“Onun Gazne'de olduğu o dört haftanın nasıl bir türlü geçmek bilmediğini Leyla gayet iyi anımsıyordu. Onsuz zamanın nasıl uzadıkça uzadığını, nasıl yolunu, dengesini yitirmişçesine oradan oraya sürüklendiğini. Onsuz bir yaşamla nasıl başa çıkardı?„
“Bir konuşma yapılıyordu ve Leyla muhataplardan birinin kendisi olduğunu biliyordu, ama kendini öyle uzakta, dışarıda hissediyordu ki, sanki sadece kulak misafiri olmaktaydı.„
“Korkuyorsun, Nana, derdi ona. Hiç tadamadığın mutluluğu benim bulmamdan korkuyorsun. Benim mutlu olmamı istemiyorsun. İyi bir hayatımın olmasını istemiyorsun.„
“Ama kızım, Kuran'ın dediklerini de hiç unutma: Ne mutlu ki ona, Yaradanın ahretine göçene; her şeye gücü yeten, ölümü ve yaşamı yaratan, seni onlarla sınayan Rabbin yanına.„
“Gecenin gündüze dönmesini, günün geceye devrilmesini sağlayan sensin, senin her şeye gücün yeter; bağışladığın dayanma gücüyle kuluna destek olan sensin.„
“Leyla zaman hakkında son derece önemli bir gerçeği öğrendi: Tarık'ın babasının arada bir eski Peştun şarkıları çaldığı akordeon gibi, zaman da Tarık'ın yokluğuna ve varlığına bağlı olarak, uzuyor ve kısalıyordu.„