tarihine, inançlarına, uygarlığına şefkatle eğilebilir.
Nuhun Gemisi
Küp gölüne,,,Doruğun gene eteğinde giz.Buralar bizim çıktığımız yer gibi değil,sert,Yalçın,dik.Buralarda geyik bile seke ez. Baktık gördük ki, doruğun aşağılar dan kocaman bir parçası kopmuş,toz duman,bulut içinde yuvarlanıyor. Göle vardık.Göl bir harman yeri büyüklüğünde.Çok derinlerde.Gölün güzelliği bütün sıkıntımı unutturdu. Kar çizgisinin üstünde türlü renkte çiçekler.Burası çiçek kokuyor.
Sayfa 200 - YkyKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.