tuba can

Emile Zola.
natüralizm pek de aşığı olduğum bir akım olmamasına rağmen émile zola’ya bu denli tutkun olmam tuhaf. zola okumadığım bir dünya düşünmeye kalktığımda içimde var olduğunu bile unuttuğum bir yer sızlıyor.
Emile Zola
Emile Zola
Reklam
edebiyat benim düşmanım. romanlardan, şiirlerden, baladlardan, tragedyalardan ve edebiyattan herkese, her şeye karşı tamamen ölüyken, hayalsiz ve umutsuzken, beni hâlâ hisseden, acı çeken, hayal kuran, umut eden, en korkuncu da sevebilen bir insan yaptığı için nefret ediyorum.
çağdaş dünyada, edebiyatın “okunma kaygısı” ile şekillenip sanat yerine sığlaşmış topluma hizmet etmesini kabullenemiyorum; edebiyat sayesinde değişebilecek şeyler aynı kalıyor, artık edebiyat devrime öncülük edemeyecek bir hâlde ve bu sığlaşma beni delirtiyor. jane austen, brontë kardeşler, toplumun kadına yönelik baskısına, kadını basit ve hor görme eğilimine rağmen kadınların tutkusunu yazdığında takdir görmeyi hedeflemiyordu, beklentilere değil, sanata hizmet ediyordu. dorian gray onaylanmak adına yozlaştırılmadı wilde tarafından, ötekileştirilme, acımasızca yargılanma pahasına haykırdı varlığını. yazan çok, yazar az.

Reader Follow Recommendations

See All
her bir kitap için ağlayışımdan sonra artık kitaplar için ağlamaya alıştım diyorum ama sonra başka bir kitap için ağlıyorum ve alışamadığımı her seferinde gözyaşlarımın aynı derinlikte akmasıyla hissediyorum
okumam gereken o kadar değerli kitaplar var ki ömrüm yetmeyecek diye korkuyorum
Reklam