bu kitap beni fazlasıyla etkiledi, hem de yalın bir kalemle yazılmış kitapları çok da sevemememe rağmen. belki de romandaki kahramanımızla benzer hisler içinde olduğum, benzer sızıyı hissettiğim için bu kadar dokunmuştur yansımama; kara sayfalarımda bıraktığı beyaz leke belki hayat telaşıyla, hissettiğim şeylerin karanlığıyla solup gidecek, bilemem, umurumda da değil. gelecekte, direkt bir saat sonra hatta, ne hissedeceksem, ne olacak veya olmayacaksam, ne kadar azalacak veya çoğalacaksam, bir önemi yok, çünkü tam da şu an, sonsuzum, ve varlığımın sızlamayı bırakmasını bu kez bu kitaba borçluyum.
hayatımdaki kimsenin tutmadığı gibi tuttu hayattan kayıp giden ellerimi, fark ettim ki boşluktaki elime uzanan da diğer elimdi.
benim için çok değerli bir kitap oldu gece yarısı kütüphanesi. önce olabileceğim onlarca kişiyi, yaşayabileceğim onca hayatı, sonra da şu an yaşadığım hayatın asıl hazine olduğunu gösterdiği için yazara teşekkür ederim.