Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylül

Eylül
@tsgleylul
BURASI FLÖRT UYGULAMASI DEĞİL Raf: eylullatesoglu
Üniversite
Antalya/Alanya
Gaziantep, 1 Ocak 2003
121 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
"ben herkesten daha dayanıklıyım gibime geliyordu. İsa neden kendini çarmıha gerdirtti, anlıyordum. Ama onun Tanrısı vardı. İçerdeki çocuğun da bir Tanrısı olmamalı mıydı? Demin haykıran, şimdi de susan çocuğun… O zaman belki dayanmak kolay olabilirdi. Çünkü acısının haklı bir acı olduğuna inanırsa insan, dayanmak kolaydır. Ve haklılık bir çocuğa bile anlatılabilir."
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
"Çünkü bu dünyayı o kurmamıştı ki! Korkmak, karşısına nelerin çıkacağını bir türlü kestiremeyerek, karanlıklar içinde yürüyormuş gibi adımlarını ürkerek atmak hakkıydı."
Sayfa 146Kitabı okudu
"Zaman, büyükler için soyut bir güç, karşı konulmaz bir dev, gençler içinse yalnızca bir boyuttan ibaretti. Bu yüzden anlaşamazlardı."
Sayfa 141Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Geçmişi, gerçekleşmemiş bir özlemden ibaretti."
Sayfa 140Kitabı okudu
"Bir zamanlar inandığımız şey, günün birinde kocaman bir soru olarak karşımıza çıkmaz mı?"
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
"İnsan anlayamamanın sınırında gerçekustune sığınır. Kurtuluş değildir bu. Kaçmaktır aslında. Kaçmak, birtakım acıları göğüslemekten daha güçtür, daha yorucudur. Farkına varmadan yıpranırsın."
Sayfa 132Kitabı okudu
"Gelecek, hep geriye atılıp duran bir zaman değildir. Bir gün çıkar gelir."
Sayfa 130Kitabı okudu
"Yaratıcı hiçbir iş yapmayan, başını pencereden sarkıtıp sokağa ya da gökyüzüne bakmasını bile bilmeyen bir adamın zamansızlıktan yakınmasını düşün."
Sayfa 127Kitabı okudu
"Şu anı neden yakalayamıyorum, neden elimden kaçırıyorum?"
Sayfa 107Kitabı okudu
" 'Yola çıkmak' deyimini seviyordum. Ama şimdi ancak bir zorunluluk gibi geliyor bana. Çok acı çekiyorum."
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
"İnsanın kendini arayan candan dostlarının olması iyi bir şey; ama, bilardo oynamaktan vazgeçmek, solgun bir yüzle dolaşmak hakkını tanısınlar bana."
"zaten acı duyuyordu, belli nedenleri olmayan bir acı. Kimselere anlatacak bir üzüncü, katlanmak zorunda kaldığı yoksunlukları, hiç değilse yüz kızartıcı suçları; kısacası, onu kendi gözünde, tanışlarının gözünde önemli kılacak hiçbir özelliği yoktu."
"Halk nerededir? Bilmiyorum. Yalnız kalabalıkları görüyorum. Vitrinlere rastgele yığılmış mallar gibi ucuza satılmaya, mutlaka ucuza satılmaya hazır bekleyen kalabalıkları… Boyuna gidip gelmelerine, kaynaşmalarına karşın bekleyen… Umutsuzca, belki sabırla ya da sinsi sinsi bekleyen kalabalıklar…"
"Kendimle nasıl doğru dürüst anlaşmaya, yani gerektiğinde kavga ederek anlaşmaya yanaşmadımsa, dünyayla anlaşmaya da yanaşmadım."
"Yıllardır kendimleyim. İyi yürekli, uyuşuk, birbiriyle hiç kavga etmeyen yaşlı karı koca gibi beraberim kendimle."
622 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.