Tuğçe Yılmaz

Sabitlenmiş gönderi
SPIRA, SPERA "Nefes al, umut et."
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
Tavan Arası
Tavan Arasıİskender Pala
8.1/10 · 532 reads
Çöle İnen Nur
Çöle İnen NurNecip Fazıl Kısakürek
9.3/10 · 10k reads

Reader Follow Recommendations

See All
108 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Lanetli Avlu
Lanetli Avluİvo Andriç
7.7/10 · 352 reads
Reklam
Bir cezanın, bir ya da birden çok kişi tarafından bir yurttaşa karşı uygulanan kaba bir güç, şiddet olmaması ve sayılmaması için, her şeyden önce kesinlikle herkese açık, çabuk, kaçınılmaz, belli koşullarda olabilir yaptırımların en ılımlısı ve en azı, suçların ağırlığıyla orantılı ve yasalar tarafından belirlenmiş bulunması zorunludur.
Sayfa 222Kitabı okudu
Cezaların ölçütü, suçlunun duyarlılığı değildir, topluma verdiği zarardır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Çok becerikli olan, en büyük onurlara sahip olmalı ve onun şanı şöhreti kendi ardıllarına yansımalıdır, onlarda parlamalıdır. Çok mutlu ya da onurlu olan kimse daha çok umutlu olmalıdır. Ama bu kimse, her şeyin çok üstünde bulunan yasaları çiğneme konusunda başkalarından, sıradan yurttaşlardan daha az korkmamalıdır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Ceza, insan zekasını, yasaların çiğnenmesi gibi çekici bir görüşe doğru yol almayı aramaktan uzaklaştırmalı, bu ayartıcı görüşe ters düşen bir amaca sürüklemelidir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Geciken ceza, cezadan çok bir gösteriye dönüşür ve cezalandırma duygusunu güçlendirmeye yarayacak olan böylesine özel bir suçun cezasının çektirilmesinin seyircilerin ruhlarında doğurduğu dehşet zayıflar.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Yasaların yorumlanmaları sakıncalıdır. Doğru olmayan bir başka şey de, yasaların yorumu zorunlu kılacak biçimde kapalı dille kaleme alınmalarıdır. Yasalar, halkın yabancısı olduğu bir dille kaleme alınırsa, sade ve açık bir dille yazılmazsa, bu sakınca çok daha büyük olacaktır. Çünkü, halk kullandığı kendi özgürlüğünün ve yaptığı eyleminin sonuçlarını kestiremeyecek, yasaları ellerinde ve bunların yorumlarını tekellerinde tutan küçük bir azınlığın kulu kölesi olacaktır.
Dünyanın hiçbir tertip veya tedbiri imana giden yolları kesemiyor, oraya açılan caddeleri tıkayamıyordu. Çileli oluyordu, sıkıntılı oluyordu ama yolcular hep yolda oluyordu. Yolun sahibi Allah'tı ve dilediğine yürütüyordu. Yürüyüşün çilesi, erişilen nimetin dengesiydi. Mükafat Allah'ın cemali olunca sıkıntı üstüne sıkıntı kimin umrundaydı? İnanmayanlardan başka.
Sayfa 187Kitabı okudu
İdamla terbiye edilen toplumlarda suç oranı düşmez, sadece medeniyet oranı düşer. Kısasa kısas mantığıyla şekillenen bir hukuk insanı ıslah etmez, aksine daha vahşi kılar. İdamın faydalarından yararlananlar sadece siyasetçilerdir.
Sayfa 215Kitabı okudu
688 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.