Tell hikâyesinin Danimarka ile olan ilgisi Danimarkalı tarihçi Saxo Grammaticus tarafından şu şekilde anlatılır:
Kral Harold’un muhafızlarından bir tanesi, Palnatoki, görevini öyle bir büyük şevkle ve diğerlerinden öyle iyi bir şekilde ifa edermiş ki bu yönüyle diğer bütün muhafızların nefretini kazanmış. Bu adam, bir keresinde, yarı sarhoşken, çok iyi bir okçu olmakla övünmüş ve uzaktaki bir değneğin üzerine konmuş çok küçük bir elmayı sadece bir atışta vurabileceğini söylemiş. Bu sözler onu çekemeyenler tarafından hemen krala yetiştirilmiş. Kötü kral da adamın bunu denemesini, yalnız elmanın değnek yerine oğlunun başına konmasını emretmiş. Ayrıca kral, adamı ilk denemede başarısız olursa boşuna övünmesinin cezası olarak kafasını uçurmakta tehdit etmiş. Kralın bu emri askerin söz verdiğinden ve iftiracıların anlattığından daha iyi bir atış yapması gerekiyormuş. Her ne kadar kalbi acı çekse de Palnatoki bunu denemeyi kabul etmiş. Oğlunu okun gelmesini beklerken hiç kıpırdamaması ve boynunu eğmemesi konusunda uyarmış, çünkü en ufak bir hareketinde dahi babasının ustalığı işe yaramaz, ok oğlana saplanabilirmiş. Böylece Palnatoki, ok kılıfından üç tane ok alarak denemeye girişmiş. İlk atışta elmayı vurmayı başarmış... Daha sonra kral Palnatoki’ye neden üç tane ok aldığını sorduğunda ise adamın verdiği cevap şu olmuş; “ çünkü benim masumiyetim cezalandırılırken sizin zulmünüzün cezasız kalmaması için, hedefini ıskalayan ilk okun öcünü diğerleri ile alacaktım.”